Bir tanrı inancı çeşidi olan deizmin kelime anlamı arama motorlarında araştırılan konulardandır. Peki Deizm ne demek? Tüm merak edilenler haberimizde
DEİZM NE DEMEK?
Deizm veya yaradancılık, doğal dünyaya dair gözlemler ve mantığın kaynağını oluşturduğu; dinsel bilgiye dolaysız biçimde sadece akıl yoluyla ulaşılabileceği ilkesini esas alan, bu sebeple vahiy ve esine dayalı tüm dinleri reddeden bir Tanrı inancıdır. Deist felsefeye göre Tanrı vardır ve nihai olarak evrenin yaratılmasından sorumludur, ancak yaratılan dünyaya doğrudan müdahale etmez. Eşdeğer olarak deizm, Tanrı'nın varoluşunu her şeyin sebebi olarak ortaya koyan ve onun kusursuzluğunu (ve genellikle doğal hukuk ile takdir-i ilahinin varlığını da) kabul eden, ancak Tanrı'nın evrende mucizeler aracılığıyla ilahi vahyi veya doğrudan müdahalesini reddeden görüş olarak da tanımlanabilir.
İnanışın tanımlanmasında kullanılan doğal din ya da doğal inanç kavramları, hiçbir aracı olmaksızın sadece akıl yoluyla kavranabilecek yalın bir Tanrı inancını belirtir. Bu inancı benimseyen kişiye deist denir. Deizm kavramı ilk olarak 17. yüzyılda özellikle İngiltere'de kullanılmaya başlanmıştır. Deist kavramı yazılı olarak belki de ilk kez Pierre Viret'in İnanç ve İncil Öğretisi Eğitimi (Instruction Chrétienne en la doctrine de la foi et de l'Évangile) adlı 1564 tarihli yapıtında kullanılmış olup; Pierre Bayle'nin Tarih ve Eleştiri Sözlüğü adlı yapıtının Pierre Viret maddesinde ilgili bölüm yeniden basılmıştır. Terim Latince Tanrı anlamındaki Deus sözcüğünden türetilmiş ve özgür düşüncelilerin Tanrı inancını belirtmede kullanılmıştır.
DEİST KİME DENİR?
Deizm inancını savunan kişilere deist denilmektedir. Dünya'da pek çok tanınmış ünlü deistler bulunmaktadır. Deist kişiler herhangi bir dine inanmaz ve bütün dinleri reddeder. Deistlere göre Tanrı kavramı yalnızca akıl yolu ile açıklanabilir. Bunun için herhangi bir dine gerek duyulmaz.
Deist kişiler ayrıca kutsal kitapları da reddeder. Bu kitapların insanlar tarafından yazıldığını savunurlar. Ayrıca yine dinlerde ölümden sonra ki insan hayatı için söylenen cennet ve cehennem kavramlarına da deist kişiler inanmaz. Bazı deistler ise ölümden sonraki yaşama veya reenkarnasyon inancına inanabilirler. Reenkarnasyon yani ruhun başka bir ruhta tekrar dirilmesi bazı deistlerin benimsediği bir inançtır.
DEİZMİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
* Deizme göre Tanrı vahiy göndermez.
* Deizm de peygamberlere inanılmaz, Tanrı ile insan arasına başka hiçbir düşünce giremez.
* Kutsal Kitaplar Tanrı'nın sözü olarak kabul edilmemektedir. Deizme göre elçi olduğunu iddia edenlerin "Vahiy geldi" diyerek var ettiği kitaplar Tanrı'dan gelmiş olamaz.
* Deizm'in hiçbir kutsal kitabı veya peygamberi yoktur.
* Deizm'de şeytan, cehennem gibi öğeler yoktur.
* Deistler "özgür düşünürler"dir. İyi birey olabilmek için peygamber ve kitaplara gerek duymazlar.
* Deistler vahiyleri ve vizyonları reddederler. Hayatlarında insan uydurması mucizelere ve kehanetlere yer yoktur.
* Deizm'in rahip, haham, imam gibi din adamlarına ihtiyacı yoktur. Bir bireyin istediği tek şey kendi sağduyu ve insanlık durumunu düşünme kabiliyetidir.
DEİZM NASIL ORTAYA ÇIKMIŞTIR?
Deist düşüncenin eski zamanlardan beri var olduğu düşünülmektedir. Deizm kelimesi ise; 17. yüzyılda özellikle İngiltere'de kullanılmaya başlanmıştır. Doğal dine inanış 17. yüzyılda Avrupa'da bir devrim olmuş; birçok kültür bu akıma destek vermiştir. Rönesans dönemindeki hümanist yaklaşım; Avrupa'nın Klasik Roma ve Antik Yunan dönemindeki düşünceleri çalışmaya itmiştir. Mitoloji üzerine yapılan araştırmalarda da; birçok dinin kendinden önceki dinlerden örnekler alarak hikâyelerde karakterlerin isimlerini değiştirerek kullandığını ortaya çıkarmıştır. Bunun yanı sıra; eski dokümanların analiz edilmesi doğrultusunda ve bilimin de sunduğu olgularla tarihte ilk defa Hristiyan toplumlar tarafından İncil eleştirilmiştir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda, dünya tarihinin Kitab-ı Mukaddes'te anlatıldığından çok daha farklı olduğu ortaya çıkmıştır.[kaynak belirtilmeli] 16. ve 17. yüzyılda Avrupalıların Amerika, Asya ve Pasifik'i de keşfetmesinden sonra; aradaki farklılıklardan, dini Nuh'tan geliş inancının bozduğuna inanılmıştır. Bu konuda Herbert; De Religione Laici'de (1645) şu sözleri yazmıştır: Birçok inanış ya da din, açıkça, birçok ülkede uzun süredir vardı ve kesinlikle kanun koyucuların bahsetmediği bir tane bile yoktu, Wayfarer'ın Avrupa'da bir tane bulması gibi, başka biri Afrika'da, Asya'da ve bambaşka bir tanesi de Hindistan'da...
Bu doğrultuda, Hristiyanlığın birçok din arasındaki dinlerden biri olduğunun farkına varılmış ve hiçbir şeyin bir dinin diğerinden daha iyi ya da daha doğru olduğunu ispatlamayacağına inanılmıştır.
DEİZMİN ALT DALLARI NELERDİR?
Deizmde evrene aşkın ve müdahale etmeyen Tek Tanrılı standart yalın deizm konsepti hakimdir. Fakat her inanışta olduğu gibi deizmin de zamanla kendi içinde farklılıklar oluşmuştur. Sonradan ortaya çıkan inançlar ya da akımlar anlam karışıklığı oluşmaması amacıyla başlarına ek veya isim getirilerek ifade edilir. Bunlar pandeizm, panendeizm, polideizm, Hristiyan deizmi, felsefi deizm, bilimsel deizm, spritüel deizm, proses deizm, hümanist deizm, birleşik deizm gibi deizmden türeyen ya da başka inançlarla birleştirilmiş alt dallardır. Ayrıca amorian deizm, pagan deizmi gibi deizmin bazı küçük alt kategorileri de mevcuttur.
Günümüzde standart deizm konsepti dışında etkili alt dallar şunlardır:
Pandeizm
Pandeizm evrenin bütününü Tanrı olarak kabul eder. Pandeizmde, her şey Tanrı'nın bir parçası olarak kabul edilir, Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı'dır. Pandeizme göre Tanrı'nın evrenden ayrı ve bağımsız bir varlığı yoktur. Tanrı doğada, nesnelerde, insan dünyasında vardır. Her şey Tanrı'dır.
Panendeizm
Panendeizm, pandeizmde olduğu gibi evrenin kendisinin Tanrı olduğunu, pandeizmden farklı olarak ilk devindirici olan Tanrı'nın evren ve tüm varlıkları özünden yarattığı ve evrene aşkın, evrenin bilincinde mutlak ve değişmez bir varlık olarak egemen olduğu inancıdır. Panendeizm her şey Tanrı'dan sudur etmiştir. Ruhun tek amacı, oluştuğu Tanrı'ya dönmektir. Bunun da yolu tek evrensel yasa olan evrimden geçmektir. Somut anlamda Tanrı'nın bütünleştiği evrenin ve varlıkların, evrim ile diyalektik olarak değiştiği ve geliştiği, gelişimini tamamladıktan sonra dönüşün yine ezeli ve ebedi olan tanrıya olacağı bu geri dönüşte tekamülünü tamamlayan ruhların da tanrıya kavuşacağına inanılır. Panendeizme göre tanrı, hem değişmeyen (mutlak), hem de değişendir (göreli). Hem zamanın içinde, hem dışında; hem sonlu, hem de sonsuzdur. Aynı zamanda hem tikel, hem tümel; hem neden, hem sonuçtur.
Spritüel deizm
Spritüel deizm içinde meditasyon, tefekkür, doğa ile birleşme, sezgi gibi durumları barındırır. Onlar da diğer deistler gibi Tanrı'nın evrene müdahale ettiği fikrini, dinsel dogmaları ve doğaüstü olayları reddetmektedir. Spritüel deizm, genel ve manevi varlığı doğada hissedilebilir tarifsiz bir Tanrı inancı içerir. Spritüel deistler sonsuz ödül, reenkarnasyon, karma gibi inançlara sahip olabilir.
Bu tür deistler literatürde "spiritüal fakat dinsel değil" ya da "spritüel fakat dini yok" ifadesiyle tanımlanır.
Deistlerin tümü olmasa da bir kısmı transandantalistler gibi aşkın ideal spiritüel durumun; fiziksel ve empirik olduğu ve kurumlaşmış dinlerin doktrinleriyle değil yalnızca bireyin bağımsızca kendi içine dönmesi yoluyla idrak edilebileceği, varolan toplumsal kurumların bireyin kendi içindeki iyiliği fark etmesi ve ona dönmesine engel olduğuna inanmakta, bu yüzden bireyin kendini keşfine önem vermektedir.
DEİST KAVRAMLAR NELERDİR?
Deizm: Durağan ve içinde değişim bulundurmayan öğretilerin, inanışların aksine, tüm insanların yapabildiklerinden daha yüce evrensel bir yaratıcı gücün varlığına yönelik sonsuz inanç ile insanın doğuştan sahip olduğu aklıyla doğanın ve evrendeki kanun ve tasarımın kişisel gözlemlerle onaylanıp benimsenmesidir.
İman: Deistler Yaratıcının varlığına inanmaları için "iman"a gereksinmezler. İnanışta "iman" değil, koşulsuz "güven" vardır. Voltaire şöyle der: “İman nedir? Apaçık ortada olan şeye inanmak mıdır? Hayır. Bana göre apaçık ortadadır ki, varlığı gerekli olan, sonsuz, yüce ve akıllı bir yaratıcı vardır. Bu iman ile değil akıl ile alakalıdır."
Tanrı: Doğadaki tasarım ve kanunların kaynağı olan evrensel yaratma gücü.
Vahiy: Deizmde vahiy bulunmamakla birlikte, vahiy kavramına farklı anlamlar yüklendiğine rastlanır. Örneğin Thomas Paine vahyi şöyle anlatır: "Bazıları, "Tanrı kelamı yok mudur, vahiy yok mudur?" diye soracaklar belki. Ben buna evet derim, Tanrı kelamı ve vahiy vardır. Tanrı kelamı gözlemlediğimiz evrendir: Bu anlamıyla hiçbir insan icadının ne karşı çıkabileceği, ne de değiştirebileceği bir kelamdır ve Tanrı insana evrensel bir dille seslenmektedir. İnsan dili yerel ve değişkendir bu nedenle de değişmez ve evrensel bilgi için kullanılmada yetersiz kalır."
Akıllı Tasarım: Akıllı tasarımdan kasıt doğadaki yapılardır, mesela gözlemlenebilir olan ve akıllı bir tasarımcı gerektiren DNA’nın karmaşıklığı. Bu başlık altında “YAPI”dan kastettiğimiz, bir şeylerin sonsuz bir işbirliği motifi ile planlanmasıdır.
Doğal İnanç ya da Doğal Din: Doğanın tasarımlarına, kanunlarının ve aklın uygulanmasına dayalı Tanrı inancıdır.
Felsefe: Varoluş ilkelerinin ve gerçeklerinin öğretisi, bilgi veya inanış.
Mantık/Akıl: Gerçeklere dayalı mantıksal çıkarımları veya sonuçları şekillendirmede kullanılan ruhani güç.
İnanç: Sebebe, doğaya ve evrenin amacına ilişkin inançlar dizisi.
Güven: Güven, bir insanın mantık süzgecinden geçirdikten sonra başka bir insana veya başka bir şeye inanmasıdır.