Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birilerinin "Afrin'e inmeyin" dediğini belirterek, "Bakınız birileri hala oralarda barış rüzgarları estireceğini zannedebilir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak diyorum ki bize saldıranlara karşı, kusura bakmayın biz "Osmanlı Tokadını" atarız. O bize saldıracak, Kilis'te, Hatay'da 100'e yakın kardeşimiz şehit olacak, biz ne diyeceğiz? Öbür yanağımı da uzatacağım, gel buraya da vur. Yok öyle şey. Biz Osmanlı'nın tokadını atarız" diye belirtti.
Partisinin İl Başkanlığı Kongresinde konuşan Erdoğan, Türkiye'nin gerek içeride, gerekse sınırlarının dışında tarihinin en çetin mücadelelerinden birini verdiğini belirtti. FETÖ, DEAŞ, PKK, YPG gibi terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelenin sadece bugün için değil istikbalimiz için hayati bir önem taşıdığını anlatan Erdoğan, "Ülkemizin geleceğini esir almaya yönelik kirli tezgahları parçalamaktan başka şansımız yoktur. Hiç merak etmeyin bugüne kadar beşer planında, hiçbir gücün önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Allah'ın huzurunda, rükuda ve secdede eğildik, eğiliriz. Şimdi tüm vatandaşlarımın şu hakikati görmelerini istiyorum ya olacağız ya öleceğiz. Ya bu oyunu bozacağız ya da bir asır daha ayağımızda prangalar taşıyacağız. İşte Afrin, bu sabah itibariyle bin 595 terörist etkisiz hale getirildi. 31 Mehmedimiz, 60 Özgür Suriye Ordusu toplam 91 şehidimiz var. Bu tarihi süreçte Türkiye'nin kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyacı var. Ben şuanda milletimde bunu görüyorum. Mehmedimiz ne diyor; "Düğüne gidiyoruz" diyor. Değerli kardeşlerim birileri Afrin'e gitmeyi lüks görebilir. "Afrin'e inmeyin" diyebilir. Bakınız birileri hala oralarda barış rüzgarları estireceğini zannedebilir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak diyorum ki bize saldıranlara karşı, kusura bakmayın biz "Osmanlı Tokadını" atarız. O bize saldıracak, Kilis'te, Hatay'da 100'e yakın kardeşimiz şehit olacak, biz ne diyeceğiz? Öbür yanağımı da uzatacağım, gel buraya da vur. Yok öyle şey. Biz Osmanlı'nın tokadını atarız. Aynı şeyi nerede yaptık? Biliyorsunuz Cerablus'ta yaptık, Rai'de yaptık, El-Bab'ta yaptık. Şimdi de burada yapacağız. Ve 3,5 milyon Suriyeli kardeşimizi kendi topraklarına, kendi vatanlarına, evlerine inşallah döndüreceğiz. Bunu yapacağız. Fırat Kalkanı Harekatında ne yaptıysak, Afrin Harekatında da aynısını yapacağız." Dedi.
Erdoğan, ülkedeki yatırım faaliyetleri hakkında ise şunları söyledi;
"Dünyada bir numaralı hava limanını biz yapıyoruz. Hamdolsun şuanda önümüzdeki yıl değil bu yılın sonuna kadar yılda 150 milyon yolcu kapasiteli havalimanımız inşallah açılıyor. 2023te bu sayı 200 milyona çıkacak. Buralara durup dururken gelmedik, yan gelip yatarak gelmedik çalıştık azmettik, koşturduk. Biz yetinmedik bize bir ilham kaynağı gerekiyordu neydi o, dedemiz Fatih gemileri karadan yürüttü, biz de dedik ki madem dedemiz Fatih gemileri karadan yürüttü, biz de Marmaray ile trenleri denizin altından yürütelim dedik. Ve Marmaray ile milyonlar geçti. Hamdolsun ve yetmedi dedik ki bizim denizin altından bir şey daha yapmamız lazım. Bu defa da Avrasya Tünelini yaptık. Oradan da denizin altında otomobiller geçiyor. Şimdi bu nedir dünya le yarıştır. Niye kıskanıyorlar işte bundan. Şuanda bilir misiniz Türk Hava Yolları dünyada ilk 7'nin içindedir. Hele hele en faz destinasyona, uçma noktasında Türk Hava Yolları bir numaradır. Böyle bir konuma geldik. Ama biz geldiğimiz zaman Türk Hava Yollarının uçak sayısı bile hak getire çok çok azdı. Parmak sayılarını zor geçerdi. Ama şimdi THY'den başka o zaman hava yolu yoktu. Şimdi 7 tane havayolu şirketi var. Buralara öyle kolay gelinmedi. İşte bu rekabetlerle oldu bunlar. Ve değerli kardeşlerim istediğiniz yere, istediğiniz şekilde uçabiliyor musunuz? Hepsinden öte sağa sola gitmeye gerek yok, şu Eskişehir'de yüksek hızlı trenin olması bile gerek gençlerimiz gerekse halkımız açısından çok çok önemli. Kardeşlerim, Ak Kadro omuzlarında tarihi bir mesuliyet taşıyor. Siz neredeyseniz ben de oradayım.
Ak Parti olarak her ne kadar 17 yıllık bir hareket olsalar da binlerce yıllık şanlı tarihin zengin bir medeniyetin temsilcileri olduklarını anlatan Erdoğan, "Bizler asırlar boyu üç kıta yedi iklimde hüküm sürmüş, dünyaya nizam vermiş bir ecdadın torunlarıyız. Biz kökü mazide olan gözü atide bir geleneğin bugünkü mümessilleriyiz. Bu hareketin kökleri nerededir biliyor musunuz? Bu hareketin kökleri Hira dağındadır, Malazgirt'tedir, Söğüt'tedir, Dumlupınar, Sakarya, Çanakkale'dedir. Bizim atamız kefen niyetine giydiği beyaz elbisesiyle Malazgirt Meydanında, "askerlerim bütün Müslümanların bizim için dua ettiği şu saatlerde kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. ya muzaffer olur gayeme ulaşırım ya şehit olur cennete girerim" diye seslenen sultan Alparslan'dır bunu böyle bilelim. Bizim ceddimiz son nefesini vermeden önce evladına, oğlum sana her hayrın kaynağı olan Allah korkusuyla hareket etmeni vasiyet ederim. Unutma halk bize Allah'ın emanetidir. Herkesin hak ve hukukuna riayet" tavsiyesinde bulunan Kudüs fatihi Selahaddin-i Eyyubi'dir. Davamızın bu kadim geçmişini bilmeyenler bizi hiçbir zaman tam olarak anlayamadılar. Bu hareketi günlük siyasetin kavramlarına hapsetmeye çalışanlar her seferinde hayal kırıklığı yaşadılar. Ak Parti geçmişin kötü örneklerinin kalıplarıyla hastalıklarıyla, zaaflarıyla tanımlamaya çalışanlar daima yanıldılar, hüsrana uğradılar yine uğrayacaklar. Kavgayı, çıkar çatışmasını siyasetin merkezine yerleştirenler işte bu salonda yükselen muhabbetimizi bir türlü anlayamadılar. Biz birbirimizi niye seviyoruz? Cumhurbaşkanı, Başbakan, para sahibi bundan dolayı mı? sadece Allah için seviyoruz. Biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik. Bu yola öyle çıktık. Koltuk kavgasıyla ömürlerini geçirenler bizim ülkeye ve millete aşkımızın sırrına bir türlü varamadılar" diye konuştu.
Erdoğan, "Her zaman ifade ettiğim gibi siyaseti ikbal kapısı olarak değil, hizmet vesilesi, daha önemlisi istikbal mücadelesi olarak görüyoruz. Bu hareket hiçbir zaman koltuk hırsına, makam ve mevki sevdasına pirim veren bir hareket olmadı. Biz ana muhalefetin başındaki zat gibi 9 seçim kaybetmesine, görevde bulunduğu her sene bir seçim hezimeti sığdırmasına rağmen koltuğa yapışanlardan olmadık. Bizim nazarımızda tüm makamlar geçicidir, fanidir. Milletimizin bize birer emanetidir. Biz makama insana insanlığa vatandaşlarımıza hizmet götürme amacı ötesinde hiçbir anlam yüklemedik, yüklemeyiz. Makam hırsı olanlar, makamları hizmet aracı olarak değil de rant kapısı olarak bakanlar bu kutlu çatının altında asla barınamadılar bunun için sürekli kendimizi yeniliyoruz. Hak ve halk katından hesap vermeden önce nefsimizi hesaba çekiyor, tespit edebildiğimiz kadarıyla eksiklerimizi yanlışlarımızı telafi ediyoruz. Gençleşerek, yenilenerek Yunus Emre'nin ifadesiyle; Her dem taze doğarak" yolumuza devam ediyoruz. Hamdolsun ilk kongremizden yansıyan manzaralar işte bugün burada olduğu gibi bu teşkilatımızdaki her bir kardeşimin bu şuurla hareket ettiğini gösteriyor. Gece gündüz demeden her karış toprağı şehit kanı ile sulanan bu aziz vatana hizmet etmenin aşkıyla yürüyoruz. İnşallah gelecekte de Yunus Emre'nin şu tavsiyesini kendimize rehber kılarak çalışmayı sürdüreceğiz. Ne diyor; "Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için, dostun evi gönüllerdir. Gönüller yapmaya geldim." Evet kırmadan, dökmeden varsa incinmiş kalpleri tamir ederek hiçbir ayrımcılığa pirim vermeden 81 milyonun her bir ferdini bağrımıza basmayı sürdüreceğiz" dedi.
Erdoğan, Eskişehir'e yapılan yatırımlarla ilgili de şunları anlattı;
"Son 15 yılda Eskişehir'e yaptığımız toplam yatırım ne biliyor musunuz? 18 katrilyon. Ve bunların içerisinde 2 bin 734 yeni derslik, toplam 3 bin 859 yatak kapasiteli yüksek öğrenim yurtları kazandırdık. 33 bin seyirci kapasiteli bir stadyum inşa ettik Eskişehir'e. Çünkü Eskişehir'e yakışan oydu. Olması gereken oydu. Onun için bunu yaptık. Sağlıkta şehrimize 5'i hastane olmak üzere, 21 sağlık tesisi kazandırdık. Bin 81 yataklı Eskişehir Şehir Hastanesini ve 600 yataklı Yunus Emre Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yapımı süratle devam ediyor. İnşallah şehir hastanemiz bu yılın sonunda hizmete giriyor. Eskişehir'de son 15 yılda 10 bine yakın konut projesi uyguladık. Ve 15 yılda Eskieşhir'in ulaştırma alt yapısı için kardeşlerim 6 katrilyon harcama yaptık. Eskişehir'de 2002 yılına kadar bölünmüş yol ne kadardı biliyor musunuz? 90 kilometre. Biz buna 221 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Toplamda, 340 trilyon lira maliyeti olan 5 adet yol projemizin yapımı da sürüyor. 2009 yılında hizmete verdiğimiz Eskişehir-Ankara hızlı tren hattına, 2013 yılında Konya'yı, 2014 yılında da İstanbul'u dahil ettik. Bugüne kadar Ankara-Eskişehir-İstanbul arasında yaklaşık 23 milyon yolcu seyahat etti. Ve artık Eskişehir 15 yılda hızlı trenlerin kesişme noktası oldu. Eskişehir'in bu özelliği yapımı devam eden projelerle daha da yükselecek. Eskişehir ülkemizin her köşesine hızlı tren hatlarıyla bağlanacak. Sadece bunlarla yetinmiyoruz. Aynı zamanda mevcut demiryollarını da modernize ediyoruz. Eskişehir ulaşım merkezi olmanın yanında aynı zamanda bir tarım şehri. Eskişehir'in bereketli topraklarını su ile buluşturmak için 9 baraj, 7 gölet ve 26 sulama tesisi inşa ettik. Böylece Eskişehir'de 105 bin dekarın üzerinde yeni tarım arazisini sulamaya açtık. İnşası süren Gökpınar Barajı ile Eskişehir'in 61 bin dekar arazisi su ile buluşacak. Eskişehir'i çiftçilerimize, 258 milyonu hayvancılık olmak üzere toplam 1,5 milyar lira tarımsal destek verdik."