Buıgün Türkiye Büyük Millet Meclisi Yeni Yasama Yılı Açılışı gerçekleşti.Türkiye Büyük Millet Meclisi iki buçuk aylık aranın ardından mesaisine yeniden başlıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu anda milletvekillerine seslendi.
Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, TBMM'nin 27'inci dönem 3'üncü yasama yılının açılışında sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Büyük Millet Meclisi'nin açılışından günümüze kadar ülkemize hizmet eden tüm milletvekillerimizi saygıyla anıyorum. Hayatta olan milletvekillerinin tamamına sağlık, vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyorum.
Malazgirt’ten İstiklal harbimize, terörle mücadele sürecimizde kadar bu toprakların vatanımızı olması için mücadele eden kahramanlarımızı minnetle yad ediyorum.
TBMM'NİN İTİBARINI HER ŞEYİN ÜZERİNDE TUTMAMIZ GEREKİYOR
Suriye’de Irak’ta Afganistan’da Lübnan’da Balkanlar’da bayrağımızı gururla dalgalandıran güvenlik güçlerimize başarılar diliyorum
İstiklal Harbimizin başlamasının 100. Yıl dönümü… Bir asır önce Samsun’dan başlayıp Ankara’da ilk menziline ulaşan bu kutlu yolculuk 1920’de Meclis’İn açılışıyla yeni bir safhaya evrilmiştir.Genç cumhuriyet fidanı 4 yıl sonra bir asrını geride bırakacaktır. Cumhurbaşkanlığı forsunda sembolleri yer alan devletlere baktığımızda 2200 yıllık bir mirasa sahip olduğumuzu görüyoruz. Bu esareti kabul etmediğimizi ifade ediyor. Türkiye'yi sınırları cetvelle çizilmiş, müesseseleri sûni olarak kurulmuş toplumlarla karıştıranlar oluyor. Terör örgütleriyle dize getirilmeye çalışılan bu millet bir kez daha kıyam ederek ayağa kalkmıştır.
Bu süreçte verdiği mücadeleyle TBMM de ikinci defa gazilik unvanı ile şereflenmiştir. 15 Temmuz gecesi atılan her bomba kararlılığımızı daha da perçinlemiştir. Şayet bugün geleceğimize daha güvenle bakıyorsak bu mücadelenin başarısı sayesindedir. TBMM’nin itibarını her şeyin üzerinde tutmamız gerekiyor. Küçük bir azınlığın çıkarını korumaya çalışan tüm darbelerin ilk hedefinde hep bu meclis olmuştur. Her seferinde milli irade üstün gelmiştir.
ORTAK PAYDADA BULUŞMAYA DAVET EDİYORUZ
Siyaset yaparken de hepimiz önce bu ülkeye ve millete karşı sorumlu olduğumuzu unutmayacağız. Önce milletim demeyen hiç kimsenin bu kutlu kurumun çatısı altında yer almaya hakkı olmadığını düşünüyorum. Terörle ve şiddetle arasına mesafe koyan tüm kesimleri milli meselelerde ortak paydada buluşmaya davet ediyoruz.
Yeter ki siyasi konulardaki rekabetimizi milletimize karşı olan sorumluluklarımızın önüne geçirmeyelim Türkiye darbeler, vesayet gibi nice sıkıntılarla da boğuşmak zorunda kalmıştır. TBMM’nin sorunları çözme iradesinin büyüklüğüne inandık. Demokrasimizin hak ve özgürlükleri tüm kesimler için genişleterek gerçek anlamda tesis edebileceğimize inandık.
Enerjide kendi su, güneş, termal ve kömür kaynaklarımızı en etkin değerlendirebileceğimize inandık. Büyümemizi ülkemizin potansiyeline uygun seviyeye yükseltebileceğimize inandık.
Yeni yönetim sistemimiz artık sorunlarımızı demokrasinin imkanlarıyla çözebileceğimizin en büyük ispatıdır.
Suriye'ye sırtımızı dönemeyeceğimiz gibi Asya coğrafyasının hiçbir köşesine bigane kalamayız. Sınırlarımız dışındaki hiçbir faaliyetmiz işgal, istismar amaçlı değildir. Akdeniz'in Ege'nin Karadeniz'in her karşısındaki gelişme bizi doğrudan ilgilendirir. Ne bedel ödersek ödeyelim insani duruşumuzdan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.
2 MİLYON KİŞİYİ İSKAN ETTİRMEYİ PLANLIYORUZ
Suriyeli kardeşlerimize gönlümüzün ve sınırlarımızın kapılarını açtık. Milyonlarca insan savaştan kurtulmak için Türkiye'ye geldiğinde dahi sınırları kapatmayı düşünmedik. Bize düşen sığınmacıların kendi topraklarına dönmeleri için güvenli iklimi oluşturmaktır.
Birileri terör ve sığınmacı yükünü üzerimize yükleyerek Türkiye'ye diz çöktürmeye çalışıyor. Türkiye masa başında yazılan senaryoların taşeronluğunu yapacak bir ülke midir? Türkiye dayatmaya rıza göstermez. Biz bu dayatmaya senaryoya rıza göstermeyiz. İstiklal ve onurumuzdan taviz vermeyiz. Türkiye'yi terör örgütünün tasfiyesi için yıllardır oyalayanların bizzat yüzlerine artık bu oyunun sonunun geldiğini söyledik. Türkiye'nin kaybedecek tek günü yok. Kendi yolumuzda devam etmekten başka çaremiz kalmadı. 30 km. derinliğindeki güvenli bölgede 2 milyon kişiyi iskan ettirmeyi planlıyoruz.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları kararlılığımızın somut birer tezahürüdür.
Suriye'de kurulacak köyle ve ilçelerle ilgili ön çalışmaları yaptık, yerleri tespit ettik, maliyetleri çıkardık.
Bölgeyi terör örgütünün işgalinden kurtarır kurtarmaz, uluslararası toplumdan alacağımız destekle işe başlayacağız.
Birlikte çalışma imkanlarını zorlarız ama mümkün değilse kendi yolumuzu açarız. Nitekim şu anda açmaya başladık. Türkiye gelişmekte olan ülke grubunda üst kategoriye yükseldi. Ticaret savaşlarının yıkıcı sonuçları ve etkileri artmıştır.
MUSTAFA ŞENTOP AÇILIŞ KONUŞMASINI YAPTI
TBMM Genel Kurulu, 27. Dönem 3. Yasama Yılı'nın başlaması dolayısıyla Meclis Başkanı Mustafa Şentop açılış konuşması yaptı.
İşte Şentop'un konuşmasından satır başları:
Bu yasama yılı içerisinde 23 Nisan 2020’de TBMM’nin kuruluşunun 100. Yılını kutlayacağız. Elbette böylesi anlamlı bir yıldönümünde bu çatı altında olmanın ayrı bir anlamı var. Çalışma temposunun daha da artacağına, oturumun ve siyasetin daha da verimli seyredeceğine kanaatim tamdır.
Bugün milletimizin gözü buradadır. Türkiye sadece çalışkan ve asil milleti ile değil köklü demokrasisi ile de örnek bir ülkedir. Demokrasimizin değerini daha iyi kavramak zorundayız. Demokrasi dışı arayışları işaret etmeyi de elzem görüyorum. Şiddet yıkıcı düşmandır. Sırtını şiddete taşıyan her yapı milletimizin iradesi karşısında er ya da geç mağlup olacaktır. Bundan 948 yıl önce İslamj dünyasının camilerinde sultan Alparslan için dualar edildiyse bugün de Türkiye ve haklı mücadelesi çok geniş destek görmektedir.
Türkiye millet ve devletiyle dünyanın en gür sesiyle yeryüzündeki adaletsizlikleri teşhir etmektedir. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM konuşması Türkiye’nin dünya siyaset sahnesinde nerede durduğunu açıkça ortaya koymaktadır.