İlinizdeki kamu görevlisi olan sendika yetkililerinin yaptıkları basın açıklamalarında İl Valisi, İl Milli Eğitim Müdürü gibi amirlerine basın aracılığı ile tahkir ve tezyif içeren sözler sarf ettikleri, yanlış ve yalan beyanlarla iftira ve hakarete varan ifadeler kullandıklarından bahisle, söz konusu sendika yöneticileri hakkında “Sendikal Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler” konulu Başbakanlık Genelgesinin (2005/14) 7 nci maddesi çerçevesinde disiplin soruşturulması açılıp açılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünü talep eden ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Dernek kurma ve toplantı özgürlüğü” başlıklı 11 inci maddesinde;
“1) Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak, dernek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahiptir.
2) Bu hakların kullanılması, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlanabilir. Bu madde, bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler, kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel değildir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun “Basına bilgi veya demeç verme” başlıklı değişik 15 inci maddesinde “Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Bu konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili kılacağı görevli; illerde valiler veya yetkili kılacağı görevli tarafından verilebilir.
Askeri hizmet ile ilgili bilgiler özel kanunların yetkili kıldığı personel dışında hiç bir kimse tarafından açıklanamaz.” hükmüne…,
“Disiplin amiri ve disiplin cezaları” başlıklı değişik 124 üncü maddesinin ikinci fıkrasında “Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca 12.06.2008 tarih ve 25136 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (2003/37) Başbakanlık Genelgesinin 2 nci maddesinin 2 nci fıkrasında “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 15 inci ve 399 sayılı KHK’nin 17 nci maddesi hükümleri gereği sendika yöneticisi kamu görevlilerinin, kamu görevleri ile ilgili olmayan konularda yapacakları basın açıklamaları ve mesai saatleri dışında sendikal faaliyetlere katılanlar hakkında
disiplin soruşturması yapılmayacaktır.” ifadesi; ve 02.06.2005 tarih ve 25833 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (2005/14) Başbakanlık Genelgesinin 7 nci maddesinde ise “Sendika ve
konfederasyon il ve ilçe temsilcileri ile sendika şubesi, sendika ve konfederasyon yöneticilerinin yürütmekte oldukları sendikal faaliyetler kapsamında, görevleri ile ilgili olmayıp doğrudan yapacakları basın açıklamaları hakkında disiplin soruşturması yapılmayacaktır.” ifadesi bulunmaktadır.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, her ne kadar 657 sayılı Kanunda, Devlet Memurlarının, basına yetkili amirlerinin izni olmadıkça bilgi veya demeç vermeleri yasaklanmış olsa da sendikal hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi bağlamında “sendika yöneticilerinin yürütmekte oldukları sendikal faaliyetleri kapsamında ve görevleri ile ilgili olmayan basın açıklamaları” Başbakanlık Genelgeleriyle disiplin soruşturmaları kapsamı dışında tutulmuş olup, sendikal özgürlüklerin geliştirilmesi maksadıyla yapılan bu düzenlemenin mutlak bir serbestlik anlamına gelmediği, sendikal faaliyetleri dolayısıyla basın açıklaması yapan sendika yöneticilerinin yaptıkları basın açıklamalarında amirlerini tahkir ve tezyif içeren sözler sarf etmesi, yanlış ve yalan beyanlarla iftira ve hakarete varan ifadeler kullanmaları durumunun yukarıdaki genelge kapsamında olmadığı mütalaa edilmektedir.