DPB | Mahkeme tarafından yasaklanmış hakları geri verilen kişi memur olabilir mi?

Yasadışı Hizbullah Terör Örgütünün Sair Efradı Olmak Suçu nedeniyle yargılanarak 6 yıl 3 ay hapis cezası alan, ancak mahkeme tarafından yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alan kişinin, memur olarak atanıp atanamayacağı hk. (18/12/2013-23142)

ÖZET: Yasadışı Hizbullah Terör Örgütünün Sair Efradı Olmak Suçu nedeniyle yargılanarak 6 yıl 3 ay hapis cezası alan, ancak mahkeme tarafından yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alan kişinin, memur olarak atanıp atanamayacağı hk. (18/12/2013-23142)

6495 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde kurumunuza atanma talebiyle başvuran .... ’ün, tekniker unvanlı kadroda görev yaparken görevden uzaklaştırıldığı ve bu süreçte de görevinden istifa ettiği, anılan personelin özlük dosyasının incelenmesi neticesinde Yasadışı Hizbullah Terör Örgütünün Sair Efradı Olmak Suçu nedeniyle yargılanarak 6 yıl 3 ay hapis cezası aldığı ancak mahkeme tarafından yasaklanmış haklarının bulunmadığının tespitine karar verildiğinden bahisle, anılan şahsın istifa sonrası dönüş kapsamında değerlendirilerek kurumunuza atanıp atanamayacağı hususunda Başkanlığımızın görüşünü talep eden ilgi yazı incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde; “ ....Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.” hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun “Yasaklanmış hakların geri verilmesi” başlıklı 13/A maddesinde; “(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete

bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,

  1.  Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
  2.  Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda

mahkemede bir kanaat oluşması, gerekir.” hükmü yer almaktadır.

Kurumunuz emrine atanması düşünülen ilgilinin de memuriyete engel suçlardan sayılan devletin güvenliğine karşı suçlardan mahkum olduğu ve bu suçlardan cezasını çekerek tahliye olduğu ve daha sonra yasaklanmış haklarının bulunmadığının tespitine karar verildiği ilgi yazıdan anlaşılmaktadır.

Bununla birlikte, açıktan atanması konusunda memnu hakların iadesi kararı alınmasının ya da yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınmasının anılan şahsın Devlet memuru olabilmesi için bir kazanılmış hak doğurmadığı Danıştay İdari Dava Dairelerinin 17/11/2011 tarihli ve 2007/2368 E. ve 2011/1214 K. sayılı kararıyla hüküm altına alınmıştır. Anılan Kararda;

“Memnu hakların iadesi kararı, 657 sayılı Kanunun anılan 48/A-5. maddesinde sayılan yüz kızartıcı suçlar dışında kalan suçlar bakımından devlet memuru olabilme koşulları yönünden ehliyetsizliği geleceğe dönük olarak ortadan kaldırmakta, ancak anılan Yasa maddesinde devlet memuru olabilmek için yüz kızartıcı suçlardan mahkum olmamak koşulu arandığından, memnu hakların iadesi kararı, yüz kızartıcı bir suçtan dolayı mahkumiyet kararı almış kişiler yönünden devlet memuru olabilme koşullarını sağlama bakımından bir hak doğurmamaktadır.

Öte yandan, 3682 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun, 4778 sayılı Kanunla değişik 8. maddesinin (b) bendi, basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma ve dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile beş yıldan fazla ağır hapis ve hapis cezasına mahkumiyetlerde cezanın çekildiği veya ortadan kalktığı veya oluştuğu tarihten itibaren ilgilinin on yıl içinde evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya veya daha ağır bir cezaya mahkum olunmadığı takdirde adli sicildeki kaydının silinmesini öngörmekte olup, Türk Ceza Kanunu karşısında özel bir kanun olan 657 sayılı Kanunun 48/A-5. maddesi ile Türk Ceza Kanunu'nun aksine belli suçlar açısından, bu suçlar affa uğramış olsalar bile, süresiz hak yoksunluğu getirecek bir düzenleme yapıldığından, adli sicil kaydının silinmesi, yüz kızartıcı suçtan dolayı ortaya çıkan hak yoksunluğunu ortadan kaldıracak nitelikte bulunmamaktadır.” hükmü yer almaktadır.

Memuriyete engel hapis cezası alan ancak daha sonra yasaklanmış haklarının geri verilmesi kararı alan ... ’ün durumunun da, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun mezkûr kararı kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte olup, adı geçen yasaklanmış haklarının geri verilmesi kararı almış olsa bile işlediği suçun niteliği gereği Devlet memuru olarak atanamayacağı değerlendirilmektedi

Çalışma Hayatı Haberleri