Erdoğan: 81 vilayetimizin tamamını millet bahçeleriyle donatmış olacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"Cumhuriyetin 100. yılına girerken 81 ilimize 81 milyon metrekare millet bahçesi kazandırma hedefimize adım adım yaklaşıyoruz.Bu tesisler iftihar edilecek eserlerdir. Bugünkülerle birlikte toplam 23 millet bahçesine ulaşmış bulunuyoruz. 2023 yılına kadar 81 vilayetimizin tamamını millet bahçeleriyle donatmış olacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 Haziran Dünya Çevre Gününde 9 ilde yapımı tamamlanan 10 millet bahçesinin Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen Millet Bahçeleri Toplu Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Ankara'dan 10 millet bahçesinin açılışını video konferans yöntemiyle katılarak gerçekleştirdi.

Açılışı yapılan millet bahçelerinin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, söz konusu bahçeler 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde vatandaşların hizmetine sunulduğu için de ayrıca memnun olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençlerimizin geleceği için çevrenin bize emanet olduğu anlayışı ile tüm insanlığın 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü tebrik ediyorum. Toplam büyüklüğü 550 bin metrekareye yaklaşan bu 10 millet bahçemizin her biri yeşil alanları ve içlerindeki tesisleriyle gerçekten iftihar verici eserlerdir. Millet bahçelerinin şehirlerimize kazandırılmasında emeği geçen Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile inşasında görev alan herkesi tebrik ediyorum." diye konuştu.

Cumhuriyetin 100'üncü yılına girerken 81 ile 81 milyon metrekare millet bahçesi kazandırma hedeflerine adım adım yaklaştıklarını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şehircilik geleneğimizin sembolleri olacak millet bahçelerimizden 13'ünü 2 yıl önce yine bir 5 Haziran günü hizmete açmıştık. Bugünkülerle birlikte toplam 23 millet bahçesine ulaşmış oluyoruz. Halen inşası süren millet bahçelerimizi de peyderpey hizmete açacağız. Şu an içinde bulunduğumuz AKM bölgesini de kapsayan millet bahçemiz adete Ankara'mızın çehresini değiştirecek bir eser olacaktır.

Bu millet bahçemiz toplamda 1,5 milyon metrekarenin üzerinde büyüklüğe sahiptir. Ulus Meydanı'ndan başlayarak Gençlik Parkı'nı, 19 Mayıs Stadı ve Arena Spor Salonu'nu, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası ve Adalet Sarayı ile eski hipodromu içine alacak şekilde geniş bir alanda planlandı. Dünyadaki kimi şehirlerin merkezinde yer alan devasa park ve bahçeleri gıptayla seyreden milletimiz,

Yeşil alanlar ve ağaçlıkların, millet bahçelerinin olmazsa olmazı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunların yanında konser salonundan müzeye, spor salonlarından bisiklet yollarına, millet kıraathanesinden otoparka kadar çok zengin imkanlara sahip millet bahçemizi en kısa sürede başkentlilerin hizmetine sunmayı istiyoruz." dedi.

Türkiye'nin Cumhuriyet dönemindeki şehircilik geçmişinin oldukça istikrarsız bir çizgide ilerlediğine dikkat çeken Erdoğan, Cumhuriyet'in ilk yıllarında başlatılan planlı şehircilik hamlesinin çok kısa sürede tek parti otokrasisi tarafından sabote edildiğini söyledi.

"İNSANİ İHTİYAÇLARI KARŞILAYAN YENİ YERLEŞİM ANLARI İNŞA EDEREK İLK ADIMI ATTIK"

İktidar seçkinlerinin kendi çıkarları için en tepeden bozdukları sistemin, kırdan şehre göçün yoğunlaşmasıyla Türkiye'nin tamamında plansız, programsız, altyapısız ve zevksiz bir beton patlamasına yol açtığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Türkiye, 1990'lı yıllara artık bu yükünü taşıyamaz bir halde gelmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini devraldığımızda şehirdeki binaların neredeyse dörtte üçü kaçak yapı konumundaydı. Türkiye'nin hemen her yerinde benzer bir durum söz konusuydu. İstanbul öyleydi de Ankara farklı mıydı? Hayır, Ankara da aynıydı. Bu acı tablo yıllarca devletin vatandaşına öncülük etmemesinin, evini yapacak yer, hayatını sürdürecek altyapı, insani ihtiyaçlarını karşılayacak hizmet getirememesinin bir sonucuydu.

Gerek mahalli idarelerde gerek merkezi yönetimde sorumluluk üstlendiğimizde elbette işe önce en acil ihtiyaçlardan başladık. Başını sokacak evi olmayan birisine çevre, park, bahçe vaadinde bulunmak gerçekçi olmaz. Bunun için biz tüm insani ihtiyaçları karşılayan yeni ve örnek yerleşim alanları inşa ederek ilk adımı attık. İstanbul'da Kiptaş, Türkiye genelinde TOKİ vasıtasıyla sayıları milyonu aşan konut üretmemizin sebebi budur.

Kamunun açtığı yolda özel sektörle ilerlemeye başlandığını ve kısa sürede Türkiye'nin şantiyeye döndüğünü belirten Erdoğan, "Son 18 yıldır ülkemiz, yılda 500 bin ile 1 milyon arasında yeni konutun inşa edildiği görünüm sergilemiştir. Böylece hem artan nüfusun ihtiyaçları karşılanmış hem de depreme dayanıksız, estetikten yoksun, altyapının yetersiz olduğu yerleşim alanlarında büyük bir dönüşüm yaşanmıştır." ifadelerini kullandı.

Başlattıkları kentsel dönüşüm projeleriyle bu süreci daha da hızlandırdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi:

"Ülkemizde depreme hazırlık planları çerçevesinde dönüştürülmesi gereken 6,5 milyonun üzerinde yapı vardır. Amacımız bunlardan aciliyet arz eden 1,5 milyon yapının dönüşümünü 5 yılda tamamlamaktır. Şehirlerimiz, yeni modern binalarla gelişirken park, çocuk oyun alanı, yol boylarının yeşillendirilmesi gibi çalışmaları da ihmal etmedi. Böylece 81 ilimizde ve tüm ilçelerinde her bakımdan örnek hayat alanları oluşturduk.

Geldiğimiz noktada artık şehirlerimizin çok daha büyük, çok daha donanımlı dinlenme, nefeslenme, vakit geçirme alanlarına ihtiyacının olduğunu gördük. Millet bahçeleri işte bu tespit sonrasında geliştirdiğimiz projelerdir. Özellikle şehir merkezlerinde yeniden yaptığımız stadyumların, kamu binalarının yerlerinden başlayarak tüm uygun alanları millet bahçeleri için tahsis ettik. Allah'ın izniyle 2023 yılına kadar 81 vilayetimizin tamamını millet bahçeleri ile donatmış olacağız."

"TÜRKİYE'NİN SALGIN KRİZİNDEN EN AZ HASARLA ÇIKMASINI HAZIRLIKLARA BORÇLUYUZ"

Korona virüs salgınında Türkiye’nin aldığı tedbirlere ilişkin konuşan Erdoğan, “Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de etkileyen korona virüs salgını bize bir gerçeği tekrar göstermiştir. Bu gerçek, Türkiye’nin geçmişte kifayetsiz siyasetçiler ve yöneticilerle iç ve dış kaynaklı istikrarsızlıklar sebebiyle ne kadar büyük kayıplar yaşadığı, her yerde işlerin yolunda gittiği dönemlerde dahi ülkemizin enerjisinin heba edilerek nasıl geri bırakıldığını şimdi daha iyi anlıyoruz. Geçtiğimiz 18 yılda eğitimden sağlığı, ulaşımdan enerjiye, teknolojiden sosyal güvenliğe kadar her alanda ülkemize kazandırdığımız hizmetler ve eserler sayesinde bu kısır döngüyü kırmayı başardık. Türkiye’nin salgın krizinden en az hasarla çıkmasını son 18 yılda yaptığımız hazırlıklara borçluyuz. Hiç kimse son 3 ayda yaşadıklarımızın ardından 83 milyon hep birlikte ‘iyi ki Türkiye’de yaşıyoruz, iyi ki bu ülkenin vatandaşıyız’ dediğimizi inkar edemez." dedi.

"KURALLARA UYULMAZSA KISITLAMALARIN GÜNDEME GELMESİ KAÇINILMAZ"

Açıklamalarını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Bilindiği gibi salgın döneminde milletimizi bu hastalıktan korumak için çok sayıda tedbiri hayata geçirdik. Bunlardan biri de Türkiye’de veya belirli illerde uyguladığımız sokağa çıkma sınırlamalarıydı. Esasen geçtiğimiz hafta sonundaki sınırlamanın ardından bu yöntemi yeniden kullanmayı düşünmüyorduk. Ancak bir ara 700 küsürlere kadar inen günlük vaka sayısı yeniden binli rakamların sınırına dayandı. Bu olumsuz gelişme üzerine sokağa çıkma kısıtlaması tedbirini tekrar gündemimize almak zorunda kaldık. Sağlık Bakanlığımızın önerisi ile ve İçişleri Bakanlığımızın genelgesi ile bu hafta sonu da 15 ilimizde sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacağı dün gece ilan edilmişti. Fakat bu 15 şehir başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanındaki vatandaşlarımızdan aldığımız değerlendirmeler bizi kararımızı yeniden gözden geçirmeye yöneltti. Tek amacı salgınla mücadele, hastalığın yayılmasını önleme ve vatandaşımızı koruma olan bu kararın farklı sosyal ve ekonomik sonuçlara yol açacağı anlaşıldı. Yaklaşık 2,5 ayı bulan bir aranın ardından yeniden günlük hayatını düzenlemeye başlayan vatandaşlarımızın sıkıntıya düşmesine gönlümüz razı olmadı. Cumhurbaşkanı olarak 15 ilimizde uygulanacağı ilan edilen hafta sonu sokacağı çıkma kısıtlaması uygulamasını iptal etme kararı aldım. Vatandaşlarımdan maske, mesafe, temizlik kurallarına titizlikle riayet etmelerini istiyorum. Buna dikkat edersek inanıyorum ki çok daha kısa zamanda gerek vaka sayısı, gerekse vefat azalacak, belki de bitecek. Aksi takdirde bu tür kısıtlamaların yeniden gündeme gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Ülkemizin salgın dönemindeki kazanımlarına sıkı sıkıya sahip çıkmalıyız. Salgın döneminde herkes kendi içine kapanırken, gelişmiş ülkeler arasında bile maske savaşları yaşanırken, biz hem kendi vatandaşlarımıza sahip çıktık hem de 102 ülkeye el uzattık. Bu süreçte görüldü ki, sadece rakamlar itibariyle iri olmak, büyük devlet olmak için yetmiyor. Büyük devlet olmak için maddi imkan yanında merhamet, şefkat, dayanışma, insan sevgisi de gerekiyor. Biz salgın döneminde büyük devlet olduğumuzu tüm dünyaya gösterdik. Artık aklın ve bilimin yanında vicdanın, merhametin, inancın da öne çıkacağı yeni bir döneme giriyoruz. Türkiye inşallah sahip olduğu güçlü alt yapı ve ondan daha güçlü olan insani değerleri sayesinde geleceğine çok daha güvenle bakan bir ülke haline gelmiştir”

ERDOĞAN, ILISU BARAJININ BETON DÖKME TÖRENİNE KATILACAK

Pandemi döneminde yapılan hastanelerden bahseden Erdoğan, “Bunlar dünyada olmuş şeyler değil. Bunlar sahra hastanesi değil, kalıcı eserler olarak bunları yaptık” dedi.

Ilısu Barajı gibi dev bir eseri hizmete açtıklarını ve Veysel Eroğlu’nun adını Ilısu Barajı'na verdiklerini belirten Erdoğan, yarın Yusufeli Barajı’nın 3 milyon metreküpünün beton dökme törenine video konferans ile katılacağını belirtti.

"ASKERİMİZ DESTANLAR YAZMAYA DEVAM EDİYOR"

Terörle mücadelede destanlar yazıldığını belirten Erdoğan, “Askerimiz, milli savunmamız, Barış Pınarı Harekatı'nda terörle mücadelede destanlar yazıyor. Kuzey Irak’ta terörle mücadelede destanlar yazılıyor. İdlib’de destanlar yazmaya devam ediyorlar. Son birkaç gün içinde Libya’da Libyalı kardeşleri ile birlikte verdikleri mücadele gerek Trablus, gerek Tarhuna, gerek çevredeki hava alanları temizlendi ve şu anda hedeflenen planlara doğru yürüyorlar. Bazıları çıkıp garip garip şeyler konuşuyor, ‘ekonomi şöyle, böyle’ bütün bu süreci biz yerlerden para dilenerek yapmadık, kendi imkanlarımızla terörle mücadeleyi sürdürüyoruz, kendi imkanlarımızla yatırımlarımızı devam ettiriyoruz. Kendi imkanlarımızla salgınla mücadeleyi, dünyada herkes birbirinin elindeki maskeleri toplayıp kaçırırken, biz kendimiz üretiyoruz ve dünyaya gerekli desteği veriyoruz” şeklinde konuştu.

Yıl sonuna kadar Ankara Millet Bahçesi’nin tamamlanacağını belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının binasının da bitirileceğini belirterek, “29 Ekim’de bitiyor, rahmetli Süleyman Demirel döneminde başladı, sene 92, biz bunu şimdi süratle ele aldık ve 29 Ekim’de bitiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, konuşmasının sonunda açılışı yapılan millet bahçelerinin bulunduğu illere bağlanarak açılışları yaptı.

KURUM: BU PROJELER TÜRKİYE'NİN YEŞİL AĞLARLA ÖRÜLMESİ İÇİN ATILMIŞ ÖNEMLİ ADIMLARDAN BİRİDİR

Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen Millet Bahçeleri Toplu Açılış Töreni'ndeki konuşmasına "5 Haziran Dünya Çevre Günü"nü kutlayarak başlayan Kurum, Dünya Çevre Günü'nün tüm canlıların hayat bulduğu, gelecek nesillerin emaneti dünyayı korumak için farkındalık oluşturmasını temenni etti.

Kurum, AKM alanında yapımı devam eden millet bahçesinin Ankara'daki 13 millet bahçesinden biri olacağını belirterek, "Bu millet bahçemiz, başkentimizdeki ekolojik koridor çalışmalarımızın önemli bir parçasıdır. Yapımını tamamladığımız zaman dünyanın en önemli yaşam alanlarından biri haline gelecek millet bahçemize hoş geldiniz, safalar getirdiniz." dedi.

Dünya Çevre Günü'nde açılan İstanbul Halkalı ve Ayazma, Sakarya, Samsun, Batman, Sivas, Bursa, Trabzon, Diyarbakır ve Elazığ millet bahçelerinin hayırlı olmasını dileyen Kurum, "Başlattığımız bu prestijli projeler, bu büyük şehircilik hizmetleri, geleceğin Türkiyesi'nin yeşil ağlarla örülmesi için atılmış en önemli adımlardan biridir." şeklinde konuştu.

Kurum, şehirleri ve insanları tabiatla buluşturan millet bahçelerini takdim etmenin gururu, heyecanı ve mutluluğu içinde olduklarını dile getirerek, son iki yıllık süreçte 72 ilde 45 milyon metrekarelik alanda yatırım bedeli yaklaşık 14 milyar lira olan 207 millet bahçesinin çalışmalarına devam ettiklerini anlattı.

İstanbul, Konya, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Ankara'da 13 millet bahçesini daha önce hizmete sunduklarını anımsatan Kurum, "Bugün açılışını yaptığımız yaklaşık 550 bin metrekare alan üzerine kurulu 10 millet bahçemizle beraber, 23 millet bahçesini milletimize armağan ediyoruz." diye konuştu.

Bakan Kurum, millet bahçelerinin göletlerden koku bahçelerine, millet kıraathanelerinden camiye, yürüyüş ve bisiklet yollarından piknik ve oyun alanlarına kadar 7'den 70'e tüm vatandaşların ihtiyaçlarına cevap verecek donatılarla açıldığına dikkati çekti.

"22 İLİ KAPSAYAN EKOLOJİK KORİDORLARIMIZI EŞ ZAMANLI YAPACAĞIZ"

Çalışmaları süren 184 millet bahçesini de en kısa sürede hizmete açacaklarını bildiren Kurum, şunları söyledi:

"Amacımız, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında 81 ilimize en az bir millet bahçesi yapmak, ülkemize 81 milyon metrekare yeni yeşil alan kazandırmak. Şehirlerimize nefes aldıran millet bahçelerimizi yaptığımız gibi 4 bin kilometre bisiklet yolunu, tüm doğal alanlarımızı ve millet bahçelerini birbirine bağlayacak olan ve 22 ili kapsayan ekolojik koridorlarımızı da eş zamanlı olarak yapacağız."

Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde "korunan alan" büyüklüğünün iki kat arttırılacağını belirterek, "Korunan alanlarımızı yıl sonuna kadar yüzde 10'a, 2023 yılı sonuna kadar yüzde 17'ye çıkaracağız." bilgisini verdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde gerçekleştirilen "Sıfır Atık Projesi"nin 2023 yılına kadar 81 ildeki tüm belediyelerde uygulamaya geçirileceğinin altını çizen Kurum, "Bu proje ile ülkemiz daha temiz ve daha tasarruflu bir ülke olacak, en küçük çöpümüzü bile israf etmeyeceğiz." ifadesini kullandı.

Kurum, Bakanlık olarak yerel yönetimlerin tüm çevre yatırımlarını ve altyapı projelerini desteklemeye devam edeceklerini ve 2023 yılına kadar katı atık depolama ve atık su arıtma tesisleriyle Türkiye'nin tamamına hizmet vermeye gayret göstereceklerini söyledi.

"RİVA DERESİ'Nİ KİMSENİN İNFASINA BIRAKMAYACAĞIZ"

Konuşmasında, "Tıpkı 1994 yılında Haliç'i kaderine terk etmeyen, 'Temizlenemez' denilen Haliç'i tertemiz hale getiren Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bugün de Riva Deresi'ni kimsenin insafına bırakmayacağız, kaderine terk etmeyeceğiz." diyen Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizin en özel akarsu projelerinden biri olan Riva Projesi'ni gerçekleştirecek, deremizde canlılığı yeniden yeşerteceğiz. Su sporlarıyla, bisiklet yollarıyla şanına yakışır muhteşem bir doğal alanı inşallah, Tarım ve Orman Bakanlığımızla, Beykoz Belediyemizle birlikte İstanbul'umuza kazandıracağız."

"ŞEHİRLERİMİZ NEFES ALIYOR"

Çocuklara mavisiyle, yeşiliyle tertemiz bir Türkiye bırakmak için çevre yatırımlarını tek tek hayata geçirdiklerini vurgulayan Kurum, "Milletimiz bahçelerine kavuşuyor, şehirlerimiz nefes alıyor." dedi.

Kurum, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bütün çevre projelerine destek veren eşi Emine Erdoğan'a teşekkür etti.

Bakanlıktaki mesai arkadaşları ile TOKİ, İller Bankası, Emlak Konuttaki projelerde çalışan herkese teşekkürlerini ileten Kurum, millet bahçelerinin hayırlı olması dileğinde bulundu.

Gündem Haberleri