Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt:

KIRŞEHİR (İHA) – Camiler ve Din Görevlileri haftası kapsamında İl Müftülüğünde düzenlenen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, Din görevlisini üstün kılan özelliğin hedeflerinin olması planlı ve programlı

Konferansın açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Mehmet Yaman, din görevlilerinin rehber olduğunu ve camilerde büyük-küçük herkese Kur'an ahlakını öğretmeyi din görevlilerinin görev bildiğini belirtti.

İl Müftülüğünde gerçekleştirilen konferansa Vali İbrahim Akın, İl Müftüsü Mehmet Yaman ve çok sayıda din görevlisi katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programa konuk olan Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, mesafeleri kaldırılan camilerin toplum için önemini hatırlamak ve hatırlatmak gerektiğini anlattı.

Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, konuşmasında, "Caminin önemini konuşarak cami merkezli başlayıp hayatın her alanına sirayet eden din görevlilerini konuşuyoruz. Mesai mefhumu gözetmeksizin hizmet eden ve farklı kıvrımlarda bize dokunan din görevlilerimizin önem ve değerlerini anlamaya ve anlatmaya çalışacağız hafta boyunca.

Din görevlisi olmak ve din hizmeti ve din görevliliği bir aşk işidir. Bu işi yürüten insan sağlam bir inanç ve ahlaka sahiptir. Sadece sözü ile değil hali ve yaşantısı ile örnek insandır. Din görevlisini toplum nezdinde öne çıkartan vasıf, ahlaki prensipleri önemseyen yaşantıya sahip olmasıdır"dedi.

Din görevlisinin hedefi olması gereğini anlatan Kurt, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Din görevliliği bir peygamber vasisidir aslında, din görevlisi olmak çileye de talip olmak demektir. Yeri geldiğinde İbrahim gibi ateşe atılmayı kabul etmek yeri geldiğinde Yusuf olmaktır. Üzerinize düşen vazifeleri yaparken dikenli yoldan yürümek, bu yolda istikameti kaybetmemek. Peygamberlerin hayatında hedef vardı. Peygamberimizin dara düştüğünde ettiği duada dahi hedef vardı. İslam dininin Roma, Bizans, İran'a ulaşmayı istemeyi bir hedeftir. Din görevlisini üstün kılan hedeflerinin olması planlı ve programlı şekilde çalışmasıdır. Din görevlisi insanların sıkıntılarına gözünü kapatıp kulağını tıkayamaz. Din görevlisi " dünyanın gidişatından sorumlu olan" kişidir. İlmi birikim ve mirası bizlere ulaştıran ve taşıyan insanların hayatlarına bakıldığında onların ciddi dertlerle meşgul olduğunu da görürüz. Sahip olduğumuz bir çok miras bizler kolaylıkla ulaşmıştır.

İnsanlığın maddi ve manevi sıkıntılarını gidermek için din görevlisi kaygılı olmalı ve fedakar olmalıdır. Bazen bir sala için erken uyanır. Bazen günlerce acısı olan insanların acılarını dindirmek için çalışırsınız. Yetiştirilen öğrencilerin başarıları da din görevlileri için önemlidir.

Elimizde ki miras ve ilmi geleneği ölüme giderken dahi bırakmayan eğiticilere hocalara borçluyuz. Yaptığımız ve yapamadığımız fedakarlıkları sorgulamalıyız. Din görevlisini öne çıkaran vasıflardan bir tanesi de yaptığı işi ihsan bilinci ile yapıyor olmasıdır. İşini yapmış olmak için yapan insana bir övgü ve takdir yoktur. Din görevlisi vazifesini işinin her alanında ki bütün noktaları ciddi bir bilinçle yerine getirir. Din görevlisinde bulunması gereken bir diğer vasıf da sözünde, zihninde ve hayatında asla "ben" diye bir kelime yoktur. İnsana insan olduğu için değer ve kıymet verir. Dün görevlisi hiç kimseye hayatını ipotek ettirmez. İnsanlarında bu hataya düşmemesi için gayret gösteren ve dikkatli olunmasını sağlar.

Din görevlilerinin hayatında boşa harcanan bir zaman yoktur. Öğleden önce farklı sonrası farklı akşamı ise din görevlisinde bambaşkadır. Zamanın kıymetini bilen insanın adıdır din görevlisi. İnsanlı zamanın kıymetini bilmeli ama din görevlileri bu noktada daha hassas olmalı"

Gündem Haberleri