Antalya Tanıtım Vakfı'nın, kentin tarihi ve kültürel mirasıyla ön planda olması amacıyla başlattığı "Eserler ait olduğu yerde güzeldir" projesinin açılışı, Antalya Havalimanı Dış Hatlar 2 Terminali önünde yapıldı. Açılışta konuşan Antalya Valisi Münir Karaloğlu, "Eserler de insanlar gibidir, onlar da kendi memleketlerini, öz vatanlarını, öz yurtlarını özlerler. Biz 2017'de Herakles Lahdini Antalya müzesinde açarken böyle bir şey hissetmiştik. Lahdin de Antalya'da olmaktan mutlu olduğunu hissettik" dedi.
Açılış kapsamında Antalya Havalimanı Dış Hatlar Terminali'ne halihazırda yurt dışında müzelerde sergilenmekte olan eserlerin fotoğraflarından oluşan bilgilendirme panoları yerleştirildi ve dış hatlar terminalinin önüne Nereidler Anıtı'nın orjinaline uygun yapılan 1/2 ölçeğinde replikası kuruldu. Nereidler Anıtı'nın yanına Prof. Dr. Nevzat Çevik'in hazırlamış olduğu "Eserler ait olduğu yerde güzeldir" projesini anlatan broşürler ve Nereidler Anıtı'nın yer aldığı kartpostallar yerleştirildi. Gelen turistler, kartpostallar üzerindeki tanımlanan QR kodlarla; dijital dünyada tanıtımında dijital ortamda yapılmasının önemi doğrultusunda açılan culturalheritages.org web sitesinden konu hakkında bilgi alırken, aynı zamanda change.org'da başlatılan "Eserler ait olduğu yerde güzeldir" imza kampanyasına yönlendiriliyor.
"Mirasımıza sahip çıkmak görevimiz olmalı"
Projenin açılışında konuşan Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya'nın dünyada en çok antik şehir, antik tiyatro ve tarihi kültürel varlığı içerisinde barındıran bir şehir olduğuna işaret ederek, bu bakımdan çok şanslı ve mutlu olduklarını söyledi. Geçmişten kalan tarihi ve kültürel miraslara sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Karaloğlu, "Roma'dan, Bizans'tan, Selçuklu'dan, Osmanlı'dan ve Cumhuriyetimizden miras kalan bütün eserlere öncelikle sahip çıkmak, onları korumak ve onları gelecek nesle aktarabilmek bizim her birimizin görevidir, görevi olmalıdır. Biz bu topraklarda bize miras kalan hiçbir değeri, diğerinden ayrı tutmayız. Hepsi bizim için aynı değerdedir ve korunması gerekir" dedi.
"Bizim olanı istiyoruz"
Şehrin dışına çıkan tarihi eser sayısının fazla olduğuna dikkat çeken Karaloğlu, "Bir şekilde çıkartılmış. Biz başka türlü bir kelime kullanmak istemiyoruz. Aslında onu ifade eden hukukta başka bir kelime var ama dostlarımızı çok da fazla üzmek istemiyoruz. Bu topraklardan izinsiz götürülmüş, çıkartılmış eserleri geri istiyoruz. Bu bizim hakkımız. UNESCO, Cenevre kurallarına göre bunu istemek ülke olarak, bu topraklarda yaşayan mirasçılar olarak hakkımız ve onu istiyoruz. Çok fazla bir şey istemiyoruz. Bizim olmayanı da istemiyoruz. Bizim olanı tekrar bu topraklara gelsin, sergilensin istiyoruz. Çünkü bu eserlerin bulundukları ülke ve müzelerde sergilenmesi uluslararası hukuka aykırıdır. Dostlarımızdan da anlayış bekliyoruz. Kesinlikle amacımız onları üzmek değil. Onlara diyoruz ki; "Gelin hep beraber uluslararası hukukun gereğini yapalım. "Uluslararası hukuk eğer, "eserler doğdukları topraklarda sergilenmesi gerekiyor" diyorsa, el birliğiyle bunu yerine getirelim" diye konuştu.
"Herakles'in mutlu olduğunu hissettik"
Daha önce Antalya'dan yurt dışına izinsiz çıkartılmış 6-7 eserin, Kültür ve Turizm Bakanlığının gayretleriyle Antalya'ya getirildiğini anımsatan Karaloğlu, "Hedefimizde 8 eser daha var. Bu 8 eserleri de mutlaka doğdukları topraklara geri getirip onları gurbet elinden kurtarıp sılalarına dönmelerini sağlamamız lazım. Eserler de insanlar gibidir, onlar da kendi memleketlerini, öz vatanlarını, öz yurtlarını özlerler. Biz 2017'de Herakles Lahdini Antalya müzesinde açarken böyle bir şey hissetmiştik. Lahdin de Antalya'da olmaktan mutlu olduğunu hissettik" ifadelerini kullandı.
Yeliz Gül Ege: "Nereidler, bu projenin imajı"
Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Yeliz Gül Ege de, bir yıldır uzun emekler verdiği projelerini hayata geçirmekten dolayı memnun olduklarını dile getirdi.
Nereidler replikasının gerçeğinin British Museum'da sergilendiğini ve 19. Yüzyılda Xantos'tan götürüldüğüne dikkat çeken Ege, "Bu eseri sadece bu projenin bir imajı bir görseli olarak burada sunmayı düşündük. Asıl projenin sürekli bir şekilde QR kod ile dijital ortamda kampanyalarla, sivil toplum örgütlerinin gayretleriyle bir takım güzel sonuçlar alınabiliyor" diye konuştu.
Ege, kampanyaya destek verilmesi konusunda da destek istedi.