Erzincan Baro Başkanı Adem Aktürk, Avukat Müzeyyen Boylu'nun öldürülmesine ilişkin açıklama yaparak, "Meslektaşımız Avukat Müzeyyen Boylu'nun öldürülmesi kadın cinayetidir." dedi.
"Kadına karşı şiddetin önlenmesi için her zaman fedakârca çalışan avukatlar olarak bu kez kadın cinayeti nedeniyle bir meslektaşımızı yitirmenin çok büyük üzüntüsü içindeyiz" diyen Erzincan Baro Başkanı Adem Aktürk, şu açıklamada bulundu:
"Eğitimli kişiler arasında yaşanan bir boşanma davasının bile kadın cinayetiyle sonuçlanması; ülkemizde kadın şiddetinin geldiği durum açısından vahim ve ürkütücüdür. Bu cinayet bize kadına karşı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, ayrımcılığın geldiği noktayı acı bir şekilde göstermektedir. Konu "kadın" olduğunda sosyal, ekonomik ve eğitim farkının olmadığını görmek son derece rahatsız edici bir durumdur. Bu cinayet bize "Kral çıplaktır" demektedir. Son yıllarda kadınlara yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin artması sistemde birçok yanlışın olduğunu bize göstermektedir. Sistemin kadını korumadığı, önleyici ve koruyucu tedbirlerin etkisiz olduğu bir gerçektir. Özellikle son zamanlarda boşanma davalarının ve nafaka taleplerinin kadına karşı şiddeti arttırdığı yönünde kamuoyunda oluşturulan algı kadına karşı şiddetin artmasına yol açmıştır. Kadın şiddetini artıran nedenler boşanma davalarının açılması veya nafaka talepleri değildir. Kadına karşı şiddeti artıran nedenlerin başında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmaması ve kadını özgür bir birey olarak değerlendirmeyip onu aile içerisinde sadece bir eş, bir anne, bir kardeş rolü ile sınırlı olarak gören ve göstermeye çalışan zihniyet gelmektedir. Bu nedenle yetkililerin samimi ve ciddi bir şekilde; kadına bakış açıcını değiştirmek için toplumsal zihniyet dönüşümünü sağlayacak çalışmalar yapması zorunluluğunu bir kez daha önemle ifade ediyoruz.
Meslektaşımız Av. Müzeyyen Boylu'nun öldürülmesini kınıyor, ailesine; başta Diyarbakır Barosu olmak üzere tüm meslektaşlarımıza başsağlığı diliyor, davanın takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz. Erzincan Barosu olarak dün olduğu gibi bugün de kadının insan haklarının sağlanması için mücadelemizi fedakârca sürdüreceğimizi ve kamuoyuyla paylaşıyoruz."