Partili dostlarım bilir ki, temayül yoklaması ile ilgili hiç kimseyi aramadım. Bunu bazıları yanlış anlamış olabilir diye bu satırları yazıyorum.
Aramadım çünkü;
Vicdanı hür, irfanı hür bir insan, muhatabının da aynı şekilde hür vicdanıyla vereceği karardan hoşlanır ve bunun en güzel hali seçiciyi vereceği kararında kendi haline bırakmaktır.
Çok şükür temayül aşaması geride kaldı. Kim ne aldıysa aldı, Allah mübarek etsin.
Asıl imtihanımız şimdi;
Liste çok ama çok sınırlı ve herkes istiyor ki, ya bir tanıdığı ya bir hemşehrisi o listede olsun. Hepimiz biliyoruz ki bu mümkün değil. Bu gerçeği bilerek; aday adayı olup da sonuç alamayacak olan dostlarımızın sanki aday olmuş gibi bütün gücünü seçime vermesi gereken bir döneme yaklaşıyoruz.
Milletin Meclisine talip olmuş insanlar olarak hiç birimizin listeye girmedik diye ’Ben yokum’ demek gibi bir şansımız yok. Aksine listeye girmiş olanlardan farksız bir şekilde çalışmak zorundayız. Çünkü bu seçim her isteyeni milletvekili yapma seçimi değil, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını TÜRKİYE YÜZYILI yapma seçimidir. İttifak ortaklarımızla birlikte el ele omuz omuza 14 Mayıs akşamına kadar canla başla çalışmak zorundayız… Biz üstümüze düşeni yapalım. Sonuç Allah’ındır…
Aksi taktirde bu milletin hakkını asla ödeyemeyiz… Çok ama çok çalışmalıyız..