ÖZET: 25/10/2012 tarihinde beş yıllık görev süreleri sona eren Kurul Başkan ve üyelerinden, biri Başkan diğer ikisi üye olmak üzere üçünün 07/11/2012 tarih ve 28460 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 28/09/2012 tarihli ve 2012/3780 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile tekrar atandığından ve ilgililerin görev süresinin sona erdiği tarihten tekrar Kurula atandıkları tarihe kadar ödenmeyen özlük hakları ve emekli prim ve keseneklerinin ödenip ödenemeyeceği hk. 20/12/2012-18961
25/10/2012 tarihinde beş yıllık görev süreleri sona eren Kurul Başkan ve üyelerinden, biri Başkan diğer ikisi üye olmak üzere üçünün 07/11/2012 tarih ve 28460 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 28/09/2012 tarihli ve 2012/3780 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile tekrar atandığından ve ilgililerin görev süresinin sona erdiği tarihten tekrar Kurula atandıkları tarihe kadar ödenmeyen özlük hakları ve emekli prim ve keseneklerinin ödenip ödenemeyeceği hususunda tereddüde düşüldüğünden bahisle Başkanlığımızdan görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin 2 nci fıkrasında “Kurul, Kurumun karar organıdır. Kurul, biri Başkan ve biri Başkan vekili olmak üzere toplam yedi üyeden oluşur. Kurul Başkan ve üyeleri; Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Genel Müdürlüğün ilgilendirildiği Bakanlığın önereceği ikişer aday arasından Bakanlar Kurulunca atanır” hükmüne 4 üncü fıkrasında ise “Kurul üyelerinin görev süresi beş yıldır. Görev süresi biten üye yeniden seçilebilir. Herhangi bir nedenle üyelikleri sona erenlerin yerlerine Bakanlar Kurulu tarafından bu Maddenin ikinci fıkrasında belirtilen usule göre en geç bir ay içinde yeni bir üye atanır. Bu şekilde atananlar, yerine atandıkları üyelerin sürelerini tamamlar. Arka arkaya dört toplantıya veya bir yıl içinde toplam on toplantıya mazeretsiz olarak katılmayan üyeler istifa etmiş sayılırlar” hükmüne yer verilmiştir.
4733 sayılı Kanunda Kurul başkan ve üyelerinin hak ve yükümlülüklerine dair düzenlemeler sayma yoluyla ifade edilmiş olup ilgililerin 657 sayılı Kanuna tabi oldukları yönünde bir ibare bulunmamaktadır. Mezkûr Kanunda yeni Kurul üyelerinin atanmasına kadar eski üyelerin göreve devam edeceklerine ilişkin bir hükme de yer verilmemiş olması, Kurul üyeliğinin beş yıl ile sınırlandırılmış bir görev olduğunu göstermektedir.
Diğer taraftan, 4733 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin 4 üncü fıkrasında “Kurul Başkan ve üyeliklerine atananlardan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu veya özel mevzuatla düzenlenmiş personel rejimine tabi olanlar, Kuruldaki görevleri sona erdikten sonra başvurmaları halinde ilgili Bakan tarafından, mükteseplerine uygun bir kadroya atanırlar. Akademik unvanların kazanılması için gerekli şartlar saklıdır” hükmü yer almaktadır. Mezkûr hüküm görev süresi sona eren üyelerin tekrar eski statülerine dönmelerine imkân sağlamakta olup, üyelik görevinin süresinin sona erdiği tarih ile eski statülerinde göreve başlama tarihi arasındaki süreçte ilgililere herhangi bir mali hak ödenmesine dayanak teşkil etmemektedir. Başka bir ifadeyle, atanma hakkının bulunması göreve başlayıncaya kadar kişiler açısından hukuki ve mali bir hak sağlamamaktadır.
Ayrıca, Danıştay Dava Daireleri Kurulu, 15/02/1980 tarihli ve 1978/1074 Esas, 1980/147 Karar numaralı kararında atama işleminin yetkili makamın onayı ile tamamlanacağına ancak kişilerin hak ve yükümlülüklerinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağına hükmetmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalar karşısında, 07/11/2012 tarihinde 2012/3780 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının imzalanmasıyla atama işleminin gerçekleştirildiği, ancak bunun kişiler açısından hak ve yükümlülük doğurabilmesi için ilgililere tebliğ edilmesi gerektiği değerlendirilmekte olup, üyeliğin sona erdiği 25/10/2012 tarihinden ile yeni Kurul üyelerinin atanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı 07/11/2012 tarihine kadar ödenmeyen özlük hakları ve emekli prim ve keseneklerinin geçmişe dönük olarak ödenmesinin mümkün olmadığı mütalaa edilmektedir.