Elfaz-ı küfrün (dinden çıkmayı gerektiren sözleri söylemenin) nikaha zararı nedir?

Elfaz-ı küfrün (dinden çıkmayı gerektiren sözleri söylemenin) nikaha zararı nedir? Dinden çıkmayı gerektiren sözleri söylemek kişileri dinden çıkardığı gibi var olan nikahlarını da etkiler.

Dinden çıkmayı gerektiren sözleri söylemek kişileri dinden çıkardığı gibi var olan nikahlarını da etkiler. Dinin kesin esaslarından birisinin inkâr edilmesi veya hafife ya da alaya alınması kişinin dinden çıkmasına sebep olur. Mesela Allah’a, Peygamber’e ve dinen mukaddes olan değerlere küfreden, namazı, orucu inkâr eden, Kâbe ile alay ede kişi, İslam dininden çıkmış olur.

Hanefî mezhebine göre, eşlerden birinin dinden çıkmasıyla, evlilik kendiliğinden sona erer. Tevbe etse bile yeni bir nikah akdi olmaksızın evlilik hayatını devam ettiremez. Şâfiî mezhebindeki ağırlıklı görüşe göre, dinden çıkan kimse tevbe eder de iddet müddeti içinde İslam’a dönerse yeni bir nikah akdine gerek kalmaksızın evlilik hayatını devam ettirebilir(Şâfiî, el-Ümm, I, 297; İbn Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, II, 37; Şeyhzâde, Mecma’u’l-Enhür, I, 372, 373).


Evli bir kadın, eşinin evlilikten doğan görev ve yükümlülükleri yerine getirmemesi veya kendisine karşı haksızlık yaparak kötü muamelede bulunması halinde, mahkemeye başvurarak evliliğin ortadan kaldırılmasını isteyebilir.

Mahkeme, tarafları dinledikten sonra eşlerin ayrılmaları yönünde karar verecek olursa, mahkemenin bu kararıyla dinî hükümlere göre, bir bâin talak meydana gelmiş olur. Şu bir gerçek ki, İslam dini, aile yuvasını kutsal saymış ve aile yuvasının korunmasına büyük önem vermiştir. Ancak eşler arası geçimsizlik, ileri dereceye ulaşır ve evlilik çekilmez hale gelirse, boşanma bir çıkar yol olmakla birlikte, en son başvurulması gereken bir çaredir.

Kur’an-ı Kerim’de de, boşanmadan önce evliliğin devam ettirilmesi için fedakârlıkta bulunulması, hoşnutsuzluk veya soğukluk halinde bile tarafların meselelerini konuşarak halletmeleri öğütlenmiş; aralarındaki anlaşmazlık daha ileri safhaya gittiğinde, kadının ve erkeğin ailelerinden seçilen hakemler vasıtasıyla eşler arasındaki anlaşmazlığın giderilmesi yolu tavsiye edilmiştir (Nisa, 4/34-35). Bununla birlikte bütün anlaşma yolları kapanmış ve evlilik hayatının sürdürülmesi imkânsız hale gelmişse, boşanma en makul bir yol olarak meşru görülmüştür.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

Din Haberleri