Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amasya Çevre Yolu Açılış Töreni’ne Canlı Bağlantı ile katıldı. 11,3 kilometrelik çevre yoluyla transit geçiş Suluova-Amasya yolundan ayırıp, Amasya'nın güneybatısından geçerek Amasya-Turhal yoluna bağlandı. Yapılan bu projeyle seyahat süresi 30 dakikadan 7 dakikaya indirildi.
Amasya Çevre Yolu'nun hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, projenin şehir içinden geçen araç trafiğini tamamen şehir dışına çıkardığını belirterek, "Uzunluğu 11,3 kilometre olan Amasya Çevre Yolu aynı zamanda şehirlerarası geçiş mesafesini 2 kilometre kısaltıyor. Daha önce yaklaşık 30 dakika süren bu güzergah artık 7-8 dakikada katedilebilecek. Böylece trafik güvenliği ve konforu yanında, vakitten ve akaryakıttan yıllık 110 milyon lira tasarruf sağlanacak. Amasyamıza bu güzel eserin kazandırılmasında emeği geçen Bakanlığımızı, kurumlarımızı, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum." diye konuştu.
Bugüne kadar ulaştırma alanında Amasya'da pek çok önemli projeyi hayata geçirdiklerine değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şehrin bölünmüş yol uzunluğunu son 18 yılda yaptığımız 5,1 milyar liralık yatırımla 29 kilometreden 270 kilometreye çıkardık. Merzifon Havalimanının yolcu sayısını sadece son 2 yılda 12 kat artırarak 168 bine yükselttik. Haberleşme altyapısı alanında da Amaysa'daki hızlı internet abone sayısı 329 bini buldu. Fiber optik kablo uzunluğunu da 2 bin kilometreye yaklaştırdık. Amasya'nın sembollerinden olan Ferhat ile Şirin'in aşkını her fırsatta ülkemize ve milletimize olan hizmet sevdamızın örneği olarak gösteririm. Ferhat, Şirin için nasıl tüm zorlukları aştıysa biz de aynı şekilde gece gündüz milletimize hizmet etmek için mücadele veriyoruz. Yaptığımız yollar ve köprülerle her noktaya ulaşan yük ve yolcu trenlerimizle ülkemizi ve dünyayı saran hava yolu ağlarımızla limanlarımızla uydularımızla ve diğer tüm altyapı projelerimizle adım adım hedeflerimize yürüyoruz."
"HERKESİN ÇALIŞMAK İSTEDİĞİ ÜLKE OLDUK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya salgın hastalıkla uğraşırken Türkiye'nin en yüksek standartta sağlık hizmeti vermekle kalmadığını, aynı zamanda yapılan açılış ve temel atmalarla ülkeyi kalkındırmaya devam ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Sınırlarımız içinde ve dışında karada, denizde, havada, her yerde milletimizin ve ülkemizin, dostlarımızın hakkını, hukukunu, çıkarlarını savunduk. Irak'tan Suriye'ye Libya'dan Ege'ye kadar nerede ülkemize yönelik bir tehdit varsa hiç tereddüt etmeden gidip gücümüzü ve kararlılığımızı ortaya koyduk. Ekonomimize kurulan tuzakları birer birer bozarken sağladığımız desteklerle milletimizin her kesiminin yanında olduğumuzu gösterdik. Sanayicisinden işçisine, esnaf sanatkarından çiftçisine, kadın ve gençlerle emeklilerimize kadar milletimizin tüm fertlerine nefes aldıracak tedbirleri hayata geçirdik. Maruz kaldığı her saldırının ardından Türkiye'nin tökezlemesini, diz çökmesini bekleyenleri hamdolsun bu süreçte bir kez daha hayal kırıklığına uğrattık. Ülkemizin önünde salgın sonrası yeniden yapılacak küresel, siyasi ve ekonomik sistemde çok önemli bir yer edinme imkanı doğmuştur. Daha düne kadar sürekli gizli açık yaptırım, ambargo, bedel ödetme tehditlerine maruz kalırken, bugün herkesin birlikte çalışmak, fırsatları birlikte değerlendirmek istediği bir ülke haline geldik. Egemenlik haklarımızın kullanımı konusunda attığımız adımlar zahiri birtakım itirazlar dışında genel olarak kabul görmekte saygıyla karşılanmaktadır. Son günlerde çok fazla gürültü çıkartan ülkelerin gayelerinin Ayasofya veya Doğu Akdeniz değil, bizatihi Türk milletinin ve Müslümanların bu coğrafyadaki varlığı olduğunu zaten görüyoruz. Bu gerçeği yavaş yavaş herkes görmekte, tutumunu ve söylemini dengeli hale getirmektedir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bugün her alanda sergilediği "onur ve sonuç alıcı duruşa" öyle kolay gelinmediğini söyledi.
"Eskiler 'Düt demeye dudak ister' derler. Ülkeniz ve milletiniz adına bağımsız ve haysiyetli bir politika ortaya koyabilmeniz için bunu sağlayacak siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik güce sahip olmanız gerekir." diyen Erdoğan, siyasi istikrarsızlık içinde çırpınan bir ülkenin böyle yapamayacağını vurguladı.
"DİBE VURMUŞ BİR ÜLKE BÖYLE YAPAMAZDI"
Erdoğan, bunun için milletin desteğiyle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini hayata geçirdiklerini belirterek, şunları ifade etti:
"Ekonomik olarak dibe vurmuş bir ülke böyle yapamazdı. Geçtiğimiz 18 yılda attığımız adımlarla hem alt yapımızı güçlendirdik hem makro ekonomimizi sağlam temellere oturduk. Askeri bakımdan tamamen dışa bağımlı bir ülke böyle yapamazdı. Bunun için bir yandan savunma sanayimizi geliştirirken, diğer yandan ordumuzu milli çizgide güçlendirdik. Diplomatik kabiliyetleri gelişmemiş bir ülke böyle yapamazdı. Dış politikamızda, uluslararası her platformda sözü geçen bir anlayışı yaygın ve etkin diplomatik kanallarımızla hakim kıldık. Bütün bunlar bir araya geldiğinde güçlü ve büyük Türkiye vizyonumuz, yavaş yavaş ete kemiğe bürünmeye, fiili neticelere dönüşmeye başladı. Türkiye'nin attığı adımlara karşı yüksek sesle itiraz edenlerin sahada herhangi bir varlık gösterememelerinin sebebi ülkemizin her alanda sahip olduğu gücü görmeleridir. Elbette elde ettiğimiz her kazanım için büyük bedeller ödedik ama bu millet tarihinin hiçbir döneminde hedeflerine ulaşmak için bedel ödemekten çekinmemiştir. 'Ölürsek şehit, kalırsak gaziyiz' anlayışıyla mücadeleye koşan bir milletin önünde duracak hiçbir güç yoktur. Terörle mücadeleden 15 Temmuz'a ve sınır ötesi harekatlarımıza kadar bu duruşumuzu her kritik hadisede tekrar tekrar gösterdik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemize karşı ne siyasetle ne diplomasiyle ne sağduyuyla ne akılla bağdaşan sözler sarfeden, davranışlar sergileyenleri açıkça ikaz ediyoruz. Şayet bizim ödediğimiz bedelleri göze alıyorsanız buyrun çıkın meydana. Böyle bir niyetiniz yoksa bir an önce müzakere kanallarını açın. Bizim kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında, denizinde, doğal kaynağında gözümüz yoktur. Ancak kendi hakkımıza, hukukumuza, çıkarımıza da kimsenin el uzatmasına izin vermeyiz." diye konuştu.
''ÖNÜMÜZÜ KESMEYE ÇALIŞANLAR KENDİLERİ KAYBEDER''
"Adil olan, akılcı olan, ahlaklı olan her türlü teklifi konuşmaya, değerlendirmeye müzakere etmeye hazırız." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Dayatmalar ve zorbalıklar karşısında vereceğimiz cevabı ise zaten sahada fiilen gösteriyoruz. Gerekirse daha fazlasını yapmaktan da çekinmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 2023'e her alanda gelişmiş, güvenli ve müreffeh bir şekilde ulaştırmakta kararlıyız. Bu yolda bizimle yürüyecek her dosta gönlümüz de kapımız da açıktır. Bize düşmanlık etmeye, tuzak kurmaya, önümüzü kesmeye çalışanlar ise hiç kusura bakmasınlar, kendileri kaybederler."
"SON NEFESİMİZE KADAR BU YOLDA MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Dün Ayasofya'nın yeniden ibadete açılışı vesilesiyle Fatih Sultan Mehmet Han'ı rahmetle yad ettiklerini anımsatan Erdoğan, "25 Ağustos'ta Ahlat'ta, 26 Ağustos'ta Malazgirt'te Anadolu'nun kapılarını milletimize açan Sultan Alparslan'ı rahmetle yad edeceğiz. Vatan topraklarının her karışına kanıyla mührünü vuran ecdadın sadece hatıralarını yad etmekle kalmıyor, emanetlerine de sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz. İnşallah son nefesimize kadar da bu yolda mücadeleyi sürdüreceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan Amasya Çevre Yolu'nun ülkeye, millete ve çevremize hayırlı olmasını dileyerek, bu eserin Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik etti.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ya Allah, Bismillah." diyerek talimat vermesiyle tören alanında bulunan Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu ve diğer yetkililer, Amasya Çevre Yolu'nun açılış kurdelesini kesti.