‘Sunucu Esra Erol’un kardeşi’ Eda Erol olarak tanıdık onu. Daha sonra Alişan ile nişanlandı, herkes onları konuştu. 2,5 ay süren bu ilişkinin ardından Eda Erol kendini oyunculuğa adadı. Daha önce Alişan'la nişanlanan ancak evlilikle noktalanmayan birliktelik hakkında ilk kez konuşan Eda Erol, merak edilenleri Posta'dan Suna Akyıldız'a anlattı...
''ÖĞRETMENLİĞİ BIRAKMAK ZORUNDA KALDIM'':
''Afyon Kocatepe Konservatuarı’nda yaylı çalgılar bölümünde okudum.'' diyen Erol, ''Yan çalgı aletim piyanoydu. 2011’de İstanbul’a geldim. İki yıl bir özel okulda çalıştım. Özel derslere devam ettim. Ama geçen sene oyunculuğa başlayınca öğretmenliği bırakmak zorunda kaldım. Oyunculuk hep vardı içimde. Afyon’da imkanlar kısıtlı olduğu için İstanbul’a gelir gelmez, Sadri Alışık’ta oyunculuk derslerine başladım. 2012’de ‘Stajyer Mafya’ filminde oynadım. Ünlü bir ablam var ama hiçbir zaman arkasına sığınmadım, bir talepte bulunmadım.'' dedi.
Kendisini ifşa etmek istemediğinin altını çizen Erol, ''Yanımda hep menajerim Selçuk Kaya vardı. Sosyal medyada da insanlar yanlış anlamasın diye, ablamı fazla paylaşmam. Ben duygusal, hassas bir kızım. Her attığım adıma dikkat ederim. İnanmadığım hiçbir şeyi yapmam. Bu kadar başarılı bir ablanın kız kardeşi olmak zor.'' ifadelerini kullandı.
İşte Eda Erol'un açıklamalarının devamı; ''Tanınmadan önce kimseye Esra Erol’un kardeşi olduğumu söylemiyordum. Önce kendimi tanıtıyordum, zamanı geldiğinde karşı taraf öğreniyordu ve “Aaa, neden söylemedin” diyorlardı. Beni kafalarında şekillendirmeden önce beni tanısınlar istiyorum.
Ablanız size torpil yapar ama yeteneğiniz yoksa, olmaz. Bu işe emek verdim. Tek dezavantajım bu zamana kadar oyunculuk yeteneğimi göstermemiş olmam. İnsanlar beni tek olayla, “Alişan ile nişanlanan kız’ olarak tanıdılar ama o ben değilim ki! Ben şu an gördükleri kızım. Hiç estetiğim yok. Bir kez sadece saçımı boyatmıştım ona da pişman oldum zaten. Saçlarımın kendi rengi bu. Sadece düzenli cilt bakımı yaptırıyorum. Ayrıca estetik yaptırmak ayıp değil. Gerektiğinde yaptırırım.
Alişan ile nişanlılık dönemi bir yolculuktu, bitti. Herkese mutluluklar...
Çok zor seviyorum ama nasip, kısmet. İlla bir yerlerde bir şekilde karşılaşırız. Zamanı vardır. Ama hayatımda mutlaka biri olsun diye ısrar etmem. Çünkü ben çok değerliyim. Ruhumu açacağım o kişiye. Aşka çok kıymet veriyorum.
Örf ve adetlerim var. Hayatıma giren adamın örf ve adet bilmesi lazım. Bugünün ilişkileri bana göre değil. Ruhuma hitap etmiyor, yalnız kalırım daha iyi.''