Diyanet'ten "Darlık ve bolluk" fetvasına gelen eleştirilere yanıt! "En hafif tabirle saygısızlıktır"

“Fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren Allah’tır” açıklamasıyla gündemi sarsan Diyanet'ten, gelen eleştirilere yanıt gecikmedi. Hadis-i şerifin alaya alındığını ifade eden kurumdan, çok sert açıklama yapıldı.

Geçtiğimiz günlerde ülkede deprem etkisi yaratan Din İşleri Yüksek Kurulu’nun “Ticarette kâr haddi var mı?” sorusuna “Fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren Allah’tır” şeklinde yanıt vermesi, sosyal medyayı ikiye bölmüştü. Cevabın hedef alındığı eleştirilere, yine Diyanet'ten yanıt geldi. Cümleyi örneklendirmek amacıyla kullanılan hadis-i şerifin alaya alındığı söylenen açıklamada "En hafif tabirle saygısızlıktır" ifadeleri yer aldı.

"YÜCE DİNİMİZİN ALAYA ALINMASI SAYGISIZLIKTIR"

Din İşleri Yüksek Kurulundan yapılan açıklamada, "İslam dininin kesin bir kâr haddi koymadığının ve bunu piyasa şartlarına bıraktığının’ anlatıldığı cevap, bazı medya mecralarında dini değerlerin hedefe konulduğu, metin içerisinde yer alan Hadis-i şerifin alaya alındığı bir noktaya taşınmıştır. Yüce dinimiz İslam’ın ilkelerinin bilgisizce alaya alınması, en hafif tabirle saygısızlıktır" ifadelerine yer verildi. Açıklamanın devamında ise, "Bugün, Din İşleri Yüksek Kurulumuz tarafından 2017 yılında hazırlanmış bir kurul fetvasında geçen hadis-i şerifin bazı medya mecralarında bağlamından kopartılarak gündeme taşınması üzerine aşağıdaki hususların kamuoyuyla paylaşılmasında fayda mülahaza edilmiştir:

Usul olarak, hadis rivayetleri, diğer deliller ile birlikte ve bağlamı dikkate alınarak anlaşılmalıdır. “Şüphe yok ki, fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah’tır” şeklinde nakledilen rivayette kastedilen, 2012 yılında Başkanlığımız tarafından yayımlanan “Hadislerle İslam” adlı eserde açıklandığı üzere şudur: Hz. Peygamber, ticârî işlemlerde spekülasyona, belirsizliğe ve taraflar arasında anlaşmazlığa yol açacak her tür muameleye mâni olduğu ve fiilî tedbir aldığı hâlde, fiyat konusunda sınırlama getirmeyi uygun bulmamıştır.

Zira fiyatların sınırlandırılması, şehir dışından Medine çarşısına mal getirerek satan tüccarların, kendilerine başka pazarlar aramasına sebep olacak, dolayısıyla Müslüman şehir halkının sıkıntı yaşaması ve karaborsacılığa yenik düşmesi gibi bir sonuç oluşturabilecekti. Savaş şartlarının etkisini gösterdiği Medine çarşısını bir kez daha altüst edebilecek bir uygulama olacağı gerekçesiyle Hz. Peygamber’in kaçındığı fiyat sınırlaması, sonraki yüzyıllarda İslâm toplumlarında ortaya çıkan yeni şartlar doğrultusunda yeniden gündeme getirilmiş ve fiyatların aşırı derecede yükseltilmesini engelleyecek şekilde tedbirler alınmasına izin verilmiştir. İslâm alimleri, doğuracağı neticeler açısından bu uygulamanın, Hz. Peygamber’in dikkate aldığı maksatlara uygun olduğunu belirtmişlerdir.

Ayrıca üzülerek belirtelim ki, ‘İslam dininin kesin bir kâr haddi koymadığının ve bunu piyasa şartlarına bıraktığının’ anlatıldığı cevap, bazı medya mecralarında dini değerlerin hedefe konulduğu, metin içerisinde yer alan hadis-i şerifin alaya alındığı bir noktaya taşınmıştır. Yüce dinimiz İslam’ın ilkelerinin bilgisizce alaya alınması, en hafif tabirle saygısızlıktır. Bu konuda yazan, konuşan, yorum yapan herkesi son derece özenli ve dikkatli olmaya davet ediyoruz." ifadelerine yer verildi.

İlk yorum yazan siz olun

Gündem Haberleri