Özellikle Eski Binalar Tehlikede
Özellikle eski binaların ve yeraltı yapılarının bu risk altında olduğu tespit edildi. Şikago'da yapılan çalışmada, yer üstünde ve altında kurulan sensörlerle veri toplandı ve yeraltındaki yapıların hava sıcaklıklarının zemindeki sıcaklıklardan 25 derece daha yüksek olabileceği gözlemlendi.
Bu durum, yeraltı ısı adacıklarının oluşmasına ve çevresel, halk sağlığı ve ulaşım sorunlarına yol açabilir. Yıllar içinde şehir yüzeyi ile ana kaya arasındaki zeminin ısınması, yeraltı yapılarının kum, kil ve kaya katmanlarının alçalmasına veya şişmesine neden olabilir.
Bu da binalardaki çatlakları ve kusurları kötüleştirir. Araştırmacılar, özellikle Şikago'nun durumunun ciddi olduğunu vurgulayarak, yapılan çalışmalarla önlemlerin alınmasının amaçlandığını belirtti. İklim değişikliğinin bu süreçte rol oynadığı da vurgulandı, çünkü yer altına hapsolan sıcaklık, yer üstünde ölçülen sıcaklıklarla ilişkilendirildi.
Kentsel Alanlar Yeraltı Isı Adacıklarından Giderek Daha Fazla Zarar Görüyor
Araştırma makalesinde, "Kentsel alanlar, yeraltı ısı adacıklarından giderek daha fazla zarar görüyor" ifadeleri yer aldı:
Bir yeraltı iklim değişikliği oluşuyor. Çevre, halk sağlığı ve ulaşım problemlerinden sorumlu.
Verilere göre, 20. yüzyılın ortalarından bu yana, şehir yüzeyi ve ana kaya arasındaki zeminin ortalama 13 derece ısındı.
Çoğunlukla bodrum katlarından ve diğer yeraltı yapılarından yayılan tüm ısı, bazı binaların altındaki kum, kil ve kaya katmanlarının yıllar içinde birkaç milimetre alçalmasına veya şişmesine neden oldu.
Bu da duvar ve temellerdeki çatlakları ve kusurları kötüleştirmeye devam ediyor.
Yüzeyin altındaki bu değişimler kireçtaşı ve kil gibi yumuşak malzemelerin ısındıkça büzülmesinden, kum ve diğer malzemelerin de genleşmesinden kaynaklanıyor.