Osmanlı Devleti'nin Anadolu Türkmenlerini iskân politikasına karşı koymuş bir halk ozanı olan Dadaloğlu'nun hayatı araştırılıyor. Bu bağlamda, Dadaloğlu Kimdir, Nerelidir, Nerede Doğdu? Kaç Yaşında, Nerede ve Nasıl Öldü? sorularının yanıtı haberimizde...
DADALOĞLU KİMDİR?
Osmanlı Devleti'nin Anadolu Türkmenlerini iskân politikasına tepki olarak tanınmış bir Halk ozanıdır.
Dadaloğlu, gerçek adı Veli’dir. 1785 yılında doğmuştur. Babası Âşık Mûsâ adında bir saz şâiridir. Kayseri'nin Tomarza ilçesinde doğduğu söylenmektedir. Doğduğu ve öldüğü yer kesin olarak bilinmeyen Dadaloğlu, Toros Türkmenlerinin Avşar boyundandır. Avşarlar ise Kozanoğullarına bağlıydı. Güney ve Orta Anadolu’yu dolaşmıştır. Açık Türkçeyle millî vezin ve şekillerle şiir söylemiştir.
Osmanlı Devleti göçebe Avşar, Karsantı, Sırkıntı, Bozdoğan, Kırıntı, Berber, Menemenci gibi Türkmen aşiretlerini belirli bölgelere yerleştirmek üzere idari bir teşebbüste bulundu. Fakat bu dağlı aşiretlerle uğraşmak kolay olmuyordu.
Osmanlı Devleti'nin yerleşik hayata geçirmek için verdiği uğraş, yer yer başkaldırılara ve çatışmalara neden olmuştur. Dadaloğlu'nun şiirleri, yerleşik hayata geçmek istemeyen Türkmen aşiretlerinin sesi ve sözlü tarihi sayılabilir. Her yıl Kayseri'de, Dadaloğlu (Avşar) Şenlikleri düzenlenmektedir. Osmanlı Devleti, bu ayaklanmayı bastırınca Dadaloğlu’nun aşiretini Sivas’ın köylerinden birine yerleştirmiştir.
Dadaloğlu, 1868 yılında 83 yaşında ölmüştür.
Şiirleri 1923’ten sonra Anadolu’da yayımlanmaya başlamıştır. Ancak bu şiirlerin sayısı azdır. Bâzılarının ona âit olma ihtimâli zayıftır. Şiirleri derlemeye dayandığı için, çok az şiiri dışında büyük ölçüde değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiştir.
Çok bilinen bestesi yapılan şiirlerinden bir tanesi:
Avşar Elleri
Kalktı göç eyledi avşar elleri
Ağır ağır giden eller bizimdir
Arap atlar yakın eyler ırağı
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir
Belimizde kılıcımız kirmani
Taşı deler mızrağımın temreni
Hakkımızda Devlet Vermiş Fermanı
Ferman padişahın dağlar bizimdir
Dadaloğlum yarın kavga kurulur
Öter tüfek davlumbazlar vurulur
Nice koç yiğitler yere serilir
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir
Ölürüz De Kömür Gözlüm Ölürüz
Ölürüz De Kömür Gözlüm Ölürüz
Dost Ağlasın Zalim Felek Utansın
Kıyamette Kavuşmak Var Biliriz
Dost Ağlasın Kahpe Felek Utansın
Bir Çıkmaza Girdi Bugün Yolumuz
Geçit Vermez Sağımızla Solumuz
Kalır Gayri Bizim Burda Olumuz
Mert Ağlasın Namert Olan Utansın
Avşar İli Yaylasına Göçmedik
Aşın Yeyip Sularını İçmedik
Tenhalarda Kendimizden Geçmedik
Can Ağlasın Hain Felek Utansın
Dadaloğluyum Yine Coştu Çağladı
Ak Üstüne Karaları Bağladı
Fırkat Odu Yüreciğim Dağladı
Ben Ölende Çapanoğlu Utansın