MHP Lideri Bahçeli'nin "İttifak kurmuyoruz , yolumuza bakıyoruz" açıklamasına partisinin grup toplantısında yanıt veren Erdoğan, farklı düşündüğümüz konularda yolumuza devam ederiz diyerek, EYT , Andımız ve Af hususlarında uzlaşamayan MHP ile düşülen ayrılıkta yapıcı dil kullandıklarını belirtti. Erdoğan , "Bu devlet uyuşturucu baronları ile de torbacılarla da her zaman mücadele etti. Bunlara kader mahkumu diyebilir miyiz? sözleri ile Bahçeli'nin af taleplerine yeniden olumsuz yanıt verdi.
AF VE ANT KONUSU
Erdoğan konuya dair şu değerlendirmeleri yaptı;
"Türkiye siyasi işbirlikleri hususunda yeni bir döneme girdi. Bu işbirliği zemininin çok önemli katkısı olmuştur. MHP ile yeni yönetimin hayata geçirilmesi sürecinde son olarak 24 Haizran'da çok verimli bir ittifak sergiledik. Cumhur İttifakı adını verdiğimiz bu zemini hazırlayan milletimizdir. Milletimizin sesine kulak verdik ve samimi bir dayanışma içinde olduk. Yeni yönetim sisteminin inşası gibi temel konularda ittifak içinde olmak, iki partinin aynı çizigiyi takip etmesi beklenmiyor. AK Parti ve MHP iki ayrı partidir. Farklı düşündüğümüz konularda kendi yolumuzu takip ederiz.
MHP ile kimi hususlarda farklı düşündüğümüz görülüyor. Cumhur İttifakına verdiğmiz önem üzerine bu farklılıklara yapıcı bir dil ile ifade etmeye çalıştık. Kimseye kişisel olarak saygısızlık etmeyi aklımızdan geçirmeyiz. Esasen bizim siyaset tarzımızda böyle bir uslubun yeri yoktur.
"DEVLET AF YETKİSİNE SAHİP DEĞİLDİR"
Af gündeme geldiğinde, bu işi tam manasıyla masaya yatırdık. Teklife sıcak bakmadığımızı çeşitli örneklerle anlatmaya çalıştık. Burada temel bir ilke var. Temel ilke bir devlet kendisine karşı işlenen suçlara af yetkisine sahip olabilir ama kişilere karşı işlenen suçlara karşı devlet af yetkisine sahip değildir. "
Eğer adalet mülkün esasıysa o zaman biz bu mülkü ayakta tutmak için adil davranmaya mecburuz. Kalkıp da uyuşturucu baronlarıyla, torbacılık yapanları bir araya getirmek bunu anlamak da mümkün değil. Biz devlet olarak baronlarla da torbacılarla da içenlerle de mücade ettik, etmeye devam ediyoruz. Hiçbir dönemde uyuşturucularla mücadelede bizim iktidarımız olduğu kadar yoğun bir mücadele verilmemiştir.
En doğusundan güneydoğusuna kadar nerede ne gibi çalışmalar yapıldıysa hepsini topladık, gerekeni yaptık. 50 binin üzerinde uyuşturucu mahkumu var. Bunlara kader mahkumu diyebilir miyiz? Ne demek aldatılmış? Öbür tarafta can alan katillere mi kader mahkumu diyeceğiz? Öbür tarafta hırsızlara mı kader mahkumu diyeceğiz? Cezaevinden çıkarıyorsunuz daha fazlasını yapıyor, bunlara mı kader mahkumu diyeceğiz? Zanilere mi kader mahkumu diyeceğiz? Biz devlete karşı işlenen suçlarda devlet olarak yapılabilecek ne varsa gayret ederiz. Bir katili affettiğimiz zaman maktülün ailesine nasıl anlatacağız?
Emeklilite yaşa takılanlar için gerekenler söylenmiştir.
Bizim kimseyi ne kurum ne isim olarak hedef almamız söz konusu değildir. Sosyal medyadaki kimi açıklamaların yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını düşünüyorum ve üzülüyorum.
"TÜRK'ÜM AMA TÜRKÇÜ DEĞİLİM"
Andımız geride bıraktığımızı sandığım bir konuydu. 2013'te bunu çözmüştük. Yetki aşımı yaparak maalesef bu düzenlemeyi iptal etmiştir. Türkiye'yi hak etmediği bir tartışmanın içine sürükleyen bu karar, eski hastalıkların yaşadığını gösteriyor. Tek parti CHP'si döneminde başlatılan uygulamayı hala sürdürmeyi çalışmak yanlıştır. Andın ilk halini Türk Ocaklarını kapatmasıyla, üniversitelerini perişan etmesiyle bilinen tıp doktoru Reşit Galip yazmıştır. Türkçe Ezan zulmünün de mimarıdır. Milletimizin en etkili andı İstiklal Marşıdır. Bunun dışında bir and tanımıyoruz, tanımayacağız.
Ben Türk'üm ama Türkçü değilim. O başka bir şey, o başka bir şey. Irkçılık bizim dinimizde yasaklanmıştır. Her etnik unsur kendi etnik unsuruyla iftihar edebilir. Sizin Türkçülük yapma hakkınız var ama benim Kürt vatandaşımızın Kürtçülük yapmak hakkı doğar. Asla bunu ırkçılık yapma boyutuna taşımayalım. Bunu yaptığınız anda ayrımcılık yapmış olursunuz. AK Parti olarak bu yanlışa düşmedik.
Türkiye Cumhuriyeti devleti 81 milyonun ortak devleti olduğuna göre, sembolik unsuların hepimizi kucaklaması gerekir. Rabiamız budur. Tek millet. Kökenine, bölgesine bakmaksızın 81 milyon vatandaşımızın tamamını ifade ediyoruz. Ayrımcılık yok. Tek bayrak. uğrunda dedelerimizin ve evlatlarımızın kan döktüğü istiklalimizin alameti farikasını olan değerini vurguluyoruz. Tek vatan derken, 780 bin kilometre vatan toprağının hepimize ait olduğunu söylüyoruz. Tek devlet derken maziden atiye uzanan köprü üzerindeki Türkiye Cumhuriyeti'nden başka devlet tanımadığımızı belirtiyoruz.
AYRINTILARI AKTARACAĞIZ