DEVA Parti'li Metin Gürcan casusluk suçlamasıyla tutuklanmıştı! Doğu Akdeniz, Libya ve Suriye'yle ilgili bilgileri sattığı öğrenildi

DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan 'siyasi ve askeri casusluk' suçundan tutuklanmıştı. Doğu Akdeniz ve Libya hakkındaki devlet politikalarının Gürcan tarafından yabancı diplomatlara aktarıldığı tespit edildi. Para karşılığında satılan bilgilerde Doğu Akdeniz, Libya ve Suriye'deki devlet politikalarıyla ilgili raporlar yer alıyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan, İstanbul'da gözaltına alınmıştı. Ankara'ya getirilen Gürcan, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği sulh ceza hakimliği tarafından 'Siyasi ve askeri casusluk' suçundan tutuklanmıştı.

Verdiği ifadede yabancı diplomatlarla bir araya geldiği, ülkenin iç ve dış politikalarıyla ilgili olarak bilgi verdiği ortaya çıktı. 

Suriye, Irak, İran, Ukrayna, Afganistan ve Libya gibi ülkelere dair bilgi ve analizler paylaşması karşılığında ise ücret aldığı tespit edilmişti.

"MESELE DOĞU AKDENİZ"

Gürcan'ın dış ülke görelileriyle yaptığı görüşmelerin detayına ulaşıldı. Gürcan gerçekleşen görüşmelerde, "Buradaki mesele Doğu Akdeniz. Bu artık bir iç mesele haline geldi. Erdoğan`ın geri çekilmesi imkansız, bunu diplomatik ve siyasi müzakerelerle çözmesi imkansız. Halk da Türk donanmasının askeri manevralarını bölgede aktif bir şekilde görmek istiyor. Siyasi arenada da bu söylemleri duyuyoruz. Bu söylemler bir çeşit PAX? Bu bizim inşa ettiğimiz bir söylem ve Erdoğan halka bunu böyle ifade etti dolayısıyla artık geri adım atması kolay değil." diyerek cumhurbaşkanın geri adım atmayacağını iletiyor.

Geri adım atsa bile bunu halka anlatması gerektiğini söyleyen Gürcan, Almanların Kavala ve Demirtaş konularında daha baskın bir tutum izleyeceklerini söyledi. Gürcan bunları şu şekilde dile getirdi; "Eğer şimdi geri adım atıp başlangıçtaki noktaya dönecek olursa bunu halka anlatması gerekir fakat Mart ayındaki zirve biliyorsun bence çok çok kritik olacak. Gördüğüm kadarıyla Almanlar, Kavala ve Demirtaş`ın serbest bırakılması konusunda çok daha agresif bir tutum içerisine girecekler. Eğer Biden yönetimi ve AB yetkilileri arasında bir koordinasyon olursa, bu yaptırımlar konusunda da olur. Erdoğan`ın yüzünü AB`ye çevirmesi samimi bir teşebbüs olmaz."

"ANKARA, BUNU SURİYE'DE BİLE YAPAMADI"

Yabancı yetkilinin Libya'da ne olacağını sorması ve durumun daha mı kötü hale gelip gelmeyeceğini sorması üzerine Gürcan, "Yani, o istikamette gidiyor" şeklinde cevapladı. Gürcan,  "Ama şimdi dostlarımız, 'Türk Ordusu tüm bu milisleri, Mısrata Milislerini ve Trablus Milislerini dönüştürmek için orada' diyorlar. Bölünmüş haldeler ve birbirleriyle savaşıyorlar. Ankara şu anda onları daimi, modern bir ordu haline getirmeyi istiyor, Katar`ın yardımıyla, Katar`ın parası ve finansmanı ile. Yani Katar`ın askeri desteğiyle. Bu hayal ne derece gerçekçi! Asıl sorun orada. Ankara, bunu Suriye'de bile yapamadı." dedi. Karşısındaki kişi, "Evet, Suriye'den daha zor." diyerek cevapladı.

Gürcan konuşmanın devamında, "Ondan çok daha zor. Tabii Ankara; Sayın Erdoğan oldukça şeydir.... Sayın Hulusi Akar da öyledir, Türk Ordusu'nun oradaki mevcudiyetini baki kılma konusunda ısrarcı ve çok savunmacılardır. Ama oradaki Suriyeli savaşçılar için yer arıyorlar. Şu anda güncel olarak yaklaşık bin 500- bin 800 arası Suriyeli savaşçı var, yani onları transfer edemiyoruz" dedi.

DİPLOMATİK İŞLERDE DEVRE DIŞI BIRAKILIYORUZ

Yabancı yetkilinin Libya'dakilerin güvende olup olmadıklarını sorması üzerine Gürcan, "Hayır, aynı değil. Güvenlilik ile emniyeti nasıl tanımladığıma bağlı. Evet. Ama, diplomatik işlerde, diplomatik işlerde devre dışı bırakılıyoruz. Mesele de bu. Şu anda G.N.A.(GOVERNMENT OF NATIONAL ACCORD/LİBYA BİRLİK HÜKÜMETİ)." dedi.

Gönderdiği rapordan söz eden Gürcan, "Size gönderdiğim raporu hatırlarsanız Sayın Serrac halen oyunda, Fethi Başağa da oyundaki diğer şahsiyet, G.N.A'de bir çeşit güç mücadelesi veriyorlar. Bu güç mücadelesini kontrol edemiyorlar. Yani bundan ötürü, meşruiyet için aynı anda hem Fransa hem Mısır hem B.A.E. ile angajmanda bulunmayı istiyorlar. G.N.A.'nın bir nevi kurum sorunu var. Sayın Serrac koltuğunu bırakmak istemiyor. Bırakmamaya karar verdi." diyerek dostane görünmenin önemli olduğunu söyledi.

"ESAS KONU PARA. PARAMIZ YOK"

Yabancı yetkili, Libya ile Türkiye arasındaki anlaşma devam edip etmediğini sordu. Gürcan asıl sorunun bu olduğunu söyleyerek, "GNA, Tripoli `de yeni hükümet kuruyor yani Tobruk'ta, yani Akile Salih ile. Bu anlaşmaya ne ölçüde rıza gösterecekler belli değil. Henüz belli değil. Bundan ötürü, diplomatik alanda Ankara'nın çok aktif olması lazım, ama bence kontrol kaybediyor.

Yani meşru sebep, Libya'daki Türk askeri varlığının meşrutiyetinin kökü bahse konu askeri anlaşmadır. Yani eğer bu askeri anlaşmanın ihlalini görürsek, o zaman Türk askerinin geri çekilmesi durumuna da görebiliriz. Yani, sonuç olarak esas konu para. Paramız yok. Bundan ötürü Libya'da kullanmak için Katar parasına ihtiyaç duyuyoruz. Bunu ne kadar başarabiliriz. Bildiğim kadarıyla Merkez Bankası ve G.N.A'nın edindiği tüm petrol gelirleri Ankara'nın kontrolü altındaydı ama son altı aydır her şey çok karışmış durumda" şeklinde yanıt verdi.

İlk yorum yazan siz olun

Siyaset Haberleri