Elektra Kompleksi Nedir
Modern tıbbi seksoloji açısından baktığımızda elektra kompleksi denen kavram artık pek fazla ilmi açıdan bugün için tam olarak benimsenmese de, Freud‘un getirdiği bu kavram gene de bazı yönleri ile dikkatleri üzerine çektiğinden bu konuda bilgi sunmak isterim.
Freud çocuğun çocuksu cinselliğinin dört buçuk – beş yaşlarındaki dönemini fallik dönem olarak tanımlamıştır.
Bu dönemde çocukta cinsel içgüdülerde artma belirir.
Freud’a göre kız çocukta artık cinsel içgüdü, daha önce nesnesi olan anneden, artık karşı cinsten olan babaya yönelir. Kız çocuk, kendisinde erkekteki gibi bir üreme organı olmadığını görünce şaşırır. Bu durum genelde yıkanırken erkek kardeşinin erkeklik organını görmesiyle başlar. Kendisinin de bir kamışı olmasını ister. Freud’a göre kız çocuk belki de kamışı vardı da cezalandırıldı ve bunun sonucu yok oldu duygusuna kapılabilir. Hele Freud’un yaşadığı 20. yüzyılın başında erkeklere daha çok hak tanınırdı.
Kız Çocuğu Annesini Öldürmek İsteyebilir
Egemen olan erkekler sanki daha akıllıdırlar. Kızlar ise daha muhafazakâr bir şekilde yetiştirilir ve daha arka planda olmaya koşullandırılır. Elektra Kompleksi’nde kız üreme organının hadım edilmiş olmasından duyduğu hayal kırıklığından veya haksız yere cezalandırılmış olmaktan ötürü annesine içerler.
Freud’a göre annesinin doğururken kendisine vermediği organı babasından almak ister.
Kız çocuğunun babasına duyduğu sevgide imrenme ve hayranlık vardır.
Artık annesini bir rakip olarak görür ondan nefret etmeye başlar.
Hatta annesini öldürmek ister.
Hadımlaştırıldığı düşüncesi sonucu erkek çocukların kamışını kıskanır.
Babasından istediği hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği için, yavaş yavaş kamış sahibi bir erkek çocuk annesi olmanın özlemini çekmeye başlar. Bu bugün özellikle Anadolu’da da toplumun kadınlar için hala onayladığı bir roldür.
Elektra Kompleksini Jung Bulmuştur
Elektra Kompleksi denen bu durum, ilk önce ünlü düşünür Jung tarafından ortaya atılmıştır. Daha sonra Freud bu olguyu yaşayan Antik Yunan trajedilerindeki elektra’dan esinlenerek elektra kompleksi olarak adlandırmıştır. Sofokles’in MÖ 415’e doğru sahnelediği bu trajedinin ismi ve kahramanı elektra’dır.
Freud’un elektra kompleksi analizinde kız kendisini temize çıkarabilmek için, babasına olan sevgisi tepkiye, nefrete dönüşür.
Babasını aşağılar, kötüler.
Bazısı babasını diğer erkeklerle eş tutarak, ileride başka erkeklerle ilişkiyi de kendisine yasaklar.
Bu komplekste olan kızların babalarına bağlılığını bazen ileride koca olarak seçtikleri erkeklerde izlemek olasıdır.
Bu kızlar veya kadınlar yaşıtlarına çocuk gözüyle bakarlar.
Çevrenize baktığınızda bu kitabı okuduktan sonra bu tür kadınları veya kızları daha kolay tanıyabileceksiniz.
Dolayısıyla Freud’un bu görüşlerinde modern bilim değerlendirmelerine tam uymasa da kısmen doğruluk payı var diye düşünebiliriz. Bu görüş çerçevesinde bazı kız çocukları ise, aile erkek çocuk beklentisindeyken doğmuşlar ve bir türlü babalarının sevgisini kazanamamışlarsa, hiçbir erkek tarafından sevilemeyeceklerini sanarak, kendilerini sevdirmeyecek davranışlarda bulunurlar. Huzursuz, didişken bir kadın olarak yaşayıp giderler.
Elektra Kompleksinde Kız Çocuğu Cinsel Sapma Yaşayabilir
Bazıları ise homoseksüel, yani lesbiyen ilişkilere yönelirler. Bu iki nedenden dolayı görülebilir. Elektra Kompleksi’ni yaşayan kızın babası onun diğer erkeklere gösterdiği ilgiyi kıskanabilir. Fakat diğer kadınlara olan yakınlık ve ilişkisi babasını kıskandırmayacağından lesbiyen ilişki cinsel doyum için sorunsuz bir ilişki gibidir.
Eğer kız babası ile ilgili duygularını annesine açarsa, cezalandırılacaktır.
Bu durumda kız aslında annesini çok sevdiğini ıspatlamak durumunda olacaktır.
Ve sembolik olarak bir sevici gibi bunu gerçekleştirecektir.
Bu olgu saplantısı içinde olan bazı kızlar ise babalarından dayak yiyince, bundan bir tür haz alırlar. Dayak burada sevgi yoksunluğunu simgeleyebilir. Ve böylece kadın mazohist bir sapmaya da yönelebilir. Mazohist kadın, bilinç altında babası tarafından cezalandırılmayı kabullenerek ileride babasının yerine geçip kendisini sık sık cezalandıracak erkekler arayarak, babasına karşı beslediği aşk dolayısıyla bilinçaltından kaynaklanan suçluluk duygusundan kurtulmaya çalışır.
Görüldüğü gibi bu tür açıklamalar belki bazılarınızın aklını karıştırmış olabilir. Ancak cinsellik ve cinsel davranışların etkenlerinin oldukça karmaşık olduğu bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.
Bu yazıda yer alan tüm içerik bilgilendirme amaçlıdır. İlgili hastalığa yönelik olarak teşhis, tanı ve tedavi hizmeti vermez. Herhangi bir sağlık probleminiz olması durumunda konusunda uzman doktorlar ile iletişime geçmeniz gerekmektedir.