Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesi Hastanesi açılış töreninde koronavirüs salgınına dair önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, Sağlık Bakanlığı Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Asaf Ataseven Hastanesi Açılış Töreni'ndeki konuşmasında, hastanenin hizmete girmesinde emeği geçen kurumları, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine kadar herkesi tebrik etti.
Sağlığın kıymetinin çok daha iyi anlaşıldığı salgın döneminde böyle bir eserin ülkeye kazandırılmasının ayrıca önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin altyapı ve temel hizmetler alanında son 18 yılda katettiği mesafenin değerinin yaşanılan her krizde yeniden keşfedildiğini kaydetti.
Erdoğan, her konuda ülkeyi Batıyla karşılaştıran bir zihniyetin kimi zaman tahkire varan eleştirilerinin yıllardır dinlenildiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bunlar Batı ülkelerinde her şeyi çok iyi, her hizmet ve ürünü çok kaliteli, bizde ise tam tersine her şey çok kötü, çok pespaye, çok kalitesiz görürler. Yine bunlar Batı karşısında olabildiğince ezik, kendi halkına ve ülkesine karşı son derece küstahtırlar. Yıllardır bu zihniyete Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını, üretimden hizmetlere kadar her alanda gelişmiş ülkeler seviyesini yakaladığını anlatmaya çalışıyoruz. Ama nafile. Adeta nuh deyip peygamber demeyen bir inatla ülkelerini kötülemeyi sürdürüyorlar. Salgın döneminde adeta takke düştü kel göründü misali, yüzlerdeki makyajlar akmış, hakikatler ortaya dökülmüştür. Maskeden solunum cihazına, sağlık personelinin sarf malzemelerinden ilaca kadar üretime dayalı her konuda gelişmiş ülkeler ciddi sıkıntılar yaşamışlardır. Hadi işin bu kısmının gelişmiş ülkelerin üretimden çekilip hizmet sektörüne yönelmeleri gibi bir gerekçeyle izah edilebileceğini var sayalım. Aynı ülkeler bunun yanında sağlık hizmetleri konusunda da adeta çuvalladı. Ne hastane kapasitelerinin ne sağlık personeli sayılarının ne sağlık sigortası sistemlerinin rutinin biraz üzerine çıkan böyle bir yükü kaldıramayacağı ortaya çıktı."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ise Avrupa'daki toplam kapasiteye yaklaşan yoğun bakım yatak sayısı, 1 milyon 100 bini bulan sağlık personeli sayısıyla bu sürecin altından başarıyla kalktığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Hamdolsun ne hastane koridorlarında çaresizce çırpınan insan görüntüleri ne üst üste yığılan cenaze fotoğrafları ne iş yükünün altında yıkılıp kalan sağlık personeli manzaraları yaşadık. Aynı şekilde ülkemizde hastanede tedavi olup evine döndükten sonra tüm malını mülkünü satsa ödeyemeyeceği sağlık faturaları karşısında dehşete düşen insan görüntüleri de olmadı. Çünkü Türkiye dünyada eşine az rastlanır kapsam ve genişlikteki genel sağlık sigortası sistemiyle tüm vatandaşlarına ücretsiz hizmet sunabilen bir ülke haline gelmiştir."
Erdoğan, bunların yanında çok kısa bir sürede İstanbul'da her biri 1008'er yataklı 2 acil durum hastanesi, 2 bin 682 yataklı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, 600 yataklı Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi'nin hizmete açıldığını hatırlattı.
Açılışı yapılan bu hastanenin de İstanbul'a ve millete kazandırıldığını dile getiren Erdoğan, "Böylece sağlık alanındaki gücümüzü çok kısa bir sürede, neredeyse pek çok ülkenin toplam kapasitesi oranında artırmış olduk." dedi.
Erdoğan, Kars Barajının açılış töreninden geldiğini ifade ederek, orman varlığını artırmaktan yaygın eğitim ağına kadar her alanda benzer neticeler elde edildiğini, tüm bunların da görmek isteyen gözler, duymak isteyen kulaklar, konuşmak isteyen diller, hissetmek isteyen kalpler için olduğunu vurguladı.
"Kendi ülkesine, kendi halkına kör, sağır, lal ve hissiz olanlara ne yapsak fayda etmez." diyen Erdoğan, milletin getirilen hizmetleri, ülkeye kazandırılan eserleri gördüğü için hep yanlarında yer aldığını kaydetti. Erdoğan, inşallah bundan sonra da eser siyasetine, hizmet siyasetine kesintisiz devam edeceklerini söyledi.