Büyük Birlik Partisi Antalya'nın Alanya ilçesinde 2 gün süren İl Başkanları ve Yerel Yöneticiler Toplantısı, Genel Başkan Mutafa Destici'nin kapanış konuşmasıyla bitti.
Destici, BBP'nin kongre takviminin ilerleyen günlerde açıklanacağını belirterek, ilçe kongreleriyle başlayacak sürecin il kongreleri ve büyük kurultayla güçlü olarak tamamlanacağını söyledi.
Belediyeler el değiştirince çalışanlara başka sendikalara geçme noktasında baskı yapıldığı iddialarına değinen Destici, şunları söyledi:
"Nerkesin kendi hür iradesiyle hangi sendikaya üye olmak istiyorsa önünün açılması ve baskıyla karşı karşıya kalmamasını istiyoruz. İş akitleri sırf siyasi nedenlerle 'bana oy verdi' veya 'vermedi' diye feshediliyor. Bunların içinde bizim arkadaşlarımız da var. Ben bu konuda pervasızca, haksız, hukuksuz bir şekilde insanların, arkadaşlarımın ekmeğiyle oynayanları uyarıyorum. Bunun hesabını verirsiniz, bedelini size ödetiriz. Onun için ayağınızı denk alın. Siyasi tercihinden dolayı ekmeği, işiyle oynamak, işinden atmak, çoluğunun çocuğunun rızkıyla tehdit etmek ne insani ne ahlaki ne de islamidir."
DESTİCİ: YSK'NIN VERECEĞİ KARAR HERKESİ BAĞLAR
Seçim sürecinde sadece İstanbul, Büyükçekmece ve Maltepe ile ilgili itirazların değerlendirmesinin kaldığını dile getiren Destici, 1-2 gün içinde buralarla ilgili kararın verileceğini tahmin ettiğini söyledi.
İtirazların seçim sürecinin bir parçası olduğunu belirten Destici, "YSK'nın vereceği karar herkesi bağlar, nihaidir. YSK hangi kararı verirse versin, her kesimin buna rıza gösterme gibi bir demokratik olgunluğu, tavrı sergilemesini bekliyoruz. Yani YSK birilerinin istediği şekilde karar verdiğinde doğru, birilerinin istemediği şekilde karar verirse yanlış şeklinde değerlendirilmemelidir. YSK'nın kararları elbette eleştirilebilir ama neticede verilen karar nihai ise artık bunu tartışmanın kimseye faydası yoktur. Onun için herkesin bu süreci demokratik olgunlukla takip etmesi gerekiyor. YSK birilerinin istediği gibi karar verirse Türkiye'yi aydınlığa kavuşturmuş olacak ya da onları istemediği gibi karar verirse Türkiye'yi karanlığa gömmüş olacak gibi yaklaşımlar doğru değildir" diye konuştu.
"ADALETİN TAM SAĞLANMADIĞI BİR TOPLUM HUZURLU OLAMAZ"
Aksi durum olmazsa 4.5 yıl seçimsiz süre olduğunu belirten BBP lideri Destici, bu süreçte terörün tamamen yok edilebileceğini ve ekonomik sorunların çözülebileceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Adaletin tam olarak her alanda sağlanmadığı bir toplum huzurlu olamaz, barış sağlanamaz. Adaletle ilgili problemler çözülmezse adil bir ülke, devlet haline tüm alanlarda gelemezsek diğer meselelerimizi çözemeyiz. Onun için en önce adaletle ilgili sorunları çözmek zorundayız ve vatandaşın adalete güvenini yüzde 100'e çıkarmalıyız. Bu ülkede geçmişte bu vardı. 'Şeriatın kestiği parmak acımaz' sözü işte bunu çok açık bir şekilde ifade etmektedir. Nedir bunun açılımı? Hakim ya da geçmişte kadı, yargıç hangi kararı verirse versin; çünkü tarafsız, vicdanıyla önündeki yasaya, kanuna, kitaba göre verir. Dolayısıyla onun verdiği karar bizi acıtmaz. Bunun anlamı bu, tekrar bu topraklara bizim 'Şeriatın kestiği parmak acımaz' sözünü bütün vatandaşlarımızın rahatlıkla söyleyebildiği bir hukuk ve yargı sistemini ve onun işleyişini hakim kılmalıyız."
'CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN 'TÜRKİYE İTTİFAKI' ÖNERİSİNİ ÖNEMSİYORUZ'
Son 4 yıldır terörle mücadelenin topyekun yapıldığını ve bunu desteklediklerini dile getiren Destici, artık teröre son vermek gerektiğini belirtti. Bu mücadelenin, Türkiye'nin istiklal ve istikbal meselesi olduğunu, buralarda birlik olunması gerektiğini vurgulayan Destici, şunları söyledi:
"İşte Sayın Cumhurbaşkanı'mızın 'Türkiye ittifakı' önerisini ya da cümlesini de biz bu anlarda önemsiyoruz ve bu bağlamda destekliyoruz. Bu vatanda ay yıldızlı al bayrağın altında bir ve beraber yaşama iradesi ortaya koyan herkesle el sıkışmaya, birlik olmaya, 'Türkiye ittifakı'nı kurmaya, bir milli mutabakat esası etrafında bir araya gelmeye varız; ama şartımız ya da çekincemiz siyasi bölücülerdir. BBP, Alperenler olarak asla bunu kabul etmeyiz çünkü onların niyeti hiçbir dönemde Türkiye'nin, Türk milletinin hayrına olmamıştır. Onlar Batı'nın, emperyalistlerin, siyonistlerin maşaları, uşaklarıdır. Onlar Ermeni çetecilerinin uşaklarıdır. Onların kardeşi, yol arkadaşıdır. Onlarla asla bir araya gelemeyiz ve onlarla bir araya gelenlere de iyi gözle bakamayız. Mutlaka şüpheyle flu bakarız."