Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kıbrıs mesajı: Müzakere iki devlet arasında yürütülmelidir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs görüşmelerine ilişkin olarak," Yeni bir müzakere süreci olacaksa bu, artık iki toplum arasında değil, iki devlet arasında yürütülmelidir." dedi. Erdoğan, "Kıbrıs Türkü'nün Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları üzerinde var olan haklarının yenilmesine asla müsaade etmeyeceğiz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Sulamaları İletim Tüneli Işık Görünme Töreni'ne Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katılarak açıklamalarda bulundu. Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin KKTC'nin yanında olacağını vurgularken sonuçsuz kalan Kıbrıs görüşmeleri hakkında da değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Gayemiz, KKTC'nin gelişip güçlenmesi ve Kıbrıs Türk halkının daha müreffeh bir geleceğe sahip olması.

Türkiye ile KKTC arasındaki tarihi, kültürel, coğrafi bağlara bir yenisini daha eklemiş olduk. Bugün de anavatanın suyunu KKTC'nin bereketli topraklarıyla buluşturacak sulama iletim tünelinin açılışını yapıyoruz.

(KKTC Sulamaları İletim Tüneli ) Tarım yapılacak arazilerin sulamaya açılmasıyla yıllık 156 milyon liralık gelir artışı ve yaklaşık 10 bin kişilik ilave istihdam sağlanacaktır.

"KIBRIS TÜRKÜ'NÜ KİMSEYE MUHTAÇ ETMEMEME KARARLILIĞIMIZI ORTAYA KOYDUK"

Su sıkıntısını giderecek projelerimizle Kıbrıs Türkü'nü kimseye muhtaç etmeme kararlılığımızı ortaya koyduk.

Kapalı kapılar ardında Kıbrıs Türklerinin haklarını teslim edenler, iş icraata geldiğinde maalesef hep üç maymunu oynadılar.

Ada'da Türk toplumunu eşit görmeyen, hatta yok sayan zihniyet, Kıbrıs sorununu bir kangrene dönüştürmüştür.

"KIBRIS'TA ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN BEDELİNİ KİMSE TÜRK TARAFINA ÖDETEMEZ"

Kıbrıs müzakereleri Rum tarafının uzlaşmaz, adadaki gerçeklerden kopuk tutumu ve şımarıklıkları nedeniyle sonuçsuz kalmıştır.

Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün bedelini artık hiç kimse Türk tarafına ödetemez.

Kıbrıs'ta bir çözüm aranıyorsa bunun ham hayaller değil, sahadaki gerçekler üzerinde inşa edilmesi şarttır.

1963-1974 yıllarında Kıbrıs Türk halkını katledenler, müzakere süreçlerinde çözüme yaklaşıldığı anda olmadık bahanelerle masadan kaçmışlardır.

Kıbrıs Türkü'nün Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları üzerinde var olan haklarının yenilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.

 (Kıbrıs'ta) Yeni bir müzakere süreci olacaksa bu, artık iki toplum arasında değil, iki devlet arasında yürütülmelidir.

"KIBRIS'A SAHİP ÇIKMAKTA KARARLIYIZ"

Türkiye olarak ahdi ve tarihi sorumluluklarımız çerçevesinde milli davamız olan Kıbrıs'a sahip çıkmakta kararlıyız.

Karadeniz'dekine benzer güzel haberleri Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerimizden de alacağımıza inanıyorum.

Bizler tek yürek, tek bilek hareket edersek, Allah'ın izniyle önümüzde durabilecek hiçbir engel, hiçbir zorluk yoktur.

Kıbrıs Türkünün egemen eşitliği ile eşit statüsü teyit edilmeli ve müzakereler bundan sonra başlamalıdır.

İki devletli çözümü reddetmek, Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, eşitliğini, bağımsızlığını, devletini reddetmek demektir. Ne bizim ne de KKTC'nin böyle bir adaletsizliğe, böyle bir hak gasbına rızası yoktur."

Siyaset Haberleri