Psikolojik bir durum olan ego, her insanda bulunur ancak bazı insanlarda hastalık derecesinde sirayet gösterir. Benlik anlamına gelen ego kavramı aslında her insanın kişiliğinde bulunan ama bazılarında kontrolden çıkarak egoizm şeklinde tanımlanan bir durumdur. Sağlam karakterli bir insan egosunu kontrol altında tutar ve egoist kavramına vakıf olmaz. Ancak bazı insanlarda bu durum ruhsal problemlere kadar gider. Peki, ego nedir ve nasıl anlaşılır? Egoistin özellikleri ve belirtileri nelerdir? İşte, ego kavramına dair tüm merak edilenler.
EGO NEDİR, NASIL ANLAŞILIR?
Ego kavramındaki kilit nokta "ben" ile başlayan cümlelerdir. Bir kişi ben ile başlayan cümleleri çok fazla kuruyorsa burada bilinç(ego) ve süper ego arasında bir dengesizlik var demektir. İnsanın ruhsal yapısının en temel üçlüsü olan; id (alt bilinç), ego (benlik), süper ego (üst benlik) kişilik dengenizi yaratmanızı sağlamaktadır. Eğer egonuz, id ve süper egonuzu dengede tutma konusunda başarılıysa bu sizin karakterinizin en sağlam ve övünülecek yanıdır.
Söylendiği gibi ego ve super ego arasındaki dengeyi kurabilen insanlar, özsaygı ve özgüven sahibidir. Ancak bu dengeyi kaçıranlar bir aşağılık kompleksinin de getirdiği kanıtlama çabası ile beraber devamlı olarak kendini diğer insanlardan üstün görme ve bunu ifade etme eğilimindedir.
EGOİST İNSAN KENDİNİ NASIL BELLİ EDER?
Fazlasıyla öfkeli, kindar ve kibirli olan egoistlerin konuşmaları genellikle “ben” kelimesi ile başlar. “ben istiyorum, ben yapıyorum, ben iyiyim, ben böyle düşünüyorum” cümlelerinin ardı arkası gelmez.
Egoist bireyler, olabildiğince gururlu, öfkeli, kindar ve kibirlidirler. Benzersiz olduklarına inanırlar.
Kurmuş olduğu ben merkezli dünyasında kimseyi sevmez, başka insanları görmez, başkaları hakkında konuşmaya gelemez, kendi dışındaki bütün insanları iyi olarak anlatmazlar.
Ukala ve kendini her zaman daha iyisine layık bulma durumu vardır.
Kendini diğer insanlarda üstün gören egoistler, yalnızlığa itilirler.
Kusursuz varlıklar olduklarına inanan bu insanlar merhametten bihaber ve kişisel anlamda gelişimden uzaktır.
Kişiyi gerçek ve mantıktan uzak tutan fazla ego, bencillik, kibir ve ukalalık ile insanı yalnızca kendisinin inandığı bir masalda yaşamaya mahkum eder.
Ego her insanda bulunduğu gibi aslen bilinç altı manasına da gelmektedir. Ego insanın kendisini olduğundan büyük görme, ya da kendini devamlı öne çıkartma durumuna denir. Yani ego kişide, farklı özellikleri oluşundan değil, eziklenme korkusundan doğan bir durumdur.
EGOİST İNSANLARIN ÖZELLİKLERİ
-Egoist bireyler, olabildiğince gururlu, öfkeli, kindar ve kibirlidirler.
-Benzersiz olduklarına inanırlar.
-Kurmuş olduğu ben merkezli dünyasında kimseyi sevmez, başka insanları görmez, başkaları hakkında konuşmaya gelemez, kendi dışındaki bütün insanları iyi olarak anlatmazlar.
-Ukala ve kendini her zaman daha iyisine layık bulma durumu vardır.
-Bencillikten kaçmak istiyorsanız önce ben temelli cümlelerden uzaklaşmalı, bireycilikten ziyade çoğulculuğa yönlenmelisiniz. Unutmayın, dünyada sadece siz değil hepimiz yaşıyoruz.
EGO BENLİK
İnsan zekâsı sosyal gerçekler karşısında idin kimi isteklerini zararsız şekilde doyurma yollarını öğrenir. İşte buna ego adı verilir. Çocuk büyüdükçe dış dünyanın gerçeklikleri hazza ulaşmada bazı kuralların olduğunu öğretir. Ego, idin ilkel isteklerini gerçeklerle örtüştürmeye çalışan bir güçtür. Ego daha da güçlenirse idin isteklerine set çeker. Alt benliğin bir bölümü özel bir evrimleşme göstererek egoyu oluşturur. Egonun asıl görevi düzenlemedir. Bu nedenle "düzenleyici dizge" adı verilmektedir. Ego insanoğlunun dış dünya ile uyum içerisinde yaşamasını sağlayan zihinsel işlevler bütünüdür. Yani egoda gerçeklik kuralı baskındır. Ego, dış dünyanın gerçekleri ve iç dünyanın haz arayışı arasında dengeyi sağlayan araçtır. Bu dengenin sağlanması için ego bazı yetilerle donanmıştır.
Dürtülerin farkına varılması, algılanması (açlık, cinsellik) Dış dünyadaki koşulların farkına varılması (yiyecek nerede, nasıl ulaşılır) Dürtülerin üst benliğin baskısıyla koşullara uyacak niteliğe getirilmesi (ekmek almak için para verilir, çalınmaz)İstemli ve uyumcul davranışın eyleme geçirilmesi Benliğin temel işlevi anlaşılacağı üzere dış dünyaya uyumdur. Türkçeye yerleşen egoist sözcüğünün bu nedenle yanlış kullanıldığı ileri sürülebilir. Burada anlaşılması gereken önemli nokta; egonun gerçeklik ilkesiyle çalıştığı, idinse haz ilkesiyle çalıştığıdır. Ego bu dengeyi sağlarken "savunma mekanizmaları" adı verilen bazı yöntemleri kullanır.
SÜPEREGO ÜST
Güçlenen ego, manevi(tinsel) değerleri temsil edecek durum alarak süperego’yu oluşturur. Ya da zaman içerisinde egonun bir parçası toplumsallaşma ve değerlerle ilgili olarak evrimleşir. Bu evrimin sonucunda gelişen parçaya süperego (üst benlik) adı verilir. Süperego, kültürün ve ahlakı temsilcisidir. Süper egonun engellemesiyle doyurulmayan kimi istekler, bilinçaltına itilir. İstekler orada güçlenerek sosyal gerçeklerle savaşımda bulunmak ve şekil değiştirerek de olsa doyurulmak isterler. Bu yolla kişiliği etkilerler. Çocuk doğduğunda ayıp, yasak, günah, başkalarının hakkı, saygı gibi kavramlara sahip değildir. Haz ilkesi yaşamını yönlendirir.
Ancak biraz büyüyüp haz ilkesini devam ettirince anne ve baba tarafından sosyal olarak uygunsuz davranışlar gösterdiğinde cezalandırılır. Çocuk artık bir yaramazlık yaptığında anne-babasının davranışını duyup-görüp cezalandırılacağını düşünerek davranışından çekinir. Çocuk biraz daha büyünce anne-baba yanında olmasa bile otomatik olarak uygunsuz davranışı yapmaktan vazgeçer. Çünkü anne-baba artık onun dışında birileri değildir. Artık anne-baba içselleştirilmiş ve çocuğun zihninin bir parçası olmuştur. Nereye giderse gitsin anne-baba zihninin içerisinde onunla gelecektir. “Yargılayıcı dizge” adı verilen üst benliğin insan yaşantısındaki belirtisi "suçluluk duygusu" şeklinde olur.
İD ALT BENLİK
Yaratılıştan getirilen ilkel varlığımız olan id, asıl benliği oluşturur. Ruhsal aygıtımızın en eski ve en ilkel parçası olduğu kabul edilmektedir. İçgüdülerimizi ve doğuştan var olan her şeyimizi içermektedir. Gerçeklik ve mantıkla uyuşmaz. Yani bilinç dışı kuralları (kuralsızlık) işlemektedir. Buradaki duygu ve düşünceler zaman, yer, dış dünyaya uyum kavramı tanımazlar. Dürtüleri doyurmaya çalışır. Bu dürtülerinin tatmin edilmesinde (boşaltılması) egoyu kullanmaktadır ve egoya baskı yapmaktadır. Haza yönelik seksüel enerjinin ilkel biçimidir.