Türkiye enerji konusunda net dışa bağımlı bir ülkedir. Doğalgazın %99, Petrolün %92’sini dışardan ithal ediyoruz. Elektrik üretimimizin %50’ si ithal kaynaklardan elde ediliyor. Dışa bağımlılık; kendi varlıklarınızı mecburen dışarı aktarmanız, başkasının kesesine para transferiniz demektir. Enerjide dışa bağımlılık; bu günlerde yaşadığımız gibi, uluslararası enerji fiyatlarındaki dalgalanmalardan azami derecede etkilenmemize sebep oluyor. Son bir yılda yurt dışı piyasalarında, kömürde 5 kat; doğalgaz fiyatlarında ise 10 kat artış oldu. Petrol fiyatları 2 kat arttı. Dolar kurunun 2021 Aralık ayına kadar artışı da; bir yılda iki kat olunca enerji maliyetleri çok yükseldi. Orta Doğudaki istikrarsızlık, Pandemi ve Ukrayna savaşı; piyasaları daha da istikrarsız hale getirdi. Şu anda devlet doğalgaza; 1. kademede %75, elektriğe %50 destek uyguluyor. Ülkemiz bugün İçin fosil yakıtlar ve nükleer enerji için çok büyük bir imkan elde etmiş değil; ancak bu konuda önemli çalışmalar yapılmaktadır. Önümüzdeki iki-üç yıl içinde bu çalışmaların neticesini alabileceğiz inşallah.
Yenilenebilir enerji üretimi konusunda çok güçlü çalışmaların yapılması gerekmektedir. Çünkü geleceğin enerjisi bunlardır. Fosil yakıtlar bir gün tükenecektir.
Ülkemizde enerji yatırımı yapan firma ya da şahıs lara verilen desteklerin daha da artırılması lazımdır. Özellikle; güneş, rüzgar, jeotermal, hidroelektrik,biyokütle ve dalga gibi yenilenebilir enerji yatırımlarına destek verilmelidir. Bu konuda bürokrasi azaltılmalı, kanuni düzenlemeler hızla yapılmaya devam edilmelidir. Fabrikaların, büyük sitelerin ve binaların çatı ve cephelerinde güneş enerjisi panelleri yapılmalıdır.Dağlar taşlar rüzgar tribünleri ile donatılmalıdır. Allahu Teala’nın verdiği bu temiz nimetler azami ölçüde değerlendirilmelidir. Rüzgarımız da, güneşimiz de boşa gitmesin! Ülkemizdeki mevcut yenilenebilir potansiyel enerjimiz; kinetik enerjiye dönüştürülerek kullanıma sunulmalıdır. Resmî prosedürler kolaylaştırılmalı, finans destekleri verilmelidir. En önemlisi de; toplum buna teşvik edilmeli, bireysel enerji üretimi cazip ve kolay hale getirilmelidir. “Enerjimiz bizde var” , “ enerjimiz boşa gitmesin” diye kampanyalar yapılmalıdır.
Dış ticaret açığımızın yarısı; yaklaşık 60 milyar dolar enerji ithalatıdır. Türkiye son yıllarda yenilenebilir enerji konusunda büyük ataklar yapmaktadır; ancak bana göre bunun bir seferberliğe dönüştürülmesi gerekir. Hükümetimiz petrol ve doğalgaz aramalarını güçlü bir şekilde devam ettiriyor. Karadeniz'de iyi bir kaynak bulundu. Araştırmalar mavi vatan ve ülkemizin her tarafında devam ediyor. Nükleer enerji santrallerimizin inşası devam ediyor. 2023 yılında ilk ünite açılacak. Buna rağmen enerji ihtiyacımız her geçen gün artıyor.
Enerji konusunda yapılması gerekenler öncelikle şunlardır:
1- Öncelikle israf önlenmeli. Binalarda yalıtıma çok önem verilmelidir. Halkı bilinçlendirecek kampanyalar yapılmalı. Yeni yapılacak binalarda elektrik ve aydınlatma projeleri tasarruf açısından incelenmeli, asgari enerji ile azami sonuç alınacak şekilde projelere yön verilmeli.
2- Yenilenebilir enerji kaynakları değerlendirilmeli, güneş, rüzgar, hidroelektrik, jeotermal ve benzeri enerji yatırımları kolaylaştırılmalıdır. Vatandaşların özellikle güneş konusunda bilinçlendirilmesi gereklidir.
3- Petrol ve doğalgazın yerine ikame edilecek ürünler konusunda araştırma ve geliştirme çalışmalarına destek verilmelidir.
4- TPAO yurt dışında, başka ülkelerde de petrol ve doğalgaz araştırmaları yapmalı, ihalelere girmeli, çalışmalar yapmalıdır.
5- Enerji üretimi ve üretim malzemelerinin geliştirilmesi konusunda farklı çalışmalar yapan girişimcilere ve bilim adamlarına her türlü destek verilmelidir.
Enerji üretimi konusu stratejik bir konudur. Savunma kadar önemlidir. İhracatın 500 milyar dolara çıkması, ithalatın düşürülmesi, döviz ihtiyacımızın azalması ve iç piyasada fiyatların dengede durması için mevcut enerji potansiyelimizi iki kat artırmalıyız. Uzun yıllardır Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Enerji Bakanlığımız bu konuda üstün gayret gösteriyorlar, enerji çeşitliliğimizin artırılması için önemli projelere ve yatırımlara imza atıyorlar, bunların neticelerini de alıyoruz; ancak bürokrasinin ve yatırımcıların da bu hıza ayak uydurması gerekiyor. Daha hızlı koşmalı ve vites yükseltmeliyiz ki; güneşimiz ve rüzgarımız boşa gitmesin; sularımız boşa akmasın!