En güzel Turgut Uyar şiirleri | En etkileyici Turgut Uyar sözleri

İkinci Yeni Akımı temsilcilerinden Turgut Uyar'ın en güzel şiirlerini sizler için derledik. Usta şair Turgut Uyar'ın en güzel, en etkileyici şiirleri ve sözleri burada! İşte şair Turgut Uyar'a ait Twitter'da, Facebook'ta paylaşabileceğiniz en güzel sözler

İkinci Yeni Akımı temsilcilerinden Turgut Uyar'ın en güzel şiirlerini sizler için derledik. Usta şair Turgut Uyar'ın en güzel, en etkileyici şiirleri ve sözleri burada! İşte şair Turgut Uyar'a ait Twitter'da, Facebook'ta paylaşabileceğiniz en güzel sözler ve şiirler...

TURGUT UYAR KİMDİR?

Turgut Uyar (d. 4 Ağustos 1927, Ankara - ö. 22 Ağustos 1985, İstanbul), Türk şair.

Turgut Uyar, Fatma Hanım ile Hayri Bey'in altı çocuğundan beşincisi olarak 4 Ağustos 1927'de Ankara'da dünyaya geldi. Babası orduda harita binbaşısı olarak görev yapmıştır ve Ankara'nın ilk Latin alfabesiyle yazılan sokak levhalarını geceler boyu çalışarak yazmış bir hattattır. Annesi ise ev hanımıydı. Babasının görevinden ötürü ilköğrenimi farklı şehirlerde okurken ortaöğrenimine maddi nedenlerden dolayı yatılı askerî okulda devam etmek zorunda kalmıştır. Bursa Askerî Işıklar Lisesi'nden 1946 mezun olan Uyar, bu okulda mutsuz olduğunu şu sözlerle dile getirmiştir:

    "Asker okullarında hiç mutlu olmadım. Genellikle yatılı okullarda mutlu olan çocuk yoktur sanıyorum. Başkalarının, hatta somut başkalarının değil de, hiç kavrayamadığım bir otoritenin belirlediği ve çoğu zaman saçma bulduğumuz bir şeyler yaşamak..."

Yükseköğrenimini Askerî Memurlar Okulu'nda okurken annesinin isteği üzerine 1947'de Yezdan Şener ile evlenmiştir ve bu evlilikten Semiramis, Tunga ve Şeyda adlarında toplam üç çocuğu olmuştur. Bu okuldan mezun olduktan sonra "kura" ile memur olarak Posof'a atanmıştır. Ayrıca Terme ve Ankara'da da personel subayı olarak görev yapmıştır. 1958'de bu görevden ayrılarak Türkiye Selüloz ve Kâğıt Sanayi'nin Ankara'daki şubesinde çalışmaya başlamış ve 1967'de buradan emekli olarak İstanbul'a yerleşmiştir. 1960'ların başında eşinden boşanmıştır. İstanbul'a yerleştiğinde o dönem Cemal Süreya ile ilişkisi bitme aşamasında olan Tomris Uyar ile şiir üzerine mektuplaşmaya başlamıştır. Bu mektuplaşmalar 1969'da evlilikle sonuçlanmıştır. Tomris Uyar ile evliliklerinden bir erkek çocukları (Hayri Turgut Uyar) oldu. 22 Ağustos 1985'te vefat etmiştir.

EN GÜZEL TURGUT UYAR ŞİİRLERİ

GÖĞE BAKMA DURAĞI

İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi aferin tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda

Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gizlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım

BİR GÜN SABAH SABAH

Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni:
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten.
Vapur düdükleri ötmededir.
Etraf alacakaranlık,
Köprü açıktır henüz.
Bir gün sabah sabah kapıyı çalsam...

Yolculuğum uzun sürmüş oldukça
Gece demir köprülerden geçmiştir tren.
Dağ başında beş on haneli köyler,
Telgraf direkleri yollar boyunca
Koşuşup durmuş bizle beraber.

Şarkılar söylemişim pencereden,
Uyanıp uyanıp yine dalmışım.
Biletim üçüncü mevki,
Fakirlik hali.

Lületaşından gerdanlığa gücüm yetmemiş,
Sana Sapanca'dan bir sepet elma almışım..

Ver elini Haydarpaşa demişiz,
Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,
Hava hafiften soğuk,
Deniz katran ve balık kokulu
Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,
Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu...

Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
-Kim o ? dersin uykulu sesinle içerden.
Saçların dağınıktır, mahmursundur.
Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni,
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten.
Fabrika düdükleri ötmededir.

BİR İNTİHAR AKŞAMI

Kısacık yoğun bir akşam
Herkesin yüzünün bir anıya karıştığı
Yoğun bir akşam
Bana bir memur gibi davrandılar hastanelerde
Ve bir intihar üstüne söylenti
Bütün kıyıları dolaştı durdu
Kısacık bir akşam

Kısacık serin bir akşam
Kelebeklerin atlarla yarıştığı
Yoğun bir akşam
Bazı mektuplar damgalandı postanelerde
Oturuldu bir takım şarkılar söylendi
Bir adam bir kadının kapısını vurdu
Kısacık bir akşam

Neyi söylesem bir kahramanlıktı
İçinde azıcık buluştuğumuz
Bir bulutla bir kağıt peçete arasında
Kısacık yoğun bir akşam
Şaşırdım hüznümü nerelere bıraksam
Bir yanda kasıklarımın sarsılmaz gücü ve
Kısacık yoğun bir akşam

Her şey bir unutkanlıktı

Arada bir deliler gibi kavuştuğumuz
Tüfekle vurulmuş bir parsın yarasında
Kısacık yoğun bir akşam
Biliyordum bir soğuktu nereye varsam
Bir yanımda bir el bir yanda vazgeçilmez bir sancı ve
Kısacık yoğun bir akşam.

Kim karıştırdı gerçekliğine
Yaşadığım sonsuzluğun
Ve oturuldu bir takım şeyler söylendi
İmla kurallarıyla mutsuzluk üstüne
Kısacık bir akşam
Duraladım ne yapsam

Kim karıştırdı gerçekliğine
Su terazilerindeki ensizliğin
Ve fotoğraflar çekildi ben çıkmadım herkes eğlendi
Araba vapurlarıyla denizsizlik üstüne
Kısacık bir akşam
O kadar kısa ki bir akşam

Yüzümü suyun ardında buldum
Kıyılar bu yüzdendir öyle dediler
Kısacık yoğun bir akşam
Serin bir akşam öyle söylediler...

SONNET

Çekemezsin bir yere sineden başka.
Biliyorum günler hep böyle geçecek.
Ne akşamleyin komşu, ne bir akraba,
Ne bir dost, oturup karşılıklı içecek..

Yalnızlık sade şurda burda değil,
Düşüncede, hatırada ve dilekte.
Hangi taşı kaldırsan, nerde 'of! ' çeksen,
Bir dudağı yerde, bir dudağı gökte..

Bilmem rengi nasıldır, boyu ne kadar.
Biçen her kimse yıllardır yanlış biçiyor.
Bir elbise ki, alabildiğine dar..

Nedir bir türlü sırrını anlamadık,
Kimdir bizimle böyle şaka ediyor,
Hangi cebini karıştırsan yalnızlık..

DENGE

Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba

Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama sokaklar şöyleymiş
Ağaçlar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız

Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız

ÇOKLUK SENİNDİR

Özenle soyduğum şu elma söyle şimdi kimindir
Özenle ne yapıyorsam bilirsin artık senindir

Suya giden bir adam mesela omzunu eğri tutsa
Güneş, su ve adamın omzundaki eğrilik senindir

Ayağa kalkarsın, adına uygunsun ve haklısın
Kararan dünya bildiğin gibi sık sık senindir

Kararan dünya yeni bir güle bir ateş parçasıdır
Bir ateş parçasından arta kalan soylu karanlık senindir

Bir deneyli geçmişi aldın geldin yeniyi güzel boyadın

Ben bilirim sen de bil ilk aydınlık senindir

Benim sevdiğim su senin suyunun öz kardeşidir
Senin suyunun bıraktığı güçler artık senindir

Çünkü bir silah gibi tutarsın tuttuğun her şeyi
Her yeri bir uyarma diye tutan ıslık senindir

Senindir ey sonsuzveren ne varsa hayat gibi
Tutma soluğunu, genişle, öz ve kabuk senindir

Ey en güzel görüntüsü çiçeklere dökülen bir çavlanın
Aşkım, sonsuzum, bu dünyada ne var ne yok senindir

AKŞAMÜSTÜ RÜYASI

Şimdi gemiler geçer uzaklardan
Gönlüm güvertede sereserpedir.
Işıklı geceler,saz sesleri, peynir ekmek
Ne biletim ne param ne dostum var
Pır pır eder yüreğim bakındıkça...
-Uyan Turgut um, garibim, uyan Bura Terme'dir.

Terme köprüsünden kamyonlar geçer,
Irgatlar üç orada beş burada konuşurlar
Bir gece başlar, yarı siyah, yarı kırmızı
Cigaramı yakar evime dönerim...
-Gidin gemiler, gidin
Vardığınız yerlere selam edin
Gün olur bütün kaygılardan uzak
Ben de gelirim...

SENFONİ

Önce sesin gelir aklıma
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm
Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli
Sonra cumartesi günleri gelir
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.

Kırk kere söyledim bir daha söylerim
Savaşta ve barışta, karada ve denizde,
Düşkünlükte ve esenlikte
Zamanımız apayrı bize göre
Yanyana olduk mu elele
Aç kalsak ağlamayız biliyorum.

İçim güvercinleri okşamış gibi rahat
Sen yanımdayken ister istemez
Geniş meydanlarda akşam üstleri
Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar.

Sen yanımdayken ister istemez
Uzak ırmakları hatırlıyorum.

Arasıra düşmüyor değil aklıma
Yabancı kadınların sıcaklığı
Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım
Yanında ihtiyarlamak istiyorum...

EN ETKİLEYİCİ TURGUT UYAR SÖZLERİ

- Tel cambazı istiyordu ki dünya istediği gibi olsun. Bile bile aldanmaya vardırıyordu işi. Ama olmuyordu kendisi vardı.

- “Hiçbir şey umurumda değil diyorum; "Aşktan ve umuttan başka”

- “Ey canımın güftesi, eylülün ikinci haftasıydı o sıra

Bana gülümseyerek getirdiğin bir bardak suydu o sıra”

- Ekmek yiyelim tereyağı yiyelim çocuk büyütelim

Sen beraber yatacağımız yatakları hazırla

Sen bir onu yap yeter bak göreceksin.”

- “Herkes ne zaman ölür; elbet gülünün solduğu akşam!

 Aldım anlayamadım; öldüm anlayamadım almadığım bir akşam…”

- Cümbür cemaat aşka abanıyoruz.

- Ben aslında her şeyi sonradan öğrendim.. Herkes herkesi sonradan öğrenirmiş; bunu da sonradan öğrendim.

- Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta

 Her şey naylondandı o kadar.

- Yalnızlıksız bir ıslak halat, suları beni ıslatan.

- Durduğum yer benim değil iken, gidebilecek bir yerimin olmaması ne acı; gidebilecek bir yerim yok iken hala ve inatla durmayışım ne gaflet; nihayetinde olmuyorken yaşıyor olan insanın, yaşıyorken olduğunu bilmemesi bu, bu ne tuhaf bi’ hayret.

- Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.

- Ne yapalım bari bağışlayalım birbirimizi.

- Bozuk bir saattir yüreğim hep sende durur..

- Herkes bıraksın senin için olurum laflarını. Önce kendiniz için yaşamayı öğrenin, sonra başkası için olursunuz .

- Şimdi dolaşıp duruyor aramızda.Kıpkırmızı bir duygu olarak Doğudan batıya bir güz halinde  Çılgın ve hüzünlü”

- Bazen sadece onun sende bıraktığı izleri özlersin, her şarkıda ayrı bir hatıra saklıdır sanki; istesen de silemezsin.

- Herkes ne zaman olur? Elbet gülünün solduğu akşam.

Hayat ve Yaşam Haberleri