Ekrem İmamoğlu: HDP'ye terörist gözüyle bakarsanız karşısındayım

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün konuk olduğu bir televizyon programında yakın ilişki içerisinde olduğu HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ı savunmaya devam etti. HDP'ye açılan kapatma davasına karşı olduğunu ifade eden İmamoğlu'nun sözleri izleyenlerin tepkisini çekti.

Cumhuriyet Halk Partisi'ne yakınlığıyla bilinen KRT TV'de yayınlanan bir programa konuk olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, programda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 

HDP'ye yönelik açılan kapatma davası ile ilgili konuşan İmamoğlu,  "Terörle HDP konusunu aynı potaya koyarsanız tam istenen noktaya gelirsiniz" ifadesini kullandı.

"6 MİLYON OY ALMIŞ PARTİYE TERÖRİST GÖZÜYLE BAKARSANIZ..."

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile yakın ilişki içinde. İBB Başkanı, terör ile iltisakını gizlemeyen kişilerin olduğu HDP'ye ilişkin yaptığı açıklamada "6 milyon oy almış partiye terörist gözüyle bakarsanız ben bunun karşısındayım" ifadesini kullandı. İmamoğlu'nun bu açıklamaları izleyenlerin tepkisini çekti.

"HDP DE ÖZELEŞTİRİDE BULUNMALI"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Nerede eksik davrandılar, hangi konularda söz söylemediler HDP'nin de özeleştiri yapması gerekir" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

17 Mart Çarşamba günü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açıldı. İddianame Yüksek Mahkeme'ye gönderildi.

İddianamede, HDP üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortadan kaldırmayı amaçladıkları ifade edildi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarından olan siyasi partilerin, toplumun ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sunmayı amaçlayan kurumlar olduğunu ifade etti. Şahin, siyasi partilerin bu amaçlarını evrensel ve demokratik hukuk kuralları çerçevesinde barışçıl yollarla gerçekleştirmelerinin esas olduğunun altını çizdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin, Anayasa'nın 68/3. fıkrasında ve Siyasi Partiler Yasası'nın 90. maddesinde, siyasi partilerin çalışmalarını Anayasa ve kanun hükümleri çerçevesinde devam ettirmeleri gerektiğinin düzenlendiğini anımsattı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin yazılı açıklamasında Anayasa'nın 14. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerden hiçbirinin, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlayan" faaliyetler biçiminde kullanılamayacağının öngörüldüğünü hatırlatarak şu ifadelere yer verdi:

"Anayasanın 69. maddesinin 6. fıkrasında ve Siyasi Partiler Yasası'nın 103. maddesinde, bir siyasi partinin Anayasa'nın 68. maddesinin 4. fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak bu nitelikteki fiillerin işlendiğinin ve odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verileceği belirtilmiş, fıkranın devamında da bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin tüm organlarınca zımnen veya açıkça benimsendiği, yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılacağına işaret edilmiştir."

Başsavcı Şahin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesinin 1. fıkrasında, "herkesin barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkı"na sahip olduğunun belirtildiğini, aynı maddenin 2. fıkrasında ise bu hakların kullanılmasına, ulusal ve kamusal güvenliğin korunması, kamu düzeninin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla kanunla kısıtlama getirilebileceği ilkesinin kabul edildiğini vurguladı.

Şahin, yaptığı açıklamada "Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, terörün kınanmamasını dahi siyasi partilerin kapatılması için yeterli bir gerekçe olarak kabul etmiştir. Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik ilkeler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır. Bu bağlamda, Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından, adı geçen siyasi partinin kapatılması Anayasa Mahkemesinden talep edilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Gündem Haberleri