Kardiyoloji Uzmanı Dr. Elif İjlal Çekirdekçi, "Kalp ve damar hastalıkları önemli bir halk sağlığı sorunudur" dedi.
Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Elif İjlal Çekirdekçi, tüm dünyada eğitim ve gelir düzeyindeki yükselmeye, endüstrileşmeye, beslenme alışkanlıklarının değişmesine ve bulaşıcı hastalıkların kontrolü gibi etkenlerin sağlanmasına rağmen kalp damar hastalıklarının hala daha hem gelişmiş hemde gelişmekte olan ülkelerde en önemli ölüm ve sakatlık sebebi olmaya devam ettiğini belirterek bu bağlamda sağlık alanında yeni yaklaşımlar geliştirilmesinin gündeme geldiğini kaydetti.
Kalp ve damar hastalıkları önemli bir halk sağlığı sorunudur
Dünyada her yıl 18 milyon insanın kalp damar hastalığından hayatını kaybetmekte olduğunu belirten Çekirdekçi, 2020'de kalp ve damar hastalıklarından hayatını kaybedenlerin sayısının 25 milyonu geçeceğinin tahmin edildiğini söyledi. Türkiye'de yaklaşık 3 milyon koroner kalp hastası olduğunu ve her 10 ölümün dördünün kalp hastalığı kökenli olduğunun bilindiğini ifade eden Dr. Elif İjlal Çekirdekçi, kalp ve damar hastalıklarının önemli bir halk sağlığı sorunu olması nedeni ile toplumda farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekti.
"Bu vesile ile Kalp Sağlığı Haftası özellikle kalp ve damar hastalıklarının önemini vurgulamak, halkı kalp sağlığı konusunda bilinçlendirmek, sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırabilmek amacı ile tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de ve KKTC'de de her yıl Nisanın ikinci haftasında kutlanmaktadır." diyen Kardiyolog Dr. Elif İjlal Çekirdekçi, Kalp Sağlığı Haftası içerisinde, kardiyovasküler hastalıklar açısından risk faktörleri üzerinde yoğunlaşıldığını ve risk faktörlerinin azaltılması için gerekli uyarıların yapıldığını kaydetti.
Kalp ve damar hastalıkları ile ilgili risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, genetik ve etnik etkenlerin "değiştirilemez etkenler" grubuna girdiğini belirten Çekirdekçi, sigara, fiziksel aktivitenin yetersiz oluşu, tuz tüketimi, aşırı alkol kullanımı, obezite, metabolik sendrom, kan yağlarının yüksekliği, kan basıncı yüksekliği ve kan şekeri yüksekliğinin ise düzeltilebilir risk faktörleri arasında yer aldığını söyledi.
Düzeltilebilir risk faktörleri ile mücadelenin kalp damar hastalıklarından korunmada temel yaklaşım olması gerektiğini vurgulayan Elif İjlal Çekirdekçi, bu sayede en önemli ölüm ve sakatlık sebebi olan ve ileri düzeyde ekonomik kayıplara sebep olan Kalp ve Damar Hastalıkları ile savaşın desteklenmesinin önemine dikkat çekti.