ÖZET: Vakıf üniversitelerinin 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamında olmadığına ilişkin 11/11/2008-17993
Beykent Üniversitesinin, 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bir kurum olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün istenildiği ilgi yazı incelenmiştir.
İlgi yazıda, Rektörlüğünüzde “Uzman” olarak istihdam edilen personelinizin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (b) bendi uyarınca Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı kadrosuna atamasının yapılabilmesi için; 01/11/1997-09/06/2003 tarihleri arasında Beykent Üniversitesi Rektörlüğünde sigortalı olarak çalıştığı sürelerin değerlendirilmesinde tereddüde düşüldüğü ifade edilmiştir.
Bilindiği üzere, 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin “Kapsam” başlıklı 2 nci maddesinde “Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşları şunlardır:
a) Genel bütçeye dahil dairelerle, katma bütçeli idareler ve bunlara bağlı kuruluşlar,
b) İl Özel İdareleri ve belediyeler, bunların birlikleri ve bunlara bağlı iktisadi müesseseler, işletmeler,
c) İktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri,
d) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları dışında kalan ve kamu fonu kullanan, özel kanunlarla veya bunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kuruluşları ve bu nitelikteki bankalar ve bunların en az sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurdukları müessese, ortaklık ve iştirakler,
e) Döner sermayeli kuruluşlar ile özel kanunlarla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları.
Askeri kurum ve kuruluşların 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile ek ve değişikliklerine tabi personeli bu Kanun Hükmünde Kararnamenin kapsamı dışındadır.” hükmü yer almaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Yükseköğretim kurumları” başlıklı 130 uncu maddesinde, kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversitelerin Devlet tarafından kanunla kurulacağı, vakıflar tarafından da kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumu kurulabileceği hüküm altına alınmıştır. Anılan maddede vakıflar tarafından kurulacak olan yükseköğretim kurumlarının, idari ve mali konular dışında kalan akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir.
Anayasada yer alan bu hükümler dikkate alınarak, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarına ilişkin olarak Ek 2.- 18. maddelerinde düzenlemeler yapılmış olup, bu düzenlemelere göre vakıfların kazanç amacına yönelik olmamak şartıyla ve mali ve idari hususlar dışında, akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden 2547 sayılı Kanunda gösterilen esas ve usullere uymak kaydıyla yükseköğretim kurumları kurabileceği, kurulan yükseköğretim kurumlarının vakıf tüzelkişiliği dışında ayrı bir tüzelkişiliğe sahip olacağı, bu kurumların gelirlerinin, geçici olarak dahi hiç bir suretle vakıf mamelekine veya hesaplarına intikal edemeyeceği, bu yükseköğretim kurumlarına doğrudan doğruya bağış ve yardım yapılabileceği, mali, idari ve ekonomik konularda Yükseköğretim Kurulunun gözetim ve denetimine tabi olacağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, mezkur Kanunda; vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlarının, akademik organları, öğretim elemanları, eğitim-öğretim esasları, öğretim süreleri, öğrenci hakları hususlarında Devlet yükseköğretim kurumlarıyla aynı uygulamalara tabi olduğu gibi, Devlet üniversitelerine sağlanan mali kolaylıklardan, muafiyetlerden ve istisnalardan aynen istifade edecekleri, emlak vergisinden muaf tutulacakları da ifade edilmiştir.
Konuya ilişkin olarak, Anayasa Mahkemesinin E:1990/2 K:1990/10 sayılı Kararında “Anayasa’nın 130. maddesinde açıklanan hükümler; maddenin birinci fıkrasında sayılan amaçlar ile yasayla kurulma, kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip olma, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasının gözetilmesi kuralları ve üniversite elemanlarının serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunabilmeleri ve bunun sınırı, üniversite yönetim ve denetim organlarının ve öğretim elemanlarının Yükseköğretim Kurulu’nun veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılmayacaklarına ilişkin güvence ile yükseköğretim kurumlarının örgütlenmeleri ve işleyişleriyle ilgili olarak maddenin dokuzuncu fıkrasında sayılan konuların da yasayla düzenlenmesi zorunluluğu olarak gösterilebilir. Bu ilkeler, ister Devlet, isterse vakıflar tarafından kurulsun, tüm yükseköğretim kurumlarına yönelik kurallardır.” ifadesine yer vermiş, söz konusu Mahkemenin E:1991/21 K:1992/42 sayılı Kararında ise “Anayasa’nın 130. maddesi gereğince üniversiteler, devlet ya da vakıflar tarafından kurulmuş olmalarına bakılmaksızın, kamu tüzel kişiliğine sahip olacaklardır. Kamu tüzelkişiliği, üniversitelerin zorunlu niteliklerinden, hukuksal yapılarının ögelerinden biridir. Bu ise, Anayasa’nın 130. maddesinin aradığı temel koşullardandır.”ibaresine yer verilerek, Devlet tarafından kurulan yükseköğretim kurumları ile vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları eş düzeyde tutulmuştur.
Yukarıda yer verilen kanun hükümleri ile mahkeme kararları muvahacesinde, Beykent Üniversitesinin; kamu tüzel kişiliğini haiz olmakla birlikte, Adem Çelik- Beykent Eğitim Vakfı tarafından kurulan özel bir vakıf üniversitesi olması hasebiyle;
-217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin “Kapsam” başlıklı 2 nci maddesinde yer verilen kurum ve kuruluşları kapsamında olmadığı,
-Bu üniversitede de çalışanlarında kamu personeli statüsünde sayılamayacağı, değerlendirilmektedir.