Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Trabzon'u ziyareti sırasında Akçaabat Halk Kütüphanesi'ne giderek gençlerle bir araya geldiği ve onların sorularını yanıtladığı anların görüntüleri yayımlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Gazeteci Sedef Kabaş'ın yanı sıra F-35 ve S400'e birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
"TÜRKİYE NEREDEN NEREYE GELDİ?"
"Ülkemizi 20 yılda nereden nereye getirdiğimizi, bugün bulunduğumuz yerin önemini göstermeye çalışıyoruz. 18 yıl veya 10 yıl önce acaba Trabzon neredeydi, İstanbul, Türkiye neredeydi, nereye geldi? Biz görevi devraldığımızda Karadeniz Sahil Yolu diye bir şey yoktu. Biz Armelit Dağı'nı deldik, orada tünel açtık. O tünelleri geçiyorsun, bütün o yemyeşil dağları tünellerden geçerken de görüyorsun. Nereden geldiğimizi bilemezsek nerede durduğumuzu fark edemeyiz, nereye gideceğimizi de kestiremeyiz. Eski Türkiye'yi anlatmasak bile eski Türkiye zihniyetinin mensupları sık sık ortaya çıkıp kendini hatırlatıyor. Eserlerimize ve hizmetlerimize karşı sergiledikleri çirkin yaklaşımlarla bunu yapıyorlar."
"CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINI KORUMAK BENİM GÖREVİM"
"Geçtiğimiz günlerde tam bir beşinci kol faaliyeti elemanı olarak çalışan gazeteci kılıklı biri çıktı, bize ve bizim şahsımızda milletimize ağır hakaretlerde bulundu. Asıl önemli olan bu hakaretin sergilendiği programı yöneten kişinin ve tek parti zihniyeti artığı kimi siyasetçilerin hala çıkıp ifade özgürlüğü kılıfıyla yapılan alçaklığı savunmasıdır. Tayyip Erdoğan'ın kendisine yapılan hakaret benim için önemli değil fakat bu kardeşiniz, ağabeyiniz bir makamı temsil ediyorum, cumhurbaşkanlığı makamı. Bu makamı korumak da görevimdir. Bu makama bırakın benim sahip çıkmamı, cumhur diye tabir ettiğimiz bu millet sahip çıkacaktır."
"HER HİZMETİN ALTINDA BİZİM İMZAMIZ VARDIR"
"Biz bunları 1960'ta ülkenin seçilmiş başbakanını idam sehpasına gönderenleri alkışlamasından biliriz. 1970'li yıllarda sapkın ideolojileri uğruna gençlerimizi birbirine kırdırdığı dönemden biliriz. Biz bunları geçtiğimiz 20 yıl boyunca her konuda ülkenin ve milletin aleyhine saf tutuşlarından biliriz. Ne devletimize yaptıkları husumet bizi şaşırtıyor, ne milletimizin inancına, tarihine, kültürüne, değerlerine olan azgınca düşmanlıkları bizi şaşırtıyor. Dikkat ederseniz bunlar sadece demokrasi başlığı altındaki konular, bir de kalkınma meselesi var ki bunların o hususta ülkemize ve milletimize en küçük bir hayırlı hizmetleri, kalıcı eserleri, yatırımları zaten yok. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, hangi alana bakarsanız bakın, gördüğünüz hemen her eser ve hizmetin altında bizim imzamız vardır."
"42 BİN KİŞİLİK STADYUMU TRABZON'A KAZANDIRDIK"
"Hüseyin Avni Aker Stadı vardı, her tarafı dökülüyordu. Biz geldik, Şenol Güneş Spor Kompleksi'ni kurduk ve 42 bin kişilik stadyumu Trabzon'a kazandırdık. Buradaki üniversite oyunlarıyla ilgili bütün tesisleri süratle yaptık, bitirdik ve üniversite oyunlarına Trabzon'u hazırladık."
YURTLARDA İNTERNET KOTALARI ARTIYOR
Gençlerle Trabzonspor ve futbol üzerine de sohbet eden Erdoğan, şehre kazandırılan spor tesislerini anlattı.
Gençlerin KYK Yurtları’ndaki internet kotalarının kendilerine yetmediğini söylemesi üzerine Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasaploğlu’na seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mehmet bey bu cevap sana yakışır” dedi.
Mehmet Kasapoğlu da, “Zaten Cumhurbaşkanımıza konuyu arz ettik. İnşallah önümüzdeki dönem itibariyle internet kotasıyla ilgili artırım yapıyoruz” cevabını verdi. Cumhurbaşkanı “Evelallah, inşallah en güzel şekliyle internette öğrencilerimizi rahatlatacağız, bugüne kadar olduğu gibi” ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL'DA NE VARSA BİZ YAPTIK"
Bir öğrencinin “Şuan İstanbul’da olan nedir?” sorusuna cumhurbaşkanı “Yani İstanbul’da bizden sonrakilere kalan bir şey olmadı ki ne yaptıysak biz yaptık. Olmayan bir şey vardı, Sarıyer Kahramanı’nda balık Yemek. Çünkü bizim öyle bir derdimiz yoktu. Bizim tek derdimiz İstanbul’un neresinde bir eksik var onları süratle gidermekti” dedi.
"MARMARAY'I BİZE ZİNDAN ETTİLER"
“Şuandaki yönetim bir metrobüs dahi yapmış değil. Halbuki metrobüs olayı zor bir şey değil. Onun için ayrı bir hattı inşa ediyorsunuz, bu hatta da lastikli sistem getiriyorsunuz. Bu sistemde körük ve lastik var, bunlar var. Ya bunu bile yapmaktan bunlar aciz ve düşünün bizim yapmış olduğumuz tünelleri kapatıyor bunlar. Mesela Sancaktepe’de tünel açıldı, baktık bu gitmiş tünelleri kapatıyor. Halbuki bu tüneller, metro Üsküdar’dan ta oraya kadar insanları rahatlatacaktı. Buna bile fırsat vermediler. Bunların böyle bir aşkı ve heyecanı yok. Marmaray’ı bize zindan ettiler, bizi mahkemeler ile uğraştırdılar. Buna rağmen biz 5 yılda burayı bitirdik. Bir de otomobillerin geçişi ile ilgili bir de Avrasya’yı yapalım, bir de Avrasya tünelini yaptık. Bir de İstanbul’da iki altın bilezik biri şehitler köprüsü biri Fatih Sultan Mehmet. Bir de üçüncü Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık. Bu bile bu CHP’lileri rahatsız etti. ‘Adını niye Yavuz Sultan Selim koydunuz?’ (Karadeniz şivesi ile) Ula Fatih Sultan Mehmed’un adının olduğu yere Yavuz Sultan Selim yakışmaz mı?” diye konuştu.
MARAMI DEĞİŞTİRİYORUM”
Rizeli bir öğrencinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şu ana kadar cep telefonu numarasını değiştirip değiştirmediği ile ilgili soru üzerine Erdoğan “İşletenlerin sayısı arttığı zaman numarayı mecburen değiştiriyoruz. Artık bakıyor ki bu iş aldı başını gidiyor, hemen özel kalemin ‘Başkanım bunları değiştirmemiz lazım’ diyor. Çünkü telefonlar elden ele dolaştığı gibi birde maalesef işletenlerin sayısı arttıkça bizde tabi değiştirmek durumunda kalıyoruz. Bunun dışında hamdolsun bütün telefon diplomasisini çok dikkatli çok hassas kullanmaya gayret ediyoruz” dedi.
“HEP DOST KAZANMANIN GAYRETİ İÇERİSİNDE OLDUK”
Bir öğrenciden gelen "dış politika stratejinizi anlatır mısınız?” sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
“Dış politika noktasında özellikle bizim hedefimiz daha çok düşman üretmek değil dost kazanmak. Bugüne kadar da biz gerek yakın komşular olarak Rusya ile gerek Ukrayna ile tabi diğer tarafta doğuda İran olsun bunun yanında özellikle Avrupa ülkeleri ile münasebetlerde olsun hep dost kazanmanın gayreti içerisinde olduk. Tabi Rusya ile münasebetler tarihinden bu yana bizim bu dönemimizdeki kadar hakikaten bir dostluk içerisinde yürümedi. Çok daha da önemlisi ticaret hacmi itibariyle de çok ciddi bir ticaret hacmine bu dönemde ulaştık. Bunların içerisinde stratejik ürünlerde bizim Rusya ile münasebetlerimiz iyi bir konuma geldi. Bunların en önemli doğalgaz konusunda şuanda doğalgazla olan ilişkimiz çok çok ileride derecede. Hele yeni attığımız bir adım biliyorsunuz Rusya ile nükleer enerji. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali yapılıyor. Bu da Allah nasip ederse önümüzdeki yıl içerisinde belki bu yıla da yetiştirebilirler. 2023’de bu nükleer enerji santralini inşallah yapıp oradan üretime geçilecek. Biz kendileri ile bu arada ikinci bir adımı daha attık. O görüşmeleri yaptık. O da ikinci bir santrale girer miyiz diye. Bunları sayın Putin ile konuştuk. Bu konuda da bunun üzerinde çalışalım belki ikinci bir nükleer enerji santralini yine Rusya ile yapma durumumuz da söz konusu. Bu bir defa bizi nükleer enerji bunun yanında doğalgaz bunlar birbirimize bağlama noktasında çok önemli. Dış siyasetin bana göre en önemli ayağı da bu.”
“AMERİKA İLE BİZ TERS YÜZ OLMAK İSTEMİYORUZ"
Açıklamalarının devamında S-400 konusuna da değinen Erdoğan, “Diğer taraftan bizim bu S-400 konusu Türkiye ve Rusya arasındaki çok önemli bir adım. S-400 çok önemli bir savunma sistemi. S-400’leri aldığımız andan itibaren zaten bunu biliyorsunuz uluslararası camia ciddi manada rahatsız oldu. Başta Amerika ‘işte almayın, biz size şöyle yaparız, böyle yaparız” dediler. Biz de kusura bakmayın bu karar bizim kararımızdır ve biz bu kararımızı verdik. Rusya ile anlaştık ve NATO noktasında da bu iş herhangi bir olumsuzluk meydana getirmiyor. Çünkü NATO ülkelerinin her biri silahlanmada silahlarını kendi kararını vermek suretiyle alır ve bizde bu kararımızı verdik. Bu şekilde aldık. Tabi Amerika olarak siz bize maalesef parasını verdiğimiz halde vermediğiniz ürünler var bunların içinde en önemlisi de F-35. F-35 ile ilgili biz Amerika’ya 1 milyar 450 milyon dolar ödeme yaptık. Ama bize vermeleri gereken F-35’leri vermediler. Hala oyalıyorlar. Şuanda kendileri Savunma Bakanlığımız bazı görüşmeler yapmak suretiyle bu problemi çözelim diyoruz. Çünkü Amerika ile biz ters yüz olmak istemiyoruz. Çünkü birçok alanda kendileri ile attığımız adımlar var. Bununla ilgili Savunma Bakanlığımız muhatabı ile bu çalışmayı sürdürüyor. Gerekli F-16’ların modernizasyonu veya yeni bazı F-16’lar bize vermek suretiyle bunu da çözmenin gayreti içerisinde olacağız. Tabi bu arada Şubat’ın 3 veya 4’ünde bir Ukrayna ziyaretim olacak. Ukrayna ile yüksek düzeyde stratejik konsey toplantısı için inşallah günübirlik bir Ukrayna’ya gideceğiz. Ardından da sayın Putin’in bize bir ziyareti olacak. Bizim tabi bütün derdimiz Ukrayna ile Rusya arasındaki bu sıkıntının giderilmesi. Bu konuda sürekli konuşulan savaş filan biz Rusya ve Ukrayna arasında böyle bir savaşın olmasını asla arzu etmiyoruz. Bu bölge için hayra alamet bir gelişme değildir. Bir NATO ülkesi olarak ta böyle bir şeyi istemiyoruz, kabullenmiyoruz. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg o da zaten açıklamaları ile bizimde önümüzü açmış oluyor. Temennim odur ki inşallah bunu da barış ile çözmüş oluruz” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL'DA YAŞANAN KAR FIRTINASI
Bir kız öğrencinin “Kar fırtınasının yaşandığı gün balıkçıya giden AK Partili bir belediye başkanı olsaydı tepkiniz ne olurdu?” sorusu üzerine Erdoğan “Şunu çok rahat gönül huzuru ile söyleyebilirim. Bizim bu görevlere getirdiğimiz arkadaşlar böyle bir zamanda kalkıp da bir balıkçı restoranda gidip orada kafayı bulmaz. Zaten biz arkadaşlarımızı seçerken, bu tür görevlere getirirken buralarda seçiciyiz. Onun derdi ne olacak sadece hizmet olacak. Çünkü her zaman konuşmalarımızda benim söylediğim bir şey var. Biz bu milleti efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik diyoruz. Bırakın sadece karı, karın dışında da meydanda yok. Deprem oluyor depremde neredeyiz arazideyiz. Bingöl depremi oldu gece yarısı arkadaşlarımla beraber Bingöl’deydik. Simav depremi oldu aynı şekilde. Van’da bütün oradaki yıkımlar bitene kadar ilgili arkadaşlarım bakanlarımızla beraber Van’daydık. Bunlar bakıyorsun afetler oldu, bunlar meydanda yok. İstanbul’u sel bastı beyefendi Bodrum’da. Bunlarda hayat böyle devam ediyor. Burada neyi anlatacaksın. Ama Genel Başkanın bunlara yönelik en ufak bir operasyonu yok. Bizim bir defa bu tür insanlarla yürümeyiz. Gereği neyse onu yaparız. Bunlarla ilgili konuşmak bile bize zül geliyor. Ama artık diyoruz ki ya sabır inşallah 2023, 2024’de benim milletim gereğini yapar diyoruz” cevabını verdi.