Sendika veya konfederasyon yönetim kurullarına seçilen personelin izin süresi ve bu süre içinde özlük haklarının ödenme şartları; işletme müdür yardımcısının sendika üyesi olup olamayacağı ile 399 sayılı KHK’ ye göre II. Sayılı Cetvelde yer alan personelin sözleşmelerinde yer alan “sendika üyesi olamayacağı” yönündeki hükmün sözleşme metninden çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin ilgi yazınız incelenmiştir.
Yapılan incelemede;
1- 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun yürürlüğe girmesini müteakip kurulacak sendika ve konfederasyonların seçilmiş yönetim kurulu üyelerinin, Geçici 3 üncü maddeye göre yapılacak belirlemeden sonra aylıksız izinli geçen sürelerine ilişkin özlük hakları ödeneceğinden bu gibiler şimdilik sadece aylıksız izinli sayılacak, sendika üyelik bildirimleri sonucunda maddede gösterilen sayıya ulaşmaları ve bunun Resmi Gazete’ de ilanından sonra özlük hakları geriye dönük olarak kendilerine ödenecektir. 4688 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş bulunan sendikaların yönetim kurulunda görev alanların ise, Geçici 6 ıncı maddeye göre olağan genel kurullarını yapıncaya kadar aylıksız izinli sayılarak özlük haklarının ödenmesine devam edilecek, olağan genel kurulda yönetim kurulu üyeliğine seçilenler bu haktan 2002 yılının Temmuz ayında yapılacak belirlemeye kadar yaralanacaklardır. Seçilemeyenlerin ise kurumlarına dönmesi gerekecektir.
2- 4688 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin ( c) bendi gereğince; Fabrika müdürü, işletme müdürü, hastane müdürü, şube müdürü ve diğer müdür unvanlı kadrolarda görev yapan kamu görevlilerinin emrinde 100 ve daha fazla kamu görevlisi çalışması ve maiyetlerinde çalışan personelin en üst amirleri olmaları halinde sendika kurucusu ve üyesi olamayacakları, aksi taktirde sendika kurucusu ve üyesi olabilecekleri sözü edilen personelin yardımcıları hakkında da aynı doğrultuda uygulama yapılması gerektiği düşünülmektedir. Bu itibarla ilgi yazınıza konu edilen İşletme Müdür Yardımcıları için de aynı doğrultuda işlem yapılması gerekmektedir.
3- 21.1.1990 tarih ve 20417 sayılı Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesinde; “Sözleşmeli personelin herhangi bir sendikaya üye olması, sendikal faaliyette bulunması, grev kararı vermesi, bu yolda propaganda yapması, herhangi bir greve veya grev teşebbüsüne katılması, desteklemesi veya teşvik etmesi yasaktır.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu ise kamu kurum ve kuruluşlarında işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlilerinden aynı Kanunun 15 inci maddesinde sayılanlar dışında kalanların sendikalara üye olabileceklerini hükme bağlamıştır. Hal böyle olunca, 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesi 4688 sayılı Kanuna aykırı hüküm içermektedir. Uygulamada; yürürlükteki bir kanun başka bir kanunla açık olarak kaldırılabileceği gibi, sonraki kanunun önceki kanun hükümlerine aykırı olduğu durumlarda, kapalı bir şekilde de uygulama imkanı kalmamış olabilmektedir.
Bu sebeple, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameden sonra yürürlüğe giren 4688 sayılı Kanunla, deneme süresini tamamlamış sözleşmeli personelin sendikaya üye olması, sendikal faaliyette bulunması serbest bırakıldığından, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesinde yer alan “...herhangi bir sendikaya üye olamaz ve sendikal faaliyette bulunamaz” ibarelerinin 4688 sayılı Kanuna aykırılık teşkil etmesi sebebiyle yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar diğer yasaklar saklı kalmak üzere uygulama imkanının kalmadığı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, sözleşmeli personelle yapılacak tip sözleşmelerin 13 üncü maddesinde yer alan “...herhangi bir sendikaya üye olamaz ve sendikal faaliyette bulunamaz” ibarelerinin tip sözleşme örneklerinden çıkarılarak sözleşmelerin yapılabileceği mütalaa olunmaktadır.