Milletimizin atlattığı badirelerden biri de, bir yıl önce yaşadığımız ‘’15 Temmuz 2016 FETÖ darbe’’ girişimidir.
Yakın Tarihimizin son 60 yılına baktığımızda, belirli aralıklarla Ülkemiz insanlarına reva görülen karanlık günlere, darbe ve muhtıralara şahit oluyoruz.
İlk Askeri Darbe, 27 Mayıs 1960’ta yaşandı. Bunun ardından 12 Mart 1971 muhtırası, akabinde 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi nüksetti.
Artık darbeler dönemi kapandı derken, 28 Şubat 1997 post-modern darbesi yaşandı. Bunu 27 Nisan 2007 tarihinde yayınlanan ‘’27 Nisan e-muhtırası’’ takip etti.
Kimilerine göre Bin yıl süreceği iddia edilen ‘’Kara Şubat’ın izleri silindi, milletimiz huzura kavuştu’’ derken, ansızın bir hain kalkışmayla (FETÖ) karşı karşıya kaldık.
15 Temmuz 2016 günü akşam saatlerinde başta Ankara ve İstanbul olmak üzere ülke genelinde (normal olmayan) bir askeri hareketlilik görülmeye başladı.
İlk gelen haberlerde; Boğaz Köprüsünün bir grup asker tarafından tutulduğu, Havalimanlarının, TRT ve Televizyon kanallarının çevresinin kuşatıldığı, askeri alanlarda hareketlilik olup tankların hareket ettiği, F16 uçaklarının uçuşlar düzenleyip bazı yerlere bombalar attığı, bilgileri gelmeye başladı.
Sonraki günlerde resmi kurumlarca (basına yansıyan) şu açıklamalar yer aldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından darbe girişimine katıldıkları iddia edilen 62 asker hakkında hazırlanan ilk iddianamede, Fethullahçı Terör Örgütü’nün son dönemlerde deşifre olması üzerine, üyelerini kamuya yerleştiremedikleri ve kamuda çalışan mevcut kadrolarını da korumakta zorlandığı belirtildi.
İddianamede, ‘’Devletin tüm kurumlarına yerleştirdiği örgüt üyeleri ile devlet teşkilatını kendisine hizmet eder hale getiren ve adeta devlet içinde ayrı bir devlet yapısı oluşturan örgüt, Devletin etkin mücadele kararı almasından sonra tasfiye sürecine girmiş, ekonomik -siyasi yönden hızla zayıflamış, 15/07/2016 tarihinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere ülkenin muhtelif yerlerinde, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yuvalanan üyeleri ve yöneticileri aracılığıyla son bir hamle yaparak T.C. Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmiştir’’ ifadelerine yer verildi.
Ayrıca; ‘’FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe kalkışması esnasında İstanbul ilinde öncelikle hava limanları, köprüler, TRT binası, Türk Telekom A.Ş. Genel Müdürlükleri, Belediye Binası, AKP İl Teşkilat Binası, Medya Kuruluşlarına ait binalar gibi stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldığı’’ belirtildi.
Milletimizin maddi ve manevi tüm değerlerini Kırk yıldır sömüren bu ihanet şebekesinin son hamlesi, milletimizin feraseti sayesinde püskürtülmüştür. Halkımızın direnci Tankların, F16’ların gücünü yenmiştir.
Ancak bu hain kalkışmanın üç günlük bilançosu; 249 Şehit, takriben 2200 yaralı ve 300 Milyar TL ekonomik zarara mal oldu.
O günleri yaşayıp-görüp de, bu hain kalkışmanın faillerine sempati ile bakacak hiçbir ehli insaf düşünülemez.
Darbe teşebbüsünün sene-i devriyesinde bu hain planın faillerinin hak ettiği cezayı almasını millet olarak beklemekteyiz. Hala takiyye yapıp birilerinin gölgesinde barınanlar varsa, bunlarında ayıklanmasını beklemek bu milletin hakkıdır.
Allah, bu millete bir daha 15 Temmuzlar gibi acı günler yaşatmasın. 15 Temmuz Şehitlerimizle birlikte tüm Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Gazilerimize de Rabbim sağlık ve afiyetler versin.