Dut; ülkemizde ve ana vatanı olan Uzak Asya’da bolca yetişen bir meyvedir. Dut meyvesinin iltihap kurutucu, kuvvet verici ve egzama gibi problemlere karşı etkisi bilinir ancak dut yaprakları içerisinde daha fazla gizemi barındırmaktadır. İçerisinde bulunan 1-deoksynojirimycin isimli bir bileşik nedeniyle antidiyabetik bir besin olarak kayıtlara geçmiştir. Şeker dengeleyici özelliğinin yanı sıra güçlü antioksidanlar ve kolesterol düşürücü iltihap giderici bazı bileşikleri barındırır.
Araştırmalar, Dut yapraklarının kafein içermediğini,% 15 -% 28 gibi bir oranda ciddi miktarda protein içerdiğini ve bu proteinlerin çok sayıda aminoasitten oluştuğunu göstermiştir. Yapraklar; sütten 25 kat fazla lahana’dan 40 kat fazla kalsiyum içerir. Yeşil çaydan 2.5 kat fazla ve ıspanaktan 10 kat fazla demir içerir. Dut Yaprakları aynı zamanda mineral içeriği, antioksidanlar açısından yüksektir ve toksik bileşikler içermez. Dut Yaprak, A, C vitaminleri ve B vitamini ailesiyle doludur ve metabolizmayı hızlandırırken yağ yakımını arttırıcı etkiler vardır.
Buna ek olarak, dut yapraklarının en şaşırtıcı özelliklerinden biri özetle şekerin kana karışmasını engelleyici özelliğidir. ( Bilimsel ifade ile dut yaprağı içinde bulunan moranoline (1-Deoxynojirimycin / 1-DNJ) olarak bilinen madde, bağırsaklardaki bir enzimi (alfa-glikosidaz) inhibe eden bir bileşendir. Moranoline veya 1-DNJ kompleks karbonhidratların, nişastanın, maltozun ve sukrozun glikoza indirgemesini engeller. Özünde, şekerin kan dolaşımına girmesini engeller. Bilim adamları, aterosklerozun ilerlemesinin baskılanmasında, arterlerimizde kolesterol bakımından zengin plak oluşumunda ve en önemlisi vücuda alınan şekerin bu şekilde baskılanması ile diyabet ve kalp hastalıkları için çok önemli bir keşif olduğunu düşünüyorlar )
Dut Yaprağı içinde Bulunan Bileşikler ve Sağlığa olan Faydaları
GABA (Gamma Amino Butirik Asit) kan basıncını korumaya yardımcı olur
1-DNJ (1-Deoksinoririmiycin) kan şekeri seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olur
Fitosterol – Kan damarlarındaki kolestrolü düşürmeye yardımcı olur
Quercetin – Karaciğer için mükemmel; Karaciğer kanseri önlemeye yardımcı olmak için gösterilmiştir.
Flavonoidler – Güçlü anti-oksidanlar
Karotenoidler – Göz hastalıkları ve bazı kanserler riskini azaltmaya yardımcı olur.
Klorofil – kalbi, bağırsakları destekler, karaciğeri temizler ve genel vasküler sağlığı iyileştirir
Vitamin A – Sağlıklı Gözler İçin
B1 vitamini – Cilt ve kas tonusu, bağışıklık ve sinir sistemi işlevi için
B2 vitamini – Sindirim ve kas fonksiyonu için
Vitamin B6 – Sinir fonksiyonuna yardımcı olur, proteinleri parçalayıp antikorlar üretir ve hemoglobin yapar
C Vitamini – Sağlığın teşviki ve hastalıklarının önlenmesinde gittikçe farklılaşan kullanımları ile antioksidan
Amino Asitler – Sağlıklı Yaşam İçin Gerekli Olan Protein Yapı Taşlarının Sağlanması
Kalsiyum, Potasyum, Magnezyum, Demir ve Çinko
5 yıl süren bir araştırmada ise dut yaprağının faydaları arasında öne çıkanlar
Kan şekeri düzeyini düşürme
Zayıflamaya yardımcı olma
Hipertansiyonun bastırılması
Vücuttaki kolestrol seviyesini düşürme
Karaciğer ve böbrek gibi vücut parçalarının güçlendirilmesi
Kemiklerin güçlendirilmesi
Cildi yenilemesi ve saç dökülmesini engellemesi
Sindirimi güçlendirmesi
Sinirleri yatıştırması
Kabız tedavisinde yardımcı olur
Karaciğer kanserinin düzenli kullanımı ile önlenmesinde fayda var
Dut Yaprağı Nasıl Tüketilir? Dut Yaprağı Çayı Nasıl Yapılır?
Dut yaprağı salata olarak tüketilebilir, ayrıca tıpkı asma yaprağı gibi sarması da yapılabilir. Kurutularak, yemek ve çorbalara eklenir. Ayrıca, dut yaprağı çayı da yapılabilir. Su kaynatılır ve kuru dut yaprakları üzerine kaynar su eklenerek 10 dk demlenir. Çay asla kaynatılmaz.
UYARI: Dut yaprağının anılan bu faydaları, asıl tedavi yerine geçmek ancak sağlıklı yaşamak için beslenme menüsüne alınabilir. Hamileler, emziren bayanlar ve bazı ilaçları kullananlar için bilimsel bir tavsiye bulunmadığından hassas kişilerin aşırı tüketimden kaçınması gerekir. Çocukların, tansiyonu veya şekeri düşük olanların, dut alerjisi olanlar ve hamile bayanların tüketmesi önerilmez yada hekim tavsiyesi gerekir.