ÖZET: Milletvekili seçimlerine katılmak üzere istifa eden bu dönem içinde tutuklanan ilgilinin 298 sayılı Kanunda öngörülen yasal başvuru süresi boyunca tutukluluk hali ve bu süre boyunca yasalarla memurlara tanınan haklarının askıya alınması sebebiyle, tutukluluk halinin sona ermesini müteakip süresi içinde müracaat etmiş olması halinde 298 sayılı Kanun ek 7 inci maddesi hükmünden yaralanabileceğine ilişkin 16/07/2008-8049
Bakanlığınız Adana Ulaştırma Bölge Müdürlüğünde memur olarak görev yapan …’in 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan Milletvekilleri Genel Seçimlerine katılmak üzere 07/05/2007 tarihinde istifaen görevinden ayrıldığı, görevde bulunmadığı bu süre içerisinde 06/06/2007 tarihinde İzmir Emniyet Müdürlüğü tarafından göz altına alınarak 12/03/2008 tarihine kadar tutuklu kaldığından bahisle, 298 sayılı Kanun çerçevesinde seçim sonrası görevine dönebilmek için yasal başvuru süresinin geçirildiği, ayrıca hakkında devam eden yargılaması dikkate alındığında, adı geçenin tutukluluk halinin mücbir sebep olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve başvuru süresini geçirdiğinden göreve başlatılıp başlatılamayacağı hususlarına ilişkin ilgi yazı ve ekleri incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 02/05/1961 tarihli ve 10796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un Ek 7’nci maddesinde, “Yüksek mahkeme üyeleri, hâkimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar ile Subay ve Astsubaylar hariç olmak üzere; milletvekili ve mahalli idareler genel ve ara seçimlerinde aday ve aday adayı olan Devlet memurları ve diğer kamu görevlileri, adaylığı veya seçimi kaybetmeleri halinde, Yüksek Seçim Kurulunca seçim sonuçlarının ilanını takip eden bir ay içinde müracaat etmeleri kaydıyla eski görevlerine veya kazanılmış hak aylık derecelerindeki başka bir göreve dönebilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, Danıştay Beşinci Dairesinin Esas No 1987/550, Karar No 1987/2124 sayılı Kararında; “Gözaltına alınmaları veya tutuklanmaları nedeniyle görevlerinden ayrılmak zorunda kalan memurların, gözaltına alınma ve tutukluluk hallerinin sona ermesi üzerine idarelerine başvurarak göreve başlamaları gerektiği,…Göreviyle ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan dolayı gözaltına alınan veya yargı mercilerince tutuklanmasına karar verilen memurlar ise gözaltına alınmak ve tutuklanmak suretiyle görevlerinden uzaklaşmak zorunda kaldıklarından haklarında ayrıca idarece görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanmasına esasen gerek yoktur. Gözaltına alma veya tutuklama süresinin uzatılıp kısaltılması 138. Maddede sözü edilen yetkililerin iradesi dışında kaldığı gibi bu yetkilerin bu yoldaki kararları kaldırmaları da hukuken mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle gözaltına alınmak veya tutuklanmak suretiyle görevinden uzaklaşmak zorunda kalan memurlar için yapılacak iş, gözaltına alınmalarına ilişkin kararın veya haklarındaki tutuklama kararının kaldırılması üzerine hemen kurumlarına başvurarak göreve başlatılmalarını istemekten ibaret olduğu” ifade edilmiş; Danıştay Birinci Dairesinin Esas No 2003/170, Karar No 2004/3 sayılı Kararında da; “Ceza mahkemesince verilen bir mahkumiyet kararının Devlet memurluğuna engel nitelik taşımaması halinde, bu karar nedeniyle memurluğa alınma şartlarından birini kaybetmiş duruma düşmeyen bir Devlet memurunun, memuriyetine son verilemeyeceği açık olmakla birlikte, yukarıda sözü edilen nitelikte bir cezanın infazı süresinde ilgili Devlet memurunun göreve devam edebilmesine fiilen imkan bulunmadığı,...hürriyeti bağlayıcı bir cezanın infazı nedeniyle cezaevinde bulunan bir kişinin infaz süresince kamu hizmetlerinden de yasaklı bulunduğu göz önüne alındığında bu durumdaki kişilerin infaz süresince Devlet memuru olmalarına veya Devlet memurluğu statüsünü sürdürebilmelerine hukuken olanak bulunmadığı,...hürriyet bağlayıcı bir cezanın infazı süresi içinde memur statüsünü taşımayan bir kişinin, yasalarla memurlara tanınan haklarından yararlanabilmesi olanaklı bulunmadığı,…Devlet memurunun hizmet ilişkisinin infaz süresince askıda olduğunun kabulüyle hükümlülük süresinin sona ermesinden sonra göreve iade suretiyle memuriyet statüsünü yeniden kazanması gerektiği” ifadesi yer almakta olup, gözaltına alınma veya tutuklanmaları neticesinde cezaevinde bulunan bir kişinin bu süre boyunca yasalarla memurlara tanınan haklardan faydalanmasının imkanı bulunmamakta ve bu hakların kullanımı askıya alınmaktadır.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Kurumunuzda görev yapmış olan …’in, 298 sayılı Kanunda öngörülen yasal başvuru süresi boyunca tutukluluk halinin söz konusu olması ve bu süre boyunca yasalarla memurlara tanınan hakların askıya alınması sebebiyle, tutukluluk halinin sona ermesini müteakip süresi içinde Kurumunuza müracaat etmiş olması durumunda eski görevine veya kazanılmış hak aylık derecelerindeki başka bir göreve dönebileceği mütalaa edilmektedir.