Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Devlet Konukevi'nde, Türkiye'ye "Barış Konseri" vermek amacıyla gelen Filistin Gençlik Orkestrası ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası sanatçıları ile bir araya gelen Emine Erdoğan, dünyanın çeşitli ülkelerinde zulüm altında olan insanların görmezden gelindiğini ifade etti. Her yerde yaşanan bu zulüm ve sınavların üstesinden gelmek için medeniyetin izinden gitmek gerektiğini belirten Emine Erdoğan, "Tarih savaşla yazılmak zorunda değildir" şeklinde konuştu.
Konuşmalarına devam eden Erdoğan, “Dünya toprakları her an masum insanların döktüğü gözyaşlarıyla ıslanıyor. Bu zulümler çoğu zaman sessizliğe gömülüp görmezden gelinerek tarih sayfalarına ekleniyor. Oysa tarih savaşla yazılmak zorunda değildir. Barış, hoşgörü ve merhamet de tarih yazabileceğimiz kalemlerdir. Bugün hala Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Museviler bu topraklarda birlikte dostça yaşar, komşuluk yapar, özgürce ibadet eder. Oysa günümüzde tüm dünyada insanları inançları üzerinden birbirine düşman etmek için büyük bir gayret ortaya konuyor. Bunun yanında ırkçılık, maalesef ki tedavi edilememiş bir hastalık olarak kalplerimize bulaşıyor. Dünyamızın bu zor sınamalarına ve dertlerine bir şifa arıyorsak, medeniyet reçetelerine müracaat etmeliyiz. Hoşgörü kültürünü ihya etmeli, ona bir can simidi gibi tutunmalıyız. Bunun için en başta tüm insanları bir kardeşlik halkasının parçaları olarak kabul etmemiz lazım” ifadelerine yer verdi.
"SANAT KALBİN HAKİKATE EN YAKIN MEVKİİNE VARIR"
Zalim zulmüne sessiz kalmayıp bu kötülüğe ortak olmamak gerektiğinin altını çizen Emine Erdoğan, “İnsanlığa karşı işlenen suçlar müşterek derdimiz olmalıdır. İstisnasız her biri uluslararası toplumun gündemine girmelidir. Nerede insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları ihlal ediliyorsa, hepimizin kalbi orada atmalıdır. Çünkü gerçek vicdan, dökülen tüm gözyaşlarına eşit yakınlıktadır. Bu noktada sanatın insanlara en hızlı ulaşan, fikirleri ve duyguları en rafine haliyle taşıyan bir araç olduğuna inanıyorum. Zira sanat, birleştirici güçler arasında en ön sırada yer alır. Çünkü sanat, tüm önyargıların arasından sızarak kalbin en hassas, en masum ve hakikate en yakın mevkiine varır. İnsana huzuru ve birliği hatırlatır. O yüzden insana kaybettiği duyarlılığı kazandıracak bir ilaç varsa o da sanattır.” dedi.
"YIKIMIN ARDINDAKİ İNSANLARIN HİKAYELERİNE VAKIF OLMALIYIZ"
Yakın zamanda sıcak savaşa örnek verilebilecek örneklerden biri olan Ukrayna-Rusya savaşından bahseden Emine Erdoğan, düzenlerinden, hayatlarından koparılarak ülkelerinden edilen 100 milyon insan olduğunu söyleyerek, “Dile söylemesi kolay olan bu rakamın ardında insan hayatları, dağılan aileler, korku içinde çocuklar var. Bu insanlar, savaştan, zulümden kaçıyorlar ve gittikleri her yerde yabancı oluyorlar. Birleşmiş Milletler, mülteci sayısının 100 milyona ulaşmasının alarm verici olduğunu söylüyor. Dünya bir savaş ve yıkım yeri olmamalı. Zorla yerinden edilmiş 100 milyon insan, dünya nüfusunun yüzde 1’ini temsil ediyor. Bu rakam, dünyanın en kalabalık 14’üncü ülkesine denk. Ancak bizim rakamlara değil, bu yıkımın ardındaki insanların hikayelerine vakıf olmaya ihtiyacımız var. Sanatın her dalıyla, savaşların beşeriyete verdiği zararı anlatmamız ve yine sanatın eliyle bu zararı tamir etmemiz lazım. Halihazırda bu küresel krizlerin üstesinden insani yardımlarla gelmeye çalışıyoruz” açıklamalarına yer verdi.
"SAVAŞA GEÇİT VERMEYECEK BİR ZİHNİYET KALKANI OLUŞTURMALIYIZ"
Emine Erdoğan konuşmalarını sonlandırırken, “Esas olan savaşların yıktığı yerleri yeniden imar etmek ve savaşa geçit vermeyecek bir zihniyet kalkanı oluşturmaktır. Bu zihniyet ise ancak barışa, insanın insana emanet olduğuna inanmış vicdanlarla oluşabilir. Bunun yolu da her insanın hakkını kendi hakkımız, onurunu kendi onurumuz saymaktan geçer” ifadelerini kullandı.
Toplantıda yer alan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da, Türk halkı olarak Filistinlilerin yanında olduklarını belirterek, “Ülkemiz ile Filistin arasında hem diplomatik hem siyasi ama en önemlisi gönülden gönle kuvvetli bağlar var. Türkiye hem ikili ilişkiler çerçevesinde hem de uluslararası platformlarda Filistin ve Filistinli kardeşlerimizi hiç yalnız bırakmamıştır ve bırakmayacaktır. Sizlerin aracılığıyla tüm Filistinli kardeşlerimize sevgilerimiz ve muhabbetlerimizi yolluyoruz. Onlara iletiniz lütfen. Tüm bakanlar olarak Filistinli kardeşlerimizin her türl ihtiyaçlarında yanlarındayız. Tarih güçlü olanları değil, haklı olanları yazacaktır.” açıklamalarında bulundu.