İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, seçim kampanyasında dikkat çeken detaylar gün yüzüne çıkıyor.
Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kampanyasını "yalan siyaseti" üzerine inşa ettiğini belirtti. Fakat yazıda en dikkat çeken kısım, bu yöntemin "yeni bir siyasal dalga" olarak görülmesi ve "Post-Truth" olarak adlandırılması.
Oxford Sözlüğü'nün 2016 yılında "yılın kelimesi" seçtiği ifadenin en çarpıcı örneği Ekrem İmamoğlu.
Bugünkü köşe yazısında İmamoğlu'nun izlediği siyaseti inceleyen Övür, "Post-Truth" yöntemini, "Bahis edilen herhangi bir konuda kamuoyu oluşturmak için nesnel hakikatlerin, duygulardan ve kişisel kanaatlerden daha az etkili olma durumudur" şeklinde açıkladı.
EKREM İMAMOĞLU YALAN KONUSUNDA 'NİRVANA'YA ÇIKTI
Övür, bugünkü köşe yazısında şu ifadelere yer verdi:
Bu yeni dalganın en çarpıcı örneği İBB başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu.
İmamoğlu, özellikle 31 Mart sonrası yürüttüğü seçim kampanyasında tipik "Post Truth" bir siyaset izledi ve siyasi yalanlar konusunda "nirvana"ya çıktı.
"Binali Yıldırım soruları istedi" demesi, Ordu Valisi'ne hakareti, CNNTürk kameramanlarının işten atılmaları, Atatürk tablosunun indirilmesi gibi çok sayıda iddiası yalan çıktığı halde o, hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etti. Bunlara rağmen büyük bir destekle de seçimleri kazandı. Bunda elbette AK Parti'nin seçim stratejisindeki yanlışları, ekonomik kriz ve sert siyaset dili gibi bazı gerçeklerin etkisi var. Ancak daha belirleyici olan, son yıllarda bilinçli bir biçimde AK Parti ve Başkan Erdoğan'a karşı düşmanlaştırılan bazı toplumsal kesimlerin gerçekleri görmeyecek noktaya getirilmeleri...