Dışişleri Bakanlığı'ndan İsrail tepkisi

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Yahudi Ulus Devleti yasası evrensel hukuk ilkelerini ayaklar altına almakta, Filistinlilerin haklarını hiçe saymaktadır." denilerek, İsrail Meclisi'nin tartışmalara neden olan "Yahudi ulus devlet" yasasını kab

 Dışişleri Bakanlığı tarafından  İsrail Parlamentosu'nda bugün Kudüs'ün başkent olarak ilan edilmesine ilişkin yapılan açıklamada, "İsrail Parlamentosu'nda bugün kabul edilen Yahudi Ulus Devleti yasası evrensel hukuk ilkelerini ayaklar altına almakta ve İsrail vatandaşı Filistinlilerin  haklarını hiçe saymaktadır. Yasada İsrail'in işgal altında tuttuğu Kudüs'ün başkent olarak ilan edilmesi uluslararası toplum bakımından yok hükmündedir" denilerek tepki gösterildi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada İsrail Parlamentosu'nda bugün Kudüs'ün başkent olarak ilan edilmesine tepki gösterilerek şöyle denildi: "İsrail Parlamentosu'nda bugün kabul edilen Yahudi Ulus Devleti yasası evrensel hukuk ilkelerini ayaklar altına almakta ve İsrail vatandaşı Filistinlilerin  haklarını hiçe saymaktadır. Yasada İsrail'in işgal altında tuttuğu Kudüs'ün başkent olarak ilan edilmesi  uluslararası toplum bakımından yok hükmündedir. Aynı yasada BM kararlarıyla hukukdışılığı defaten tescillenmiş yerleşimlerin teşvik edilmesi ise asla kabul edilemez. Yasada kendi kaderini tayin hakkının sadece Yahudilere yönelik bir hak olarak tanımlanması ise çağdışı ve ayrımcı bir zihniyetin ürünüdür. İsrail Hükümeti tarafından Filistin'de sürdürülen işgale ve hukukdışı uygulamalara kılıf bulunmasını ve iki devletli çözüm vizyonunun ortadan kaldırılmasını amaçlayan sözkonusu yasaya uluslararası toplum tarafından da gerekli tepki gösterilmelidir."

Başta İsrail vatandaşı 2 milyona yakın Filistinlinin haklarının yok sayıldığı olmak üzere birçok eleştiriye maruz kalan yasa tasarısına daha önce de Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin'den itiraz gelmişti.

Rivlin geçen günlerde milletvekillerine gönderdiği mektupta, söz konusu yasanın dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan Yahudileri "incitebileceğini", kabul edilmesi halinde İsrail'in bu tasarı nedeniyle ayrımcılık eleştirilerine maruz kalabileceğine dikkati çekmiş ve yasa tasarısında değişikliğe gidilmesi gerektiğini dile getirmişti. Ancak bu öneri milletvekilleri ve yasaya destek veren siyasi partiler tarafından kabul görmemişti.

YAHUDİ ULUSAL DEVLET YASA TASARISI

İsrail'in bir anayasası olmadığı için devletin anayasası mesabesindeki "temel kanunlarının" içine girecek olan yasayla İsrail devleti, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak tanımlanıyor.

Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları yasayla hükme bağlayacak tasarıyla, Arapça resmi dil olmaktan çıkacak ve ülkenin tek resmi dili İbranice olacak. Bununla birlikte tasarının en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:

"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi anavatanıdır, hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı referans alınacaktır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti Kudüs'tür."

Yasa tasarısında yer alan bir diğer madde olan "Tüm İsrail vatandaşları eşit haklara sahiptir." hükmünün ise diğer maddelerle çeliştiği, göstermelik olduğu belirtiliyor ve uygulamada bir anlam ifade etmeyeceği kaydediliyor.

Tasarıda "İsrail tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi anavatanıdır" denilerek Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve hakları da görmezden gelinmiş oluyor.

İsrail dünyanın değişik bölgelerinde bulunan Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken, 1948'de vatanlarından sürdüğü Filistinlilere geri dönme hakkını tanımayı ise reddediyor.

Gündem Haberleri