Dolar kaç TL? Dolar- euro kurunda son durum nedir? | 20 Mart Çarşamba

Dolar kaç TL? Dolar güne nasıl başladı? Dolar ve euro 20.03.2019 piyasası nedir? Piyasalar ABD Merkez Bankası Fed'in faiz kararını ve para politikası notlarına odaklanmış durumda. 20 martta dolar 5.4785, euro 6.22 ve sterlin 7.2675 ile başladı. İşte 20 Mart Çarşamba dolar piyasaları son durum...

Dolar kaç TL? Dolar güne nasıl başladı? Dolar ve euro 20.03.2019 piyasası nedir? 20 Mart 2019 piyasalar güne nasıl başladı? 20 Mart dolar kuru ne oldu? Peki dolar uzman tahminleri, dolar uzman görüşleri nelerdir? Dolar yükselir mi? İşte günün ilk rakamları ve dolar uzman tahminleri haberimizde...

Dolar kaç TL?  Dolar - euro kaç TL? Dolar kuru en son ne kadar oldu?  Dolar-euro ne kadar? 20 Mart dolar kurunda son durum haberimizde....   


DOLAR KURU CANLI | 20.03.2019 ÇARŞAMBA DOLAR KAÇ TL? EURO KURU CANLI | EURO NE KADAR 20.03.2019 ÇARŞAMBA

Dolar kuru geçen haftada bu yana sıkıştığı 5.45 - 5.50 arasındaki sakin seyrini sürdürüyor. Euro ise bu dönemde 6.15 - 6.20 bandındaki hareketini dolar endeksinin düşmesi ve euro/dolar paritesinin yeniden 1.1350 seviyelerine çıkmasıyla 6.20 - 6.25 arasına taşıdı.

İçeride herhangi bir veri olmazken, seçim öncesinde piyasada pozisyonlar korunuyor ve 1 Nisan sonrasına dair politika yapıcıların atacağı adımlar bekleniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye'nin öncelikli sorununun enflasyon olduğunu ve kararlı mücadele sürdürülerek eylül ayında tek haneli rakamların görüleceğini söyledi.

Küresel piyasalar da bir süredir sakin trendini sürdürüyor ancak gözler bugün başlayacak Fed toplantısı ve sonrasındaki toplantı özetinde. Fed'in faizleri değiştirmesi beklenmiyor fakat bilanço daraltma programının detayları ve yılın geri kalanında faiz artışı olup olmayacağına dair saptamaları izleniyor.

Bankacılar ise yerel seçimler öncesi TL'de benzer gelişmekte olan ülke para birimlerine göre negatif bir ayrışma olduğu görüşünde. Kısa dönemde ciddi bir fark görülmese de son 1 ayda ayrışmanın belirginleştiği ifade ediliyor. 

20 Martta hafif yukarı yönlü bir hareketle dolar 5.4785, euro ise 6.22 seviyesinden el değiştiriyor. Sterlin/TL ise 7.2675 ile aşağı yönlü başladı.

Brexit süreci, küresel ticaret savaşları ve ABD-Türkiye ilişkileri ile jeopolitik riskler piyasalarda izlenen diğer unsurlar.

MERKEZ BANKASI DOLAR BEKLENTİSİNİ AÇIKLADI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2019 yılı Mart ayı beklenti anketini açıkladı.

Buna göre; 2019 yılı Mart ayı için tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 0,96 iken, bu anket döneminde yüzde 0,94 oldu.

Nisan ayı TÜFE beklentisi aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 1,47 ve yüzde 1,54 oldu. Mayıs ayı TÜFE beklentisi ise yüzde 1,11 olarak gerçekleşti. 2019 yılı Mart ayı beklenti anketi, reel sektör ve finansal sektör temsilcileri ile profesyonellerden oluşan 74 katılımcı tarafından yanıtlanmış ve sonuçlar katılımcıların yanıtları toplulaştırılarak değerlendirildi.

Yıllık enflasyon beklentileri

Cari yılsonu TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 15,91 iken, bu anket döneminde yüzde 15,64 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 15,47 iken, bu anket döneminde yüzde 15,24 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 12,10 ve yüzde 11,80 olarak gerçekleşti.

12 ay sonrası enflasyon beklentileri

2019 yılı Mart ayı anket döneminde, katılımcıların 12 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE'nin ortalama olarak yüzde 19,4 olasılıkla yüzde 14,00 -14,99 aralığında, yüzde 21,7 olasılıkla ise yüzde 15,00 -15,99 aralığında artış göstereceği öngörüldü. Aynı anket döneminde nokta tahminlere göre ise, katılımcıların yüzde 18,8'inin 12 ay sonrası TÜFE enflasyonu beklentilerinin yüzde 13,00 -13,99 aralığında, yüzde 20,3'ünün beklentilerinin yüzde 14,00 -14,99 aralığında, yüzde 23,4'ünün beklentilerinin ise yüzde 15,00 -15,99 aralığında olduğu gözlendi.

24 ay sonrası enflasyon beklentileri

2019 yılı Mart ayı anket döneminde, katılımcıların 24 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE'nin ortalama olarak yüzde 19,5 olasılıkla yüzde 10,00 -10,99 aralığında, yüzde 18,1 olasılıkla yüzde 11,00 -11,99 aralığında, yüzde 15,4 olasılıkla ise yüzde 12,00 -12,99 aralığında artış göstereceği öngörüldü.

Aynı anket döneminde nokta tahminlere göre 24 ay sonrası TÜFE enflasyonu beklentileri değerlendirildiğinde, katılımcıların yüzde 16,7'sinin beklentilerinin yüzde 10,00 - 10,99 aralığında, yüzde 25,0'inin beklentilerinin ise yüzde 12,00 - 12,99 aralığında olduğu gözlendi.

Faiz beklentileri

BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 23,87 iken, bu anket döneminde yüzde 23,39 oldu. TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti cari ay beklentisi ise bir önceki anket dönemine göre değişmeyerek yüzde 24,00 olarak gerçekleşti.

2019 yılı Mart ayı anket döneminde, vadesine üç ay ya da üç aya yakın süre kalan Devlet İç Borçlanma Senetleri’nin (DİBS) yıllık bileşik faiz oranı beklentileri cari ay, 1, 3, 6, 12 ve 24 ay sonrası için sırasıyla yüzde 20,83, 20,43, 19,71, 18,59, 17,32 ve 14,48 olarak gerçekleşti.

Vadesine beş yıl ya da beş yıla yakın süre kalan DİBS'lerin 12 ay sonrası ikincil piyasa yıllık bileşik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 15,81 iken, bu anket döneminde yüzde 15,69 oldu. Vadesine on yıl ya da on yıla yakın süre kalan DİBS'lerin 12 ay sonrası ikincil piyasa yıllık bileşik faiz oranı beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 14,85 ve yüzde 14,90 olarak gerçekleşti. TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay ve 3, 6, 12, 24 ay sonrası beklentileri sırasıyla yüzde 24,00, 22,63, 20,56, 18,35 ve 15,00 olarak gerçekleşti.

Döviz kuru beklentileri

2019 yılsonu döviz kuru (dolar/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 5,99 TL iken, bu anket döneminde 6,06 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 6,17 TL ve 6,30 TL olarak gerçekleşti.

Cari işlemler dengesi beklentileri

2019 yılı cari işlemler açığı beklentisi, bir önceki anket döneminde 23,6 milyar dolar iken, bu anket döneminde 21,4 milyar dolara geriledi. 2020 yılı cari işlemler açığı beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 28,9 milyar dolar ve 26,3 milyar dolar olarak gerçekleşti.

GSYH büyüme beklentileri

GSYH 2019 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket dönemine göre değişmeyerek yüzde 1,2 oldu. 2020 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 3,1 iken, bu anket döneminde yüzde 3,2 olarak gerçekleşti.

MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI

Merkez Bankası faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası 2019 Ocak ayında yaptığı ilk toplantıda faizleri yüzde 24’te sabit tutma kararı almıştı. Peki Merkez Bankası faiz kararı ne oldu? Merkez Bankası faiz düşürdü mü? TCMB faizleri yükseltti mi? İşte cevabı haberimizde...Doların ve yurt içi piyasaların gözü bugün Merkez Bankası’na çevrildi.

Merkez Bankası faiz kararını bugün saat 14:00'da yapılacak toplantı sonrası açıklandı. Merkez Bankası 2019 Ocak ayında yaptığı ilk toplantıda faizleri yüzde 24’te sabit tutma kararı almıştı. Merkez Bankası'nın son faiz kararı da yüzde 24,00 olan politika faizinde değişiklik yapmayarak sabit bıraktı.

Merkez Bankası’nın Ocak ayı kararında  “enflasyonda ikna edici bir düşüş görülene kadar sıkı duruş sürdürülecek” mesajı ile birlikte bu haftaki toplantısında faiz indirimine gitmeyeceğine kesin gözüyle bakılıyordu.

ENFLASYON ORANI TÜİK 2019 ŞUBAT AYI NEDİR?

4 Mart Pazartesi günü saat 10:00'da şubat ayı enflasyon rakamları açıklanacak. TÜFE ocak ayında aylık yüzde 1.06 ve yıllık yüzde 20.35 seviyesinde gerçekleşti. Ocak ayında kötü hava koşullarının da etkisiyle işlenmemiş  gıda fiyatları aylık yüzde 12.3 arttı. Şubat ayında  TÜFE'nin yüzde 0.45 artması bekleniyor. Enflasyon ocak ayında yüzde 20.35 oldu.

TÜİK, şubat enflasyonunu açıkladı.

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık yüzde 0,16 arttı.

TÜFE'de (2003=100) 2019 yılı şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 0,16, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 1,23, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,67 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 17,93 artış gerçekleşti.

ŞUBAT AYININ ZAM ŞAMPİYONU MARUL

Tüketici fiyatları bazında şubat ayında bir önceki aya göre en yüksek fiyat artışı, yüzde 35,19 ile marulda oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, fiyat artışında marulu, yüzde 23,97 ile maydanoz, yüzde 18,66 ile kırmızı lahana izledi. 

Şubatta fiyatı en çok artan diğer ürünler arasında yüzde 13,62 ile dereotu, yüzde 13,02 ile salatalık, yüzde 11,24 ile sarımsak, yüzde 10,99 ile portakal, yüzde 9,31 ile magazinler ve dergiler, yüzde 9,25 ile pırasa ve yüzde 8,54 ile ilaçlar sıralandı.

EN ÇOK ERKEK KAZAĞI UCUZLADI

Geçen ay en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 14,99 ile erkek kazağında gerçekleşti. Bunu yüzde 14,66 ile domates, yüzde 13,62 ile kadın kabanı, yüzde 11,49 ile çocuk kazağı, yüzde 10,81 ile elbise, yüzde 9,66 ile kadın botu, yüzde 9,39 ile erkek montu izledi. 

Aylık en yüksek artış yüzde 2,48 ile sağlık grubunda oldu.

Ana harcama grupları itibariyle 2019 yılı şubat ayında endekste yer alan gruplardan, eğitimde yüzde 1,64, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 0,90, lokanta ve otellerde yüzde 0,87 ve ulaştırmada yüzde 0,71 artış gerçekleşti.

Aylık en fazla düşüş gösteren grup yüzde 4,81 ile giyim ve ayakkabı oldu.

Ana harcama grupları itibariyle 2019 yılı Şubat ayında endekste yer alan gruplardan çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0,39, eğlence ve kültürde yüzde 0,37 ve haberleşmede yüzde 0,34 düşüş gerçekleşti.

Yıllık en fazla artış yüzde 29,25 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gerçekleşti.

TÜFE'de, bir önceki yılın aynı ayına göre çeşitli mal ve hizmetler yüzde 28,08, ev eşyası yüzde 27,59, eğlence ve kültür yüzde 20,43 ve lokanta ve oteller yüzde 19,79 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama gruplarıdır.

Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) aylık yüzde 0,15 düştü.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'de 2019 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 0,15 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 0,04, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,48 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 17,70 artış gerçekleşti.

418 MADDEDEN 235'İNİN FİYATI ARTTI

Şubat 2019'da endekste kapsanan 418 maddeden; 29 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 235 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 154 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.

 

CUMA GÜNÜ FED BAŞKANI AÇIKLAMA YAPACAK

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Stanford Üniversitesi'nin düzenlediği Ekonomi Zirvesi öncesinde konuşma yapacak. Konuşma TSİ 05.00'te. ABD'de TSİ 16.30'da tarım dışı istihdam verisi açıklanacak.

Son yılların en popüler terimlerinden biridir “enflasyon canavarı” buna bağlı olarak hayatımızın her döneminde sıklıkla duyduğumuz enflasyon hakkında ne biliyoruz. Enflasyon nedir? Yüksek enflasyon neden olur? Enflasyonun yükselmesi ne anlama gelir? İşte tüm bu soruların cevaplarını haberimizde bulabilirsiniz..

ENFLASYON NEDİR? ENFLASYON NE DEMEK?

Enflasyon, mal ve hizmetlere ilişkin genel fiyat düzeyinin yükseldiği ve dolayısıyla paranın satın alma gücünün düşme hızıdır. Merkez bankaları ekonominin sorunsuz çalışmasını sağlamak için enflasyonu sınırlandırmaya ve deflasyondan kaçınmaya çalışmaktadır.

Enflasyonun sonucu olarak, bir para biriminin satın alma gücü düşer. Örneğin, enflasyon oranı yüzde 2 ise, o zaman bir yıl içinde 1 dolara mal olan bir paket sakız gelecek yıl için 1.02 dolara mal olacaktır. Mal ve hizmet satın almak için daha fazla paraya ihtiyaç duyulduğundan, bu paranın örtülü değeri düşer.

Ulusal rezerv, gıda ve enerji fiyatları gibi değişken sektörleri dışlayan çekirdek enflasyon verilerini kullanır. Dış faktörler, bu tür mallar üzerindeki fiyatları etkileyebilir ve bu da genel enflasyon oranını yansıtmayabilir. Bu sektörleri enflasyon verilerinden çıkarmak, enflasyonun durumu hakkında daha doğru bir tablo çizer.

ENFLASYONUN NEDENLERİ NEDİR?

Ekonomistler ve akademisyenler tarafından evrensel olarak kabul edilen enflasyonun nedeni için tek bir teori yoktur, fakat yaygın olarak kullanılan birkaç hipotez vardır.

Talep Enflasyonu

Enflasyon, mal ve hizmetlere olan talep artışından kaynaklanmaktadır. Bu teori, “çok az mal çok fazla para” olarak özetlenebilir. Diğer bir deyişle, talep arzdan daha hızlı büyüyorsa fiyatlar artacaktır. Bu genellikle hızla büyüyen ekonomilerde görülür.

Maliyet Enflasyonu

Enflasyon, şirketlerin üretim maliyetlerinin arttığı zamandır. Bu olduğunda, kar marjlarını korumak için fiyatları artırması gerekiyor. Artan maliyetler, ücretler, vergiler veya artan doğal kaynak veya ithalat maliyetleri gibi şeyleri içerebilir.

Para Enflasyonu

Enflasyon, ekonomideki aşırı arzdan kaynaklanmaktadır. Diğer herhangi bir meta gibi, fiyatların da arz ve talepleri belirlenir. Çok fazla arz varsa, o şeyin fiyatı düşer. Eğer bu şey para ise, çok fazla para kaynağı paranın değerini düşür, sonuç, bu her şeyin fiyatının yükselmesi demektir.


ENFLASYONUN VARYASYONLARI

Deflasyon; genel fiyatlar seviyesinin düştüğü zamandır. Enflasyonun tam tersidir. Deflasyon, enflasyondan daha seyrek ve daha kısa sürelerle gerçekleşir. Deflasyon genellikle resesyon (durgunluk) veya ekonomik kriz zamanlarında meydana gelir ve depresyon dahil olmak üzere derin ekonomik krizlere yol açabilir. Bunun nedeni, deflasyonist spiral denilen şeydir: Depresyona maruz kalan bir ekonomi düşen fiyatlara yol açtığında deflasyonist bir spiral oluşur. Tüketiciler harcamayı durduruyor ve firmalar, gelecekte daha düşük fiyat beklentisine yatırım yapmayı bırakıyor. Düşen talep artan işsizlik ile sonuçlandığından, azaltılmış harcama ekonomiyi daha da yavaşlatmaktadır. Bu, fiyatları daha da boğuyor, başlangıçtaki sorunu yoğunlaştırıyor.

Enflasyon; enflasyonun hala pozitif olduğu bir durumdur, ancak enflasyon oranı düşmektedir – örneğin % + 3’ten % + 2’ye.

Hiperenflasyon; olağandışı hızlı bir şişirme, tipik olarak tek bir ayda% 50’den fazladır. Aşırı durumlarda, bu enflasyonun ters gitmesi, bir ülkenin parasal sisteminin ve hatta ekonomisinin bozulmasına yol açabilir. En önemli hiperenflasyon örneklerinden biri, 1923’te Almanya’da bir ay içinde % 2.500 artarak gerçekleşti! Aynı şekilde, Zimbabve’de, Hiperenflasyon, birkaç ABD doları değerinde olan 100 trilyon dolarlık banknotların basılmasına neden oldu. Macaristan ve Arjantin’deki hiperenflasyonlar da 20. yüzyılın en ünlüleridir.

Stagflasyon; yüksek işsizlik oranı ve ekonomik durgunluğun, yüksek enflasyon oranları ile birlikte ortaya çıkmasıdır. Bu, sanayileşmiş ülkelerde, 1973 Petrol kriziyle beraber yaşandı. 1973 petrol krizinin diğer adı Stagflasyon kriziydi. Bir yandan petrol fiyatları artarken öte yandan ekonomilerde bu artıştan dolayı ciddi durgunluklar baş göstermiştir. Durgunluğa rağmen sanayileşmiş ülkelerde bir çok üründe fiyat artışları devam etmiştir.


İnsanlar fiyatlar yükseldiğinde sık sık şikâyet ederler, ancak çoğu zaman ücretlerin de artması gerektiği gerçeğini görmezden gelirler. Soru, enflasyonun yükselip yükselmediği değil, ücretlerden daha hızlı bir şekilde yükselip yükselmediği olmalıdır. Mütevazı bir enflasyon, bir ekonominin büyüdüğünün bir işaretidir. Bazı durumlarda, küçük enflasyon, yüksek enflasyon kadar kötü olabilir. Enflasyon eksikliği, ekonominin zayıfladığının bir göstergesi olabilir. Gördüğünüz gibi, enflasyonu iyi ya da kötü olarak etiketlemek o kadar da kolay değil – genel ekonominin yanı sıra kişisel durumunuza da bağlı.


ENFLASYONUN ETKİLERİ

Halkın istekleri değişkendir. Alıcı olarak hareket ettiklerinde mal ve hizmet fiyatlarının sabit kalmasını isterler, ancak satıcı olarak mal ve hizmet fiyatlarının artmasını beklerler.

Fiyatlar yükseldiğinde, hem bir kazanan hem de bir kaybeden olur. Enflasyonun sonucunu değerlendirmek için, beklenen ve öngörülmeyen enflasyonun doğasını tanımlamak gerekir. Enflasyon beklenirse, insanlar yeni duruma uyum sağlayabilir ve enflasyonun maliyeti toplumda daha az hissedilir.

Fakat öngörülmeyen yüksek enflasyon kalıcı ekonomik ve sosyal sonuçlara yol açabilir. Bunlar;

Gelirin yeniden dağılımı: Yüksek enflasyon riski, düşük gelirli aileler üzerinde gerileme etkisi yaratır. Bu, su, ısınma, yiyecek gibi temel ihtiyaçların hızlı bir oranda yükselmesiyle gerçekleşir.

Düşen reel gelirler: Yükselen enflasyon reel gelirlerde düşüşe neden olur. Milyonlarca insanın ücretlerinde azalma söz konusudur.

Olumsuz reel faiz oranları: Tasarruf hesaplarındaki faiz oranları enflasyon oranından düşük ise,kendi tasarruflarından yararlanan insanları olumsuz etkiler.

Borçlanma maliyeti: Yüksek enflasyon, işletmeler için daha yüksek borçlanma maliyetlerine de yol açabilir.


Ticari rekabet gücü: Eğer bir ülke önemli ölçüde ve uzun bir süredir yüksek bir enflasyon oranına sahipse, bu durum ihracatının dünya pazarlarında daha az rekabetçi olmasını sağlayacaktır. Sonuç olarak bu, azalan ihracat siparişlerinde, daha düşük karlarda ve daha az işte ve bir ülkenin ticaret dengesinin kötüleşmesinde de ortaya çıkabilir. İhracattaki düşüş, milli gelir ve istihdam üzerinde negatif çarpan ve hızlandırıcı etkileri tetikleyebilir.

İş belirsizliği: Yüksek ve değişken enflasyon, yatırım açısından iyi değildir çünkü şirketler maliyetleri ve fiyatları konusunda emin olamazlar. Bu belirsizlik, daha düşük sermaye yatırımı harcamalarına yol açabilir.

YEREL SEÇİM SONRASI DOLAR NE OLUR? 31 MART SEÇİMLERİ SONRASI DOLAR YÜKSELİR Mİ?

Doların akıbeti yerel seçimler sonrası ne olacak? Özellikle Yerel Seçimler az bir süre kala Dolar Kuru ne olacağı akıllarda soru işareti oldu. Uzmanlardan aldığımız bilgilere göre seçim sonrası Dolar ne olacak? Dolar Azalır mı artar mı sizler için araştırdık. İşte uzmanlardan seçimler doları nasıl etkiler? sorusuna yanıt.

Yüzde 20’lerin üstüne çıkan enflasyon ve 7.20 TL gören dolar kuru Mart yerel seçimleri dolayısıyla daha da yükselmemesi için suni yöntemlerle baskılanmaya çalışılıyor.

2013 yılından sonra ABD’nin dünya üzerindeki doları kendi ülkesine çekme hamleleri, dışa bağımlı olan ve ülkeye dolar girdisinin çok önemli olduğu Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri zora soktu. 

Yaşanan bu global krizin üzerine bir de ülke içerisindeki Rahip Brunson krizi, Fırat’ın doğusundaki YPG problemi gibi siyasal sıkıntılar da eklenince dolar kurunun Türk Lirası karşısında değer kazanması kaçınılmaz oldu.

Dolar kurunun hızla yükselişinin önüne bir türlü geçilemezken bu durum ülkedeki ithalat ürünlerinin ani yükselmesine, gıdadan sanayiye bir çok alanda zam yapılmasına sebep oldu.

Merkez Bankası Eylül toplantısında dolar kurunu baskılamak amacıyla faizi 625 puan yükseltti.  Faiz artışı dolar kurunu baskılamaya yardımcı oldu fakat bu sefer de kredi mekanizması çalışmadığı için bir çok sektörde iflas erteleme yani konkordatolar ilan edilmeye başlandı.  

Hükümetin “Enflasyonla topyekün mücadele” adı altında uygulamaya koyduğu yüzde 10 indirim uygulaması, asgari ücretin yüzde 26 düzeylerinde artırılması, ÖTV ve KDV indirimlerinin 3 ay, İmar Barışı başvurularının 6 ay daha uzatılması gibi hamleler seçim yatırımı olarak değerlendiriliyor. Atılan bu adımlar kulağa hoş gelse de ekonomiyi düze çıkarmak için kemer sıkmak zorunda olan Türkiye’yi daha da büyük sıkıntılara sürüklüyor.

31 MART YEREL SEÇİMLER DOLARI NASIL ETKİLER?

AKP’nin İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde seçimleri kazanamama riski piyasaları da etkiliyor. 31 Mart yerel seçimlerinin ekonomide ne gibi sonuçlara sebep olacağı ise merak ediliyor.

Uzmanlar bu konuda ikiye ayrılmış durumda. Türkiye’nin içinde bulunduğu durum ve hükümetin seçimi kazanma içgüdüsüyle yaptığı hamlelerin dolar kurunu ve enflasyonu tetikleyebileceğini ve dolar kurunun seçime kadar 7 TL’yi, enflasyonun da yüzde 25’leri görebileceğini savunanlar olduğu gibi, seçime kadar dolar kuru ve enflasyon baskılamasının devam edeceğini savunanlar da var. Bir çok ekonomistin ortak fikri ise seçimlerden önce veya sonra dolar kurunda ve enflasyonda ani reflekslerin yaşanabıileceği yönünde.

BOLTON GÖRÜŞMESİ PİYASALARI GERDİ

ABD Başkanı Trump'un özel temsilcisi Bolton, Pazar günü İsrail'de yaptığı açıklamada ABD'nin Suriye'den çekilmesi için yeni bir şart ortaya sürerek Türkiye'den ABD'nin Suriye'deki Kürt müttefiklerini korumayı kabul etmesini istemişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'ya gelen Bolton'a tepkisini koydu ve randevu vermedi. Bolton dün Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile Suriye'den çekilme sürecine ilişkin görüşmelerde bulunduktan sonra ülkesine döndü.

DOLAR UZMAN TAHMİNLERİ | DOLAR UZMAN GÖRÜŞÜ

işte dolar piyasası hakkında sektörde uzman yatırımcıların görüşleri...

Ziraat Yatırım – DolarTL Paritesi USDTRY Yorumu

Haftaya zayıf bir görüntüyle başlayan TL, dün %1 oranında değer kaybıyla tamamlayarak negatif ayrıştı. Kur günü 5,3850 seviyesinden kapattı. Bugüne baktığımızda, cuma günü oldukça güvercin açıklamalarda bulunan Fed Başkanı Powell’ın ardından Dolar’daki zayıflıktan destek bulan GOÜ para birimleri bu sabah zayıf; ancak bunu kar satışları olarak değerlendirmek mümkün. Halihazırda risk alma iştahı devam ederken, ABD on yıllık tahvil faizi %2,70’e yaklaşmış durumda. GOÜ para birimleriyle birlikte TL de bu sabah kısmi baskı altında. Şu aşamada, kısa vadeli 5,42 direnci önemli gözüküyor. Bu seviyenin üzerinde teknik bir yükseliş gözlemlenebilir ki bu seviyenin üzerinde 5,47 hedef olabilir. Diğer yandan, 5,42 seviyesinin kısa vadede geçilememesi durumunda 5,38 desteği kırılabilir ve 5,33 hedef olabilir. Veri gündemi açısından sakin günde dün başlayan ABD – Çin arasındaki ticaret görüşmesi ile ilgili haber akışı takip edilecek.

Deniz Yatırım – Dolar Kuru USDTL Yorumu

Global ekonomiye dair bir süredir tartışma konusu olan başlıkların masadan kalkmadığı gerçeğini saklı tutarak kısa vadeli işlemlerde dış varlıklarda oluşan iyimserliğin sirayet etmesini bekliyoruz. Ancak, geçişkenlikte hafta içerisinde takip edilecek olan politik ve jeopolitik haber akışının etkisiyle bir miktar sınırlanma gözlenebilir. Asya işlemleri ve ABD endeks vadelilerinin işaret ettiği pozitif resmin açılışta yerel ve Avrupa varlıklarına sınırlı düzeyde yansımasını bekliyoruz.

Yerel hisse senetleri için geniş bantta konuştuğumuz 88000-95000 aralığının bir süre daha çalışacağını düşünüyoruz. Bant dışına çıkış eğilim açısından riskler dış varlıklar açısından toparlanma gerçekleşmeden aşağı yönlü olmaya devam edecektir. Çapraz işlemlerde (USDTRY) Türk lirası için kısa vadede 5.60 bölgesinin yükselişlerde direnç olarak öne çıkması beklentisi içerisindeyiz.

USDTRY paritesi işlemlerinde “küresel risk iştahına paralel” eğilim öngörüyoruz. 5.32-5.28 destek, 5.41-5.48 direnç konumunda.

Anadolu Yatırım – Dolar Kuru USDTRY Yorumu

Beklentilerin üzerinde gelen ABD istihdam verileri sonrasında Powell’ın açıklamaları ile gelişen ülke kurlarındaki yükselişin de etkisiyle geçen haftayı 5,3322’den tamamlayan USD/TL’nin dünkü kapanışı 5,3859 olurken bu sabah işlemler 5,39’un üzerinde gerçekleşmeye devam ediyor. 

Paritede 5,32-5,40 bandını izliyoruz. Dün test edilen ancak kırılamayan 5,32 üzerinde TL’de değer kaybının hızlanmaması için 5,40 yukarı kırılmamalı. Bu açıdan bugün için 5,36-5,40 bandını ve bu bandın kırılımını takip edeceğiz. 5,40 üzerinde 5,42 ardından 5,45 riski oluşabilecekken 5,36 altında 5,32 yeniden test edilebilir. 5,32’nin altı şu an itibbariyle zor görünüyor. 

Son Fiyat : 5,3951
Destekler : 5,38-5,36-5,32
Dirençler : 5,40-5,42-5,45

Investaz – DolarTL USDTRY Yorumu

Yükselişe Geçti / 5.2700 Önemli Destek / Günlük Değişim % 1.02

ABD Borsaları, günü yükselişle tamamladı. Dow Jones endeksi yüzde 0,42 artışla 23.531 puanda, S&P 500 endeksi yüzde 0,70 kazançla 2.549 puanda ve Nasdaq endeksi yüzde 1,26 yükselişle 6.823 puanda seyretti.

Dolar, ABD – Çin ticaret görüşmelerini ve ABD Başkanı Donald Trump’ın konuşmasını beklerken üç günlük düşüşünü sonlandırdı. Bugün yurtiçi piyasaların veri açısından sakin geçeceğini söyleyebiliriz.ABD tarafında ise İthalat,İhracat ve Ticaret Dengesi ve İş imkanları Personel Değişim Oranlarını verilerini takip edeceğiz.

Dört saatlik grafikte hareketli ortalamaların altında fiyatlanan kurda günlük pivot noktası 5,3700 olarak takip edilirken düşüşleerde 5.3300 – 5.3100 – 5.2700 destekler olarak takip edilebilir. Yükselişlerde 5.4100 – 5.4300 – 5.4700 dirençler olarak takip edilebilir

Şeker Yatırım – Dolar Kuru USDTRY Yorumu

Dolar endeksinin 95,192 seviyesine kadar gerilemesine rağmen Dolar/TL kuru yeni haftaya alıcılı olarak başladı. Kurun 5.40 üzerinde tutunması durumunda 5.4685 ve 5.55 dirençleri ön planda olabilir. Diğer yandan 5.40 aşağısında yaşanabilecek geri çekilmelerde ise 5.33 ve 5.2580 desteklerine kadar geri çekilme olabilir.

Oyak Yatırım – Dolar Kuru USDTRY Yorumu
USDTRY 5.32 destek seviyesi… USDTRY’de 20 günlük ortalama seviyesinin bulunduğu 5.32 destek seviyesinden tepki alımları görülüyor. 5.43 üst bolinger band çizgisi ile 5.53 seviyeleri direnç, 5.32 destek seviyesinin kırılması durumunda ise 5.23 destek seviyesi olarak izlenebilir.

Ekonomi Haberleri