Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya'da AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Toplantısında açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"3 gün içerisinde bu teşkilatımızı başta Genel Başkan Yardımcımız ALi İhsan bey olmak üzere il teşkilatımızla bir araya gelerek belediye başkanımız hep birlikte seferber oldular ve süratle gerek Arifiye organizasyonunu, gerek toplu açılışları gerekse şu anda yapmakta olduğumuz teşkilat toplantımızı gerçekleştirdiler. Bu teşkilat Sakarya'da çok şeyleri başarılı kılacaktır.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN MUHALEFETE SERT ELEŞTİRİ
Muhalefet milletin karşısına icraat diye temel atmama törenleriyle, musluk açılışlarıyla çıkarken biz toplam bedeli 2 milyar 600 milyon lirayı bulan pek çok yatırımı Sakarya'nın istifadesine sunduk. Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Biz siyasette makam ve mevki elde etmek için değil, millete ve memlekete hizmet etmek için bulunuyoruz. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Bugün elini vicdanına koyan herkes eski Türkiye ile yeni Türkiye, 2002'nin Sakarya'sı ile 2021'in Sakarya'sı arasındaki farkı görüyor ve kabul ediyor. Bir yandan şehirlerimizi güzelleştirirken bir yandan çok büyük yol, konut, enerji projelerini devreye alıyoruz. Maruz kaldığımız onca saldırıda ekonomideki istikrarı korurken diğer yandan rekorlar kırıyoruz.
Haziran ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 47 artış gösterdi. Bay Kemal, sen vergi memuruydun değil mi? Yanında hesaptan anlayanlar da var, onlarla da görüşüver. 6 aylık ihracatımız ise geçen yıla oranla yüzde 40 arttı. Allah'ın izniyle bu gidişle yıl sonuna biz rekoru kıracağız. Böylece aylık, çeyreklik ve altı aylık bazda Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına ulaştık. Önümüzdeki 6 ayda bu ivmeyi daha da artırarak 2021 senesini özellikle dış ticarette ülkemiz için bir rekorlar yılı haline dönüştüreceğiz. Her bir vilayetimizde hizmetlerimiz kat kat artırırken küresel ölçekte de itibarlı ülke konumumuzu perçinliyoruz.
Sadece son 1.5 yıldır devam eden koronavirüs sürecinde yaşananlar beri ülkemizin 2002'den beri kat ettiği mesafeyi göstermesi açısından yeterlidir. Türkiye bu salgını dünyada en başarılı şekilde yöneten ülkelerden biri olmuştur. Sağlık hizmetlerinden tedarik zincirine, üretimden eğitime kadar hiçbir alanda boşluk ya da kaos oluşmasına müsaade etmedik. İlacından testine, ambulansından tedavi araçlarına her türlü hizmeti ücretsiz sunduk. Bugün İngiltere 100-150 sterlinle aşı yapıyor. Bizse ücretsiz aşı yapıyoruz. Almanya'ya bakıyorsun, 100-150 avro. Çünkü biz halkından aldığını halkına iade eden bir iktidarız. Aynı şekilde salgına karşı en etkili silah olan aşı konusunda erken vaziyet alarak önemli bir başarıya imza attık. Dünya genelinde halen 100'e yakın ülkenin ilk doz aşıya dahi ulaşamadığı bir tabloda biz 52 milyon doz aşıyı uyguladık. Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP'lilerin ne gerek var diye eleştirdiği şehir hastanelerimiz salgınla mücadelenin lokomotifliğini yaptı. Sadece salgın döneminde ülkemize kazandırdığımız sağlık tesislerinin sayısı 36'yı buluyor.
CHP 27 MAYIS DARBESİ ÖNCESİ GİBİ TÜRK ZİYASETİNİ ZEHİRLEMEKTEDİR!
Biz ülkemizi salgın musibetinden en az zararla çıkartmanın mücadelesini verirken onlar kısır siyasi hesaplarının peşinden gittiler. Onlar sadece iftira ve yalan üretmenin derdindeydiler. Son 1.5 yıllık dönemi gözünüzün önünden geçirin. Bu dönemde CHP Genel Başkanı veya ittifak ortaklarının millet ve memleket adına yaptıkları tek hayırlı hizmet oldu mu? Bizim hayata geçirdiğimiz projeleri de sabote etmeye kalktılar. Suriye'de PYD'li teröristlere arka çıktılar, Doğu Akdeniz'de Rum kesiminin tezlerini savundular. Katarlı öğrenciler meselesinden MB rezervleriyle ilgili çarpıtmalara, terörle mücadeleden Doğu Akdeniz'deki hamlelerimize kadar hiçbir meselede yerli ve milli duruş sergileyemediler. Ağızlarını her açtıklarında tüccarı, bürokratı, hakimi, iş adamını, yatırımcıyı tehdit etmeye başladılar. Türkiye kalkınmasın, ülkemize uluslararası yatırımcı gelmesin diye tehditlerinin dozunu her gün artırıyorlar. Bilinçaltlarına işlemiş ne kadar pislik varsa bizde de bunu görmek istiyorlar. Her gün daha büyük bir yalana, her gün daha rezil bir iftiraya sarılmalarının sebebi budur. 2023'e giden süreçte CHP tıpkı 27 Mayıs öncesi gibi Türk siyasetini zehirlemekte, kirletmektedir. Vatandaşın siyaset kurumuna güvenini sarsarak yine 27 Mayıs arifesinde olduğu gibi vesayetçilere uygun ortam hazırlamaya çalışıyorlar. Biz kuklayı da kuklacıyı da görüyor, CHP'nin başındaki zatın son dönem iyice pervasızlaşan tavrının altındaki sebepleri iyi biliyoruz"