Depremden sonra hangi iller tehlike altında? İşte deprem riski olan iller

İzmir'de meydana gelen 6,6 şiddetindeki 45 saniye süren, Ege ve Marmara Bölgelerindeki tüm illerden hissedilen depremin ardından vatandaşlar, deprem riski altında olan illeri araştırmaya başladı. Peki depremden sonra hangi iller tehlike altında? İşte deprem riski olan iller...

İzmir’de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrası şu ana kadar 85 kişi hayatını kaybetti. 994 vatandaşın yaralandığı depremin ardından maden işçilerinden AFAD ekiplerine, bölgedeki yerel halktan Anadolu'nun dört bir köşesinden gelen gönüllülerin çalışmalarına kadar mücadele devam ederken göçük altında kalan vatandaşlar için herkes canla başla mücadele ediyor. 

İzmir'i vuran Türkiye'yi yasa boğan depremin ardından deprem bilimcilerle yapılan röportajlarda, Türkiye'de bilinen aktif 550 fay hattının olduğuna dikkat çeken İTÜ'lü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, 18 kentin fay hattı üzerinde olduğu gerçeğini paylaştı. İşte fay zonu üzerindeki 18 kentimiz: "Aksaray, Bolu, Yalova, Bursa, Sakarya, Manisa, Balıkesir, İzmir, Denizli, Aydın, Kahramanmaraş, Erzurum, Hakkâri, Hatay, Eskişehir, Muğla, Bingöl ve Kütahya."

İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremin ardından akıllara gelen soru şu oldu: "Deprem bilimcileri tedirgin eden fay hatları hangileri?" Habertürk'ten Alper Uruş tarafından yapılan röportajlarda, Türkiye'nin önde gelen yer bilimcilerine bu soruyu yöneltti. Deprem bilimcilerin ortak fikri, Türkiye'nin her yerinde, her an 7 büyüklüğünde bir depremin olabileceği yönünde oldu.

"TÜRKİYE'DE 550 TANE DİRİ FAY HATTI VAR"

Prof. Dr. Okan TÜYSÜZ (İTÜ Emekli Öğretim Üyesi) tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'nin tamamının kendisini korkuttuğunu belirterek İstanbul'un önemine değindi ve

"Beni korkutan yer Türkiye'nin tamamı. Öncelikli olan yer tabii ki; Marmara Bölgesi. Hem nüfus yoğunluğu hem beklenen depremin büyüklüğü hem de ekonomik olarak Türkiye'nin can damarının İstanbul'da atması nedeniyle...

Bunun dışında Bingöl Yedisu kırılmaya çok yatkın. Yine Palu (Elazığ) civarı, Hatay-Kahramanmaraş arası benim kırılmasını beklediğim fay hatları. Bu hatların hepsinde 7 ve 7 üzerinde bir deprem yaratabilir." şeklinde konuştu. Türkiye'de 550 adet diri fay hattı bulunduğuna dikkat çeken Tüysüz, "Türkiye'de 550 tane bilinen diri fay hattı var. Türkiye'nin 18 ili ise aktif fay hattının üzerinde... Bu kentlerimiz; Aksaray, Bolu, Yalova, Bursa, Sakarya, Manisa, Balıkesir, İzmir, Denizli, Aydın, Kahramanmaraş, Erzurum, Hakkâri, Hatay, Eskişehir, Muğla, Bingöl ve Kütahya. Depreme hazırlıktan başka bir şey yapamayız. Bir afet kültürünün geliştirilmesi deprem, sel, çığ, kuraklık gibi tüm afetleri kapsayacak biçimde önlemlerin alınması gerekiyor. İkincisi de deprem açısından bakacak olursak yönetmeliğe uygun olmayan yapılaşmanın mutlaka önüne geçmeliyiz; başka yol yok." ifadelerini kullandı. 

"İZMİR DEPREMİ 70 KİLOMETRE UZAKTAYDI AMA..."

Prof. Dr. Şükrü ERSOY (Yıldız Teknik Ünv. Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı) ise kendisine yöneltilen soruyu şöyle cevapladı:

"Türkiye bir deprem ülkesi ve Türkiye'nin her yerinde deprem oluşturan faylar var. İzmir depremi bize şunu gösterdi. İzmir'de deprem olmadı; 70 kilometre uzakta bir deprem oldu ama birçok bina yıkıldı. Bazen yanınızdan fay geçmese de eviniz yıkılabilir. Türkiye'nin en sağlım görülen yerlerinde bile binaların yıkılabilmesi söz konusu olabilir. Batı Anadolu'da, İzmir çevresi başta olmak üzere çok fay zonu var.

Ege Bölgesi'nde faylar kısa ama sayısı fazla. Batı Anadolu'da sık sık depremler olur. Marmara'da Kuzey Anadolu Fay hattında hareketlilik bekleniyor; bu tüm Marmara'yı etkileyecektir. Muğla'dan Çanakkale'ye kadar tüm yerleşim yerlerinin yanında faylar var ve bunlar deprem oluşturmaya çok müsait. Pek çok yerleşim alanı Türkiye'de fay zonunun üzerinde. İzmir'deki depremin etkisi faydan değil zeminin kötü olmasından kaynaklıydı. Fay zonu üzerinde bulunan bir yapı, depreme karşı koyamaz. 2020 yılı, çok önemli veriler verdi.

Bir bakıyoruz Doğu Anadolu'da, bir bakıyoruz Ege'de, Marmaris'te, Muğla'da depremler oluyor. Bunlar birbirinden çok bağımsız depremler. Zeminlerin jeolojik yapılarına uygun binalar yapamıyoruz. Şu dakika itibariyle 7 büyüklüğünde bir deprem Türkiye'nin her yerinde olabilir. Afetten sonra kriz yönetimi artık çağ dışı. Bunda elbette çok başarılıyız ama bunun yerine artık afet olmadan planlamak gerekiyor. Sıkı tedbirler almamız gerekiyor." 

"7 VE ÜZERİ DEPREM YARATABİLİR"

Jeolog Şener ÜŞÜMEZSOY ise Kuşadası'na uzun süredir vurgu yaptığını belirterek. "Bütün yer bilimcilerin deprem riskinin mutlak olarak İstanbul olduğunu ağzına sakız yaptığı noktada, yaşanan 1999 Marmara depremi sonrası bölgede son büyük deprem olduğunu ifade ettim. Bundan sonra yok dedim ve optimist olarak yorumlandım. 1992 Erzincan depreminin 10'ncu yıl anmasında, sorulduğunda ise; biri Erzincan'ın doğusunda Yedisu, Elazığ'da Sivrice ve üçüncü de Akhisar'a dikkat çekmiştim. Buralarda deprem olduktan sonra vurguladığım alan ise Kuşadası Körfeziydi. İzmir açıklarındaki depremin ardından Kuşadası Körfezi'nin devamı Aydın'a giden bir bölgede gerilim arttı. Denizli'den başlayıp Nazilli, Aydın ve Kuşadası hattı boyunca Menderes Vadisi boyunca, Aydın Dağları'nı da kapsayan alanla ilgili kaygı duyduğumu söyleyebilirim. 1550'den bu yana burada büyük bir depremler meydana gelmedi.

Midilli'nin gerilmesiyle birlikte yine İzmir Körfezi'nde 1668'den beri kırılmayan Güzelbahçe fayı diye tanımladığımız Urla'ya doğru giden fay hattının risk taşıdığını düşünüyorum. İzmir'in kıyısını belirleyen fay hattına da dikkat etmek gerekir.

Ege'nin dışında, Sivrice (Elazığ),Pütürge (Malatya),Çelikhan (Adıyaman) Gölbaşı bölgesinde de bir hareketlilik söz konusu olabilir. Buradaki fay zonu en son 1875 yılında kırılmıştı. Yine Tanyeri (Erzincan) ile Yedisu (Bingöl) arasındaki fay hattı risk taşıyor. Buradaki hat 1784 yılında kırıldı. Bu belirttiğim zonların 7 ve 7'nin üzerinde deprem yaratması söz konusu olabilir." şeklinde konuştu.

İç Haberler Haberleri