Son günlerde olduka tartışılan bir kavram olan deistlik arama motorlarında da sıkça araştırılmaktadır. Peki Deist ne demek? Deist kime denir? Siz de bu kavramları merak ediyorsanız tüm cevaplar haberimizde.
DEİST NE DEMEK? KİME DENİR?
İnanışın tanımlanmasında kullanılan doğal din ya da doğal inanç kavramları, hiçbir aracı olmaksızın sadece akıl yoluyla kavranabilecek yalın bir Tanrı inancını belirtir.
DEİST KİME DENİR?
Deizm inancını savunan kişilere deist denilmektedir. Dünya'da pek çok tanınmış ünlü deistler bulunmaktadır. Deist kişiler herhangi bir dine inanmaz ve bütün dinleri reddeder. Deistlere göre Tanrı kavramı yalnızca akıl yolu ile açıklanabilir. Bunun için herhangi bir dine gerek duyulmaz.
Deist kişiler ayrıca kutsal kitapları da reddeder. Bu kitapların insanlar tarafından yazıldığını savunurlar. Ayrıca yine dinlerde ölümden sonra ki insan hayatı için söylenen cennet ve cehennem kavramlarına da deist kişiler inanmaz. Bazı deistler ise ölümden sonraki yaşama veya reenkarnasyon inancına inanabilirler. Reenkarnasyon yani ruhun başka bir ruhta tekrar dirilmesi bazı deistlerin benimsediği bir inançtır.
DEİZM NEDİR?
Deizm, Tanrı’ya inanıp ancak hiçbir dini kabul etmeyen görüştür. Deizm’de her şeyi başlatan, evreni bir saat gibi kuran bir Tanrı inancı vardır. Ancak bu Tanrı şimdiki zamana karışmaz, kişisel değildir ve asla vahiy aracılığıyla bir din oluşturmamış ya da insanlığa hitap etmemiştir.
Deizme göre Tanrı tüm evreni başlangıçta yarattı ve bir daha asla yaratılışa müdahale etmedi. Bu yüzden deistler Kutsal Kitap’ta ve özellikle İncil bölümünde geçen mucizelere, Kutsal Ruh’un vahiy yoluyla peygamberlere esinlemesine ya da Tanrı’nın beden alarak insan olarak gelmiş olmasına inanmazlar.
Deizmde esas olan doğayı gözlemleyerek Tanrı’nın varlığına ve bazı sıfatlarına ulaşmak, anlamaktır. Bunlar yalnızca tek bir Tanrı’nın varlığına doğal işaretlerdir, ama bu görkemli Tanrı’nın insanlığa ulaşmak ya da hitap etmek isteyebileceğini kabul etmezler.
Deizmin kaynağı olarak mantık ve doğa gösterilir. Deistlerin, ¨iman¨ kavramına da karşıdırlar ve ¨bir tasarımcının olduğu zaten gözler önündedir, aklımla bunu görüyorum. Bu yüzden bir Tanrı’ya iman etmem gerekmemektedir.¨ diyerek Voltaire’e dayandırdıkları bir Tanrı görüşleri vardır.
Deizmin ortaya çıkışının ya da kuvvetlenmesinin birçok nedenleri vardır. Özellikle bazı teistlerin (tek Tanrılı inançlar – Semavi dinler; İslam, Yahudilik ve Hıristiyanlık) din adına yaptıkları yanlışlar ya da zulümler yüzünden, etkiye tepki olarak güçlenmiştir. Bugün toplumumuzda da bunun örneklerini görüyoruz.
DEİZMİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
- * Deizme göre Tanrı vahiy göndermez.
- * Deizm de peygamberlere inanılmaz, Tanrı ile insan arasına başka hiçbir düşünce giremez.
- * Kutsal Kitaplar Tanrı'nın sözü olarak kabul edilmemektedir. Deizme göre elçi olduğunu iddia edenlerin "Vahiy geldi" diyerek var ettiği kitaplar Tanrı'dan gelmiş olamaz.
- * Deizm'in hiçbir kutsal kitabı veya peygamberi yoktur.
- * Deizm'de şeytan, cehennem gibi öğeler yoktur.
- * Deistler "özgür düşünürler"dir. İyi birey olabilmek için peygamber ve kitaplara gerek duymazlar.
- * Deistler vahiyleri ve vizyonları reddederler. Hayatlarında insan uydurması mucizelere ve kehanetlere yer yoktur.
- * Deizm'in rahip, haham, imam gibi din adamlarına ihtiyacı yoktur. Bir bireyin istediği tek şey kendi sağduyu ve insanlık durumunu düşünme kabiliyetidir.
DEİZMİN TARİHÇESİ NASILDI?
Deist düşüncenin eski zamanlardan beri var olduğu düşünülmektedir. Deizm kelimesi ise; 17. yüzyılda özellikle İngiltere'de kullanılmaya başlanmıştır. Doğal dine inanış 17. yüzyılda Avrupa'da bir devrim olmuş; birçok kültür bu akıma destek vermiştir. Rönesans dönemindeki hümanist yaklaşım; Avrupa'nın Klasik Roma ve Antik Yunan dönemindeki düşünceleri çalışmaya itmiştir. Mitoloji üzerine yapılan araştırmalarda da; birçok dinin kendinden önceki dinlerden örnekler alarak hikâyelerde karakterlerin isimlerini değiştirerek kullandığını ortaya çıkarmıştır. Bunun yanı sıra; eski dokümanların analiz edilmesi doğrultusunda ve bilimin de sunduğu olgularla tarihte ilk defa Hristiyan toplumlar tarafından İncil eleştirilmiştir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda, dünya tarihinin Kitab-ı Mukaddes'te anlatıldığından çok daha farklı olduğu ortaya çıkmıştır.[kaynak belirtilmeli] 16. ve 17. yüzyılda Avrupalıların Amerika, Asya ve Pasifik'i de keşfetmesinden sonra; aradaki farklılıklardan, dini Nuh'tan geliş inancının bozduğuna inanılmıştır. Bu konuda Herbert; De Religione Laici'de (1645) şu sözleri yazmıştır: Birçok inanış ya da din, açıkça, birçok ülkede uzun süredir vardı ve kesinlikle kanun koyucuların bahsetmediği bir tane bile yoktu, Wayfarer'ın Avrupa'da bir tane bulması gibi, başka biri Afrika'da, Asya'da ve bambaşka bir tanesi de Hindistan'da...
Bu doğrultuda, Hristiyanlığın birçok din arasındaki dinlerden biri olduğunun farkına varılmış ve hiçbir şeyin bir dinin diğerinden daha iyi ya da daha doğru olduğunu ispatlamayacağına inanılmıştır.
DEİST KAVRAMLAR NELERDİR?
Deizm: Durağan ve içinde değişim bulundurmayan öğretilerin, inanışların aksine, tüm insanların yapabildiklerinden daha yüce evrensel bir yaratıcı gücün varlığına yönelik sonsuz inanç ile insanın doğuştan sahip olduğu aklıyla doğanın ve evrendeki kanun ve tasarımın kişisel gözlemlerle onaylanıp benimsenmesidir.
İman: Deistler Yaratıcının varlığına inanmaları için "iman"a gereksinmezler. İnanışta "iman" değil, koşulsuz "güven" vardır. Voltaire şöyle der: “İman nedir? Apaçık ortada olan şeye inanmak mıdır? Hayır. Bana göre apaçık ortadadır ki, varlığı gerekli olan, sonsuz, yüce ve akıllı bir yaratıcı vardır. Bu iman ile değil akıl ile alakalıdır."
Tanrı: Doğadaki tasarım ve kanunların kaynağı olan evrensel yaratma gücü.
Vahiy: Deizmde vahiy bulunmamakla birlikte, vahiy kavramına farklı anlamlar yüklendiğine rastlanır. Örneğin Thomas Paine vahyi şöyle anlatır: "Bazıları, "Tanrı kelamı yok mudur, vahiy yok mudur?" diye soracaklar belki. Ben buna evet derim, Tanrı kelamı ve vahiy vardır. Tanrı kelamı gözlemlediğimiz evrendir: Bu anlamıyla hiçbir insan icadının ne karşı çıkabileceği, ne de değiştirebileceği bir kelamdır ve Tanrı insana evrensel bir dille seslenmektedir. İnsan dili yerel ve değişkendir bu nedenle de değişmez ve evrensel bilgi için kullanılmada yetersiz kalır."
Akıllı Tasarım: Akıllı tasarımdan kasıt doğadaki yapılardır, mesela gözlemlenebilir olan ve akıllı bir tasarımcı gerektiren DNA’nın karmaşıklığı. Bu başlık altında “YAPI”dan kastettiğimiz, bir şeylerin sonsuz bir işbirliği motifi ile planlanmasıdır.
Doğal İnanç ya da Doğal Din: Doğanın tasarımlarına, kanunlarının ve aklın uygulanmasına dayalı Tanrı inancıdır.
Felsefe: Varoluş ilkelerinin ve gerçeklerinin öğretisi, bilgi veya inanış.
Mantık/Akıl: Gerçeklere dayalı mantıksal çıkarımları veya sonuçları şekillendirmede kullanılan ruhani güç.
İnanç: Sebebe, doğaya ve evrenin amacına ilişkin inançlar dizisi.
Güven: Güven, bir insanın mantık süzgecinden geçirdikten sonra başka bir insana veya başka bir şeye inanmasıdır.