"Esad yanılıp yenilip Afrin’e girerse, sonuçlarına katlanmak durumunda kalacaktır"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Esad ise yanılıp yenilip Afrin'e girerse, PKK/PYD/YPG ile aynı cepheye düşerse elbette ki sonuçlarına katlanmak durumunda...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Esad ise yanılıp yenilip Afrin'e girerse, PKK/PYD/YPG ile aynı cepheye düşerse elbette ki sonuçlarına katlanmak durumunda kalacaktır" dedi.

TBMM'deki partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, Afrin'de bölücü terör örgütü PKK/YPG'ye yönelik devam eden Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk milletinin, egemenlik haklarına vurulmak istenen prangaları kırdığını, meşru bir savunma ve mücadele bilinciyle varlığına, birliğine, bekasına yönelmiş düşmanca emellere kahramanca duruş, korkusuzca vuruş gösterdiğini ifade eden Bahçeli, "Zalimler, terör örgütlerinin arkasına saklanarak hiç kapanmamış hesaplarını görmek, çevreden merkeze, yani komşu ülkelerden Anadolu'nun bağrına kan dökerek, işgal ederek ulaşma amacına kilitlenmişlerdir.

Halen ne işiniz var Afrin'de diyenler; geçmişte ne arıyorsunuz Viyana kapılarında diyenlerin bugünkü varisleridir. Böyle soruları ciddiye alsaydık, böyle telkinlere bir an için kapılmış olsaydık ne üç kıtaya ulaşabilir, ne de adımızı ve anılarımızı yaşatabilirdik. Bu aşamada şunu da ifade etmeliyim ki, ne arıyorsunuz Afrin'de diyenlerle, Afrin'e girmeyin uyarısı yapanlar zihniyet itibariyle hıyanet madalyonun iki yüzü, aynı beşikte ninnisi söylenen iki süt kardeşidir. İlk tehditte istiklalinden vazgeçen, ilk saldırıda tarihsel haklarından taviz veren bir milletin yaşaması tesadüflerin lütfuna bağlıdır. Biz öyle bir milletiz ki, zoru başarır, imkansıza Allah'ın izniyle diz çöktürürüz. Bedelse çoktan ödedik, çok şükür sırayı savdık. Küresel ve bölgesel düzeyde, hatta kendi içimizde, her türlü engellemeye rağmen, Afrin'deki terör örgütlerini kapsamına alan Zeytin Dalı Harekatı 32'nci gününe girmiştir. Kahraman Mehmetçik ÖSO ile birlikte adım adım, aşama aşama Afrin'e yaklaşmaktadır. Bu süreçte, 320 kilometrekarelik karasal alanda güvenliğin sağlandığı anlaşılmaktadır. Kritik ve stratejik nokta ve yerleşim birimlerinin hainlerden temizliği peyderpey devam etmektedir. Şu ana kadar yaklaşık bin 650 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Verdiğimiz şehit sayısı 32, sivil kaybımız 9'dur. Yaralı sayımız ise 170'i bulmuştur. Aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, minnetle anıyor, şehadetleri mübarek olsun diyorum. Halen tedavi altında bulunan kahramanlarımıza şifalar diliyorum" şeklinde konuştu.

"Yörüngesi olmadan fırıl fırıl dönen omurgasızlara ne diyeceğiz?"

CHP PM üyesi Sera Kadıgil'in Twitter paylaşımına bir kez daha tepki gösteren Bahçeli, "CHP Parti Meclisi'ne seçilen bir şahsın, "Hayatta hiçbir laftan tiksinmedim, şehitler ölmez vatan bölünmezden tiksindiğim kadar" hakaretini ayaklarımın altında çiğniyor ve diyorum ki; sevseler de sevmeseler de, beğenseler de beğenmeseler de, şehitler ölmez vatan bölünmez. Bayrak inmez, ezan dinmez. Bunlar YPG'ye meftun, PKK'ya vurgun, şehitlere suskundur. Bunlar FETÖ'ye hayran, milli şuura hasımdır. Ve de bunların Atatürk'le yolları ayrılmış; kimisi Pensilvanya'ya, kimisi Kandil'e, kimisi de PYD/YPG üzerinden Washington'a hızla dümen kırmıştır. Mehmetler Afrin'de başarıyla ilerledikçe içimizdeki müstevli kalıntıları telaşlanmakta, iftira ve ihanet mangasındaki yerlerini soluk soluğa almaktadırlar. Ederi bir dolar olanlar da satılmışlıklarını unutarak bize küstahça, çok kaba bir dille, ağır ifadelerle sataşmaya kalkışmaktadır. Gandisini, muhasebecisini, muhallebicisini bilmem; yaptıklarıyla küçülenler kirli sözlerle büyüyeceklerini asla zannetmesinler.

Dünya dönüyor dönmesine de, yörüngesi olmadan fırıl fırıl dönen omurgasızlara ne diyeceğiz? Kibrit çöpü kadar ışık saçmayanların kendilerini olimpiyat meşalesi sanmaları akıl tutulması, ahlak karmaşası, şuur kaosuna işarettir ki, bunların sonu kendi anlayışları gibi kapkaranlıktır. Afrin'de olağanüstü bir beka mücadelesi sürerken, cephe gerisinde fitne kuyusu kazmak dalalet, densizlik ve bozgunculuktur. Türk milleti kötü niyet sahiplerini açık bir şekilde görmekte, gerekli notlarını almaktadır. PKK/PYD/YPG hem saldırıp hendek kazmakta, hem de Türkiye'deki uzantılarıyla Zeytin Dalı Harekatı'nı sabote etmeye çalışmaktadır. Ancak bu çırpınışlar beyhudedir. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi oyunu oynarlarsa oynasınlar, Afrin terörden mutlaka arındırılacaktır. Ve Afrin'e Türk askeri girecek, ay yıldızlı al bayrağı hak ettiği yükseğe, istiklalimizin manzum eseri eşliğinde eninde sonunda gururla çekecektir. Teröristler kaçtıkları yere kadar kovalanmalıdır. Hazırlayıp tuzakladıkları el yapımı patlayıcılar, mayınlar bumerang gibi dönüp hainleri vuracaktır. Kazdıkları çukurlar, açtıkları hendekler sonlarını getirecektir. En son terörist teslim alınasıya veya yok edilesiye kadar Türk milleti dua ve desteğiyle kahramanların yanındadır" mesajını verdi.

"Esad ise yanılıp yenilip Afrin'e girerse sonuçlarına katlanır"

Afrin'den geri dönüş, beka davasından en ufak taviz olmadığının altını çizen Bahçeli, "YPG'nin kadınları silahlandırması, çocuklara silah dağıtması, masumları kalkan olarak kullanması, sivillerin arasına gizlenme çabası, inanıyorum ki, hiçbir işe yaramayacaktır. ABD'nin tavrı ne olursa olsun terörün Afrin'deki başı ezilecektir. Esad ise yanılıp yenilip Afrin'e girerse, PKK/PYD/YPG ile aynı cepheye düşerse elbette ki sonuçlarına katlanmak durumunda kalacaktır. Afrin, Şam yönetiminin aklına yeni mi gelmiştir? Bu nasıl bir çelişkidir? Bu nasıl bir çarpıklıktır? Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılıdır. Meselenin bu kısmında bir kuşkumuz, bir tereddüdümüz yoktur. Ancak Esad, kendi topraklarından milli bekamıza yönelen terör tehdidiyle başa çıkmak için herhangi bir irade bu zamana kadar göstermiş değildir. Doğrulanmasa da, teyidi yapılmasa da, Esad'ın PKK/PYD'yle birlikte Türkiye'ye karşı Afrin'de açık tavır alması felakete davetiye, Suriye'nin bölünmesine açık çek işlevi görecektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün Rusya Devlet Başkanı'yla telefon diyaloğu ve bu vesileyle Suriye'yi uyarması son derece makul ve yerinde bir müdahaledir. Suriye'nin kuzeyi fillen ve uzun bir süredir terör örgütleri tarafından istilaya uğramıştır. Peki Esad neredeydi? Niye tepkisini göstermedi? Hangi sivil ve masumları bombalıyordu? Afrin'de sayıları 13 bini bulan teröristin varlığı iddia ediliyorken, bunların yuvalanmasına, yerleşmesine, sözde kanton kurmalarına hangi mantık ve mağlup olmuş vicdanla sessiz kalındı? Türkiye, Afrin'de bir savaşın tarafı değil, terörle haklı bir mücadelenin içindedir. Amaç bellidir. Suriye yönetiminin, Türk ordusuna işgalci demesi de yalnızca hezeyan ve seviyesizliktir. Asıl kimlerin işgale heveslendiği ortadadır. Kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Ama kimsenin de topraklarımızda gözünün olmaması tarihi, hukuki ve ahlaki bir mükellefiyettir. Şayet gözü olan varsa, herkes bilmelidir ki, o gözü çıkarmasını, o göze çomak sokmasını çok iyi bilir, çok da iyi yaparız" diye konuştu.

Siyaset Haberleri