Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanık Gürcan'ın yabancı misyon temsilcilerine casusluk yapmakla suçlandığı davada karar açıklandı. Duruşma, "kamu güvenliği" gerekçesiyle kapalı olarak gerçekleştirildi ve tutuksuz sanık Gürcan ile avukatları duruşmaya katıldı.
Sanık ve avukatlarına, önceki celsede sunulan esas hakkında mütalaaya karşı savunma yapma fırsatı verildi. Sanık Gürcan, iddianamede yer alan gizli bilgilerin daha önce farklı mecralarda kamuoyuyla paylaşıldığını ve bu durumun Savunma Sanayii Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve MİT Başkanlığından gelen raporlardan anlaşıldığını belirtmiştir.
Suçsuz olduğunu savundu
Gürcan, yabancı misyon temsilcileriyle herhangi bir gizli bilgiyi veya belgeyi paylaşmadığını, ayrıca böyle bir eylemi ispatlayacak herhangi bir bilginin dava dosyasında olmadığını iddia etmiştir. Emekli bir subay olarak, Türkiye aleyhine bir eyleminin söz konusu olmayacağını savunmuştur.
Sanık Gürcan, soruşturma sürecinde 7 ay tutuklu kaldığını belirtmiş ve beraatini talep etmiştir.
Devletin güvenliğini ve siyasi yararlarını tehlikeye atmaktan 5 yıl hapis
Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının beyanlarını aldıktan sonra kararını açıklamıştır. Buna göre, mahkeme heyeti, sanığın eylemlerinin "devletin güvenliği ve siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek" suçunu oluşturduğuna hükmetmiş ve Gürcan'ı 5 yıl hapis cezasına mahkum etmiştir.
Ancak iddianamede ve mütalaada müebbet hapis cezası istenen "devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla zincirleme biçimde açıklamaktan" ve "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla zincirleme biçimde temin etmekten" Gürcan'ın beraatine karar verilmiştir.
Mahkeme ayrıca, Gürcan'ın haftanın belli günleri ikametgahına en yakın polis merkezine imza atma şeklinde uygulanan adli kontrol şartının devam etmesine karar vermiştir.
İddianame
İddianamede Gürcan'ın para karşılığında, "Türkiye'nin bazı ülkelerde konuşlu askeri birlikleri", "Afrin operasyonu öncesi yaşananlar", "Türkiye'nin Libya ve Suriye'deki etkinliği", "İnsansız hava araçlarını ihraç etmek isteyen ülkeler", "S-400'lerin konumlandırılması" ile "PKK elebaşlarının konumlarının belirlenmesine yönelik saha çalışmaları" gibi bilgileri, yabancı diplomatlara aktardığı öne sürülmüştü.