Avukat Hüseyin Aydın ve Muammer Cemaloğlu'nun AK Parti milletvekilleri Mustafa Elitaş, Bekir Bozdağ ve Ahmet Aydın ile eski milletvekilleri Yahya Doğan, Mehmet Ceylan ve Ahmet Müfit Doğan adına Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyurusu dilekçesinde, Başbuğ'un katıldığı televizyon programındaki beyanlarının düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemeyeceği belirtilmişti.
Milletvekillerinin yasama faaliyetlerini özgürce yerine getirmesinin demokrasinin gereği olduğu bildirilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesiyle yasalaşan kanun tasarısı ve değişiklik önergelerinin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) direktifiyle hazırlandığını iddia etmek, 15 Temmuz gecesinde FETÖ'ye karşı kahramanca direnen ve bu nedenle bombalanan gazi Meclisimize ve onun mensuplarına açık bir saygısızlık olup bu nitelikteki bir ithamın Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir kişiden sadır olması büyük talihsizliktir. Milletvekillerinin yasama faaliyetlerinden dolayı suçlanması ancak antidemokratik rejimlerde ve vesayet düzeninin geçerli olduğu ülkelerde söz konusu olabilir. Şüphelinin bu doğrultudaki açıklamaları vesayet düzeninin özleminin bir yansıması olarak değerlendirilmelidir."
FETÖ ile mücadele edenleri asılsız ithamlarla itibarsızlaştırmanın bu örgütle mücadeleye zarar verdiği belirtilen dilekçede, "FETÖ ile samimi mücadele iddiasında olan herkesin, FETÖ ile mücadeleyi zaafa veya akamete uğratacak davranışlardan özenle kaçınması milletimizin ortak beklentisidir." ifadesi kullanılmıştı.
Dilekçede ayrıca Anayasa Mahkemesinin örnek kararlarına yer verilerek, Başbuğ'un sözlerinin müvekkillerinin saygınlığını zedeleyici nitelikte olduğu kaydedildi. Dilekçede Başbuğ hakkında "hakaret" suçundan soruşturma yapılarak kamu davası açılması istenmişti.
ESKİ CHP'Lİ ÇİÇEK HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Eski CHP Milletvekili Dursun Çiçek hakkındaki suç duyurusu dilekçesinde ise "Şüphelinin konuşmasında yer alan ifadeler iftira suçunun unsurlarını ihtiva etmektedir. Şüpheli müvekkillerimizin yürüttükleri yasama faaliyeti nedeniyle FETÖ suç örgütünün siyasi ayağını oluşturduklarından bahisle suç duyurusunda bulunacağını ifade eden açıklaması ile atılı suçu işlemiştir." ifadesine yer verilmişti.
Dilekçede, Çiçek hakkında "iftira" suçundan kamu davası açılması talep edilmişti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, DAVA AÇILMASINI İSTEMİŞTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Grup Toplantısındaki konuşmasında İlker Başbuğ'a ilişkin olarak şunları söyledi:
"Zaman zaman yanlış değerlendirmeleriyle kamuoyunun önüne çıkan eski bir genelkurmay başkanı,kendisini gayet iyi tanırım, bu düzenlemeyi bahane ederek Meclisimizi toptan itham eden birtakım açıklamalar yapmıştır. Şimdi ben özellikle kendi grubumuza sesleniyorum: Burada parlamentonun hukukunu korumak üzere süratle hepiniz dava açmalısınız. Çünkü Anayasa bunu buna amir ve Meclisin yasama yetkisini, dışarıdan birilerinin kalkıp da atıp tutmak suretiyle yere çalmaya hakkı yoktur. Maalesef bu açıklamalara CHP'den ve diğer partilerden kimi milletvekilleri de destek vermiştir. Daha önce aksi kararı aldıkları halde. Bundan yaklaşık 11 yıl önce tüm partilerin desteğiyle çıkarılan bir düzenlemenin üzerinden FETÖ gölgesi düşürülmeye çalışılması en hafif tabiriyle Meclise saygısızlıktır. Daha da önemlisi bu düzenlemeye destek veren tüm milletvekillerinin, böyle bir ithama maruz bırakılması, yasama dokunulmazlığına ve milli iradenin temsilcilerine yönelik gayet bilinçli bir saldırıdır. Vesayet döneminin hevesi olan bu yaklaşımların, kendileri de milletvekili sıfatı taşıyanlar tarafından desteklenmesinin ise anlaşılabilir hiçbir tarafı yoktur."
"BU BORU GÖSTERMEYE BENZEMEZ"
Meclisi ve milletvekillerini aşağılayarak yalnızca darbe ve vesayet zihniyetine hizmet edilebileceğini vurgulayan Erdoğan, "Bu, boru göstermeye benzemez. Bu defa parlamento hukuku boruyla sindirilemez. Emekli bir askerin peşine düşüp Meclisi, milletvekillerini, yasama dokunulmazlığını izama yeltenenler herhalde kendi geçmişlerinden utanıyorlar. Aksi takdirde böyle bir yanlışın içine düşmezlerdi." dedi.
NE OLMUŞTU?
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, katıldığı bir televizyon programında, "FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçeği inkar olur. Bunun yargının çıkarması ve siyasi iradenin ağırlığını koyması lazım. 26 Haziran 2009'da yasalar torba yasa olarak gündeme getiriliyor. Bu TSK ile ilgili bir kanun teklifi. Bu yasa 25 Haziran'ı 26'sına bağlayan gece yarısı oluyor. Bu yasadan kimsenin haberi yok, biz bundan 26 Haziran sabahı 2009'daki toplantıda haberimiz oluyor.
Bahsedilen yasa teklifi askeri şahıslar askeri mahalde işlediği suçlarda dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanacak. Bu bir kere anayasaya aykırı. Bu tamamen ne için, Dursun Çiçek için. Bu olay medyada ‘AK Parti ile cemaati bitirme planı’ algısı olarak yapıldı. Sivil şahıslar her durumda askeri yerlerde yargılanmaz Özel yetkili mahkemelerde yargılanır… Bu kanun teklifini kim hazırladı, tamamen FETÖ ile ilgili bu araştırılsın.” ifadelerini kullanmıştı.