Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Amerika teröristlere güvenli bölge oluşturma amacını güdüyor. Türkiye'nin planı hazır buraya girip bu terör örgütünden bu bölgenin temizlenmesini sağlamak ulusal güvenlik meselemizdir. Bu konuda taviz vermemiz mümkün değildir. Bugün verilecek bir taviz gelecekte bizi çok daha ciddi tehlikelerle karşı karşıya bırakabilir. Eğer bu müzakerelerden bir işbirliği ve netice çıkmazsa biz her türlü hazırlığımızı yaptık ve bu bölgeye gireriz"dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Karadağ Dışişleri Bakanı Srdjan Darmanovic ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısı öncesinde her iki bakan ülkelerin ekonomik iş birliği ve bölgeler konular hakkında görüş alışverişinde bulundu. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çavuşoğlu, Kıbrıs temaslarına ilişkin yöneltilen soruya, "Başka seçeneklerinde değerlendirilmesi gerektiğini sürekli olarak söyledik. Hiçbir seçeneği dışlamadık ve herhangi bir seçeneği de empoze etmedik. Bunun için öncelikle bir müzakereye başlamadan önce gayri resmi formattaki görüşmelerde birlikte neyi müzakere edeceğimizi kararlaştırmamız gerekiyor. Ondan sonra bunun müzakere çerçeve belgesini oluşturmamız gerekiyor. Bizim söylemeye çalıştığımız budur. Bugüne kadar ikili düzeyde, üçlü düzeyde garantör ülkeler olarak geçen sene New York'ta üçlü formatta bu tür toplantıları yaptık. Sonuçta bu süreçte özellikle Rum tarafından farklı fikirler geldi. Güney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis önce iki devlet sonra konfederasyon, gevşek federasyon gibi sürekli farklı fikirler ortaya sürdü. Bizde dedik ki o zaman; "BM artı 5" yani garantör ülkeler ve adadaki taraf bir araya gelsin ve istediğini söylesin. Bunu belirledikten sonra yine referans belgesini yine birlikte oluşturalım. Çünkü BM Güvenlik Konseyinin son kararına baktığımız zaman referans belgesi tüm taraflarca oluşturulur. Bizim için müzakere belgesi son derece net olması lazım. Türkiye ve Kıbrıs Türk'ü içi hassas olan, vazgeçilmez olan kırmızı çizgiler var. Bunun için en önemli olan siyasi eşitliktir. Bunlarında önceden net bir şekilde önceden belirlenip tartışmanın dışına çıkarılması gerekiyor. Türkiye olarak her zaman çözümü destekledik. Ama hiçbir şeyi paylaşmak istemeyen bir Rum tarafı var. Bundan sonraki müzakere ve sonuç odaklı net bir çerçeve ile olmalıdır ki biz bir başarısızlığı daha kaldıramayız" diye konuştu.
"Sonuç yoksa gireriz"
Amerika ile Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge inşa edilmesi kapsamında hafta sonu gerçekleştirilen ortak devriye görevi icra edilmesi ancak buna mukabil Amerika'nın YPG ile ortak devriye yaparak mühimmat desteği sağlamasına ilişkin sorulan soruya Bakan Çavuşoğlu, "Amerika ile güvenlik bölge için müzakerelere başladığımız zaman bir ilk adım atıldı ve ortak harekat merkezi kuruldu. Biz bunu iyi bir başlangıç olarak değerlendirdik fakat uyarılarımızı da net bir şekilde açıkladık. Çünkü başta Münbiç yol haritası olmak üzere ABD maalesef bu terör örgütü ile girdiği bu angajmanlardan dolayı sözünü tutmamıştır, Münbiç yol haritasını savsaklamıştır. İkini bir Münbiç olmaması için uyarılarımızı yaptık. Bugün geldiğimiz noktada uyarılarımızda ne kadar haklı olduğumuzda Cumhurbaşkanımız konuşmasında söylemişti. Atılan ortak devriyeler var ama onun dışında atıldığı söylenen adımlar kozmetik adımlardır. Yani Amerika'nın yine aynı şekilde oyalama sürecine girmek istediğini ve Türkiyeyi de u oyalama sürecine alıştırmaya çalıştığını görüyoruz. Bu konuda bizim tutumumuz son derece nettir. Şu gördüğümüz tablo terör ile mücadelede öncü olduğunu söyleyen bir ülkenin içine düştüğü durumu gösteren ibretlik tablodur. Yani bir terör örgütünden bağımsız edemeyen sözde müttefikten bahsediyoruz. Amerika bizimle bu kozmetik adımları atarken diğer taraftan YPG, PYD ve PKK ile angajmanını güçlendirerek devam ederek onlara da destek veriyor. Amerika bu teröristlere bir güvenli bölge oluşturma amacını güdüyor. Türkiye'nin planı hazır buraya girip bu terör örgütünden bu bölgenin temizlenmesini sağlamak ulusal güvenlik meselesidir. Bu konuda taviz vermemiz mümkün değildir. Bugün verilecek bir taviz gelecekte bizi çok daha ciddi tehlikelerle karşı karşıya bırakabilir. Eğer bu müzakerelerden bir işbirliği ve netice çıkmazsa biz her türlü hazırlığımızı yaptık ve bu bölgeye gireriz. Nasıl Afrin bölgesinde, nasıl Fırak Kalkanı bölgesinde, DAEŞ'ten, YPG'den ve PKK'dan bu bölgeleri temizlediysek buraları da temizleriz"şeklinde konuştu.
"Batı ve Avrupa bu ailelerin sesini duysun"
Diyarbakır'da HDP il binası önünde bekleyen ve PKK terör örgütü tarafından dağa kaçırılan evlatlarını isteyen anneler ile aileler ilişkin yönetilen soruya Çavuoğlu, "PKK'nın zorla dağa kaçırdığı ve zorla aldığı çocuklara karşı sesini çıkaramıyordu. Çünkü şehirlerin için de PKK'nın ve onun yandaşlarının büyük bir baskısı vardı. Artık anaların yüreği dayanamıyor biz buradan görüyor ve hissediyoruz. Her geçen gün hep önünde çocuklarını geri isteyen ailelerin sayısı artıyor. Biz bu ailelerin seslerinin batı tarafından ve Avrupa tarafından duyulmasını istiyoruz. Bu güne kadar bize ders vermeye çalışanlar, Kürtlerin hakları demeye çalışanlar, siz sadece PKK'nın haklarını savunmaya çalışıyorsunuz, Suriye'de de YPG'nin haklarını savunmaya çalışıyorsunuz. Bizdeki 350 bin Kürt'ün sesini bile duymadınız. Madem Kürtlerin haklarından bahsediyorsunuz terör örgütünden çocuklarını isteyen bu annelerin sesine niye kulak vermiyorsunuz ve görmezden geliyorsunuz. Bu çocukların bir an önce ailelerine teslim edilmeleri gerekiyor. İşte terör örgütünün gerçek yüzünü bizzat oradaki Kürt analarımız ve babalarımız sadece Türkiye kamuoyuna değil tüm dünyaya gösteriyor" yanıtını verdi.