Çorlu yakınlarında meydana gelen tren kazasında kızı, eşi, baldızı ve yeğenini kaybeden Melih Kurtuluş, kaza ile ilgili yargılama sürecinin kısa sürede başlamasını beklediklerini belirtti.
Kurtuluş, gazetecilere yaptığı açıklamada, temmuz ayında Çorlu yakınlarında meydana gelen tren kazasından sonra yaşamında hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını söyledi.
Melih Kurtuluş, yitirdiği sevdikleri nedeniyle kazayla ilgili düzenlenen anma etkinliklerine katılamadığını anlattı.
Kazada yaşanan ihmallerin ders alınması için açığa çıkıp kazanın gündemde kalmasını istediklerini ifade eden Kurtuluş, "Aslına bakarsanız bu kazanın oluşmasında çok fazla ihmal var, hatta ihmaller zinciri olduğunu söyleyebiliriz."
İddianamenin bir an önce hazırlanmasını beklediklerinin altını çizen Kurtuluş, şunları kaydetti:
"Talebimiz de bir an önce kazayla ilgili iddianamenin hazırlanarak gerçek suçluların adalet önünde cezasını almasıdır. Başka da bir amacımız yok. Yayınlanmış bir bilirkişi raporu, iki tane bilirkişi görevlendirilmiş, bununla ilgili isimlerini zikretmeme gerek yok. Ama bu bilirkişilerin TCDD ile ticari ilişkiler içinde olduğu geçmiş zamanlarda ortaya çıktı. Bu bilirkişinin raporunun bu dava sürecinde bunları çok doğru bulmuyoruz.
Yani, bu kurumla maddi ilişkiler içine girmiş bu insanların bilirkişi olması ne kadar doğru, ya da ne kadar tarafsız olabilir, insanların takdirine bırakıyorum. Bilirkişi raporuna itiraz edeceğiz ama yeni bilirkişilerin de görevlendirilmesi başlı başına bir problem. Zaten olay yeri şuan yenilenmiş durumda. Bu ülkenin adalet sistemine inancımız tam. Mahkeme süreci başlamalı, süreç uzadıkça bize daha fazla acı veriyor."
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaza sonrası kendilerini aradığını anımsatan Kurtuluş, ''Cumhurbaşkanımız, beni kaza sonrası arayarak baş sağlığı diledi. Konuyla alakalı, ilgili bakanlara talimat verdiğini söyledi. Sağolsun, ilgili bakanlıklar tarafından gerekli bilirkişilerin görevlendirileceğini söyledi. Ama, zannediyorum onun bilgisi dışında gelişti bazı olaylar. Yoksa, TCDD ile maddi ilişkiler içinde olan insanların açık şekilde bilirkişi olarak görevlendirileceğine ben inanmıyorum. Kazada, menfez ve hava şartları öne sürülüyor. Ancak bu menfez yerinde duruyor zaten, bir yere gittiği yok. 2011 yılında bu hatta yolun yenilemesi yapılmış. Ancak demek ki yeterli kalitede bir yenileme olmamış. Bu güne kadar böyle bir yağmur yağmadı mı? İlk defa mı bu kadar yağmur yağdı da kaza oldu?'' diye konuştu.
Melih Kurtuluş'un avukatı Yunus Tuğlu da 25 kişinin yaşamını yitirdiği ve çok sayıda yaralının olduğu tren kazasıyla ilgili hazırlanan billirkişi raporunu eleştirdi, sürecin hızlanması gerektiğini düşündüklerini iletti.