Eski NASA mühendisine göre UFO'ları ciddiye almalıyız

Ciddiyetsiz komplo teorilerinden dolayı yabancı cisimlere ilişkin somut kanıtlar yakalanıyor olsa bile eskisi kadar ciddiye alınmıyor. Fakat emekli NASA mühendisi olan ve şu anda akademisyenlik yapan Kevin Knuth’a göre fazla gevşek davranıyoruz ve ciddiye

Pentagon’un geçtiğimiz yıl arşivlerinden yayınladığı bir dizi görüntü, yıllar önce ABD’nin bir donanma gemisi etrafında günlerce gözlemlenen yabancı bir cismin görüntülerini bize sunmuştu. Bu görüntülerin bir kısmında cismin ne olduğunu tespit etmek isteyen donanma uçakları, onu yakından takip etmeye çalışmışlardı. Hatta bu takip sırasında pilotların cismin çok hızlı hareket ettiğini söylemeleri, garip gerginlikleri pek çok şüpheyi de beraberinde getirdi.

Günümüzde bu tarz olayların, popüler kültüre malzeme olması nedeniyle bilinçli olarak yayıldığı konuşuluyor. Bu görüşler temel anlamda doğru olsalar da bazı NASA emeklileri ya da uluslararası görevler yapan askerler aynı fikirde değiller. Tabii bunların üzerine bir de birbirinden saçma UFO içeriklerini düşününce ciddiyet elden gidiyor.

Şu anda Albany Üniversitesi'nde fizik profesörlüğü yapan, Knuth Fizik Laboratuvarı’nın kurucusu ve yöneticisi olan eski NASA mühendisi Dr. Kevin Knuth, dünya dışı oldukları düşünülen bu varlıkların gizemi hakkında eskisi kadar şüpheci davranmadığımızı söylüyor. Bu açıklamalar, UFO araştırmalarının daha bilimsel bir tabanda yürütülmesi için yeni bir döneme girdiğimizin sinyali olabilir mi? Umarız ki öyledir.

Yeni makalesinde Knuth, Fermi paradoksu, yakın zamanda açıklanan ABD’nin Gelişmiş Havacılık Tehdit Tanımlama Programı ve UFO'ları incelemeye altına aldı. Knuth, UFO'lar ve yıldızlararası seyahat olasılığı ile ilgilendiğini, “Bizim envanterimizdeki en iyi uçaklardan daha iyi performans gösteren, garip uçan nesnelerden bazılarıyla karşılaştığımıza inanmalıyız” sözleriyle aktarıyor.

Knuth, dünya çapındaki askeri örgütlerin ve devlet kurumlarının UFO fenomenini bir süredir ciddiye aldıklarına dair artan kanıtlara rağmen, anormal hava olaylarının incelenmesi için profesyonel bilim insanlarının çok fazla tabuya sahip olduklarını söylüyor:

“UFO'lar ciddi bir bilimsel çalışma ve rasyonel tartışmanın sınırlarını aşmıyorlar. Bu da maalesef konuyu, komplo teorileri ve spekülasyonların da etkisiyle saçmalık ve bilimden kopukluk olarak sınıflandırmamıza neden oluyor.”

Knuth, popüler kültür ve kitle iletişim araçlarının da bu çıkarıma oynadıklarını belirterek şunları ekliyor:

"Medya, güvenilir tanıklar ve olaylar olmasına rağmen UFO'lar hakkında heyecan verici ancak her zaman alaycı veya tuhaf bir tonla bilgi yayınlıyor; halkın gerçek olamayacağını yönündeki düşüncelerini arttırıyor.”

Düşüncelerini oturttuğu temelle birlikte Knuth, birden fazla güvenilir tanığın eş zamanlı gözlemlerinin olduğu radar kayıtlarını, fotoğrafları ve anlatıları hatırlatıyor.

Bilim, tekrarlanabilir, gözlemlenebilir, teste tabi tutulabilir kavramlar ve deneyselliğe dayanır. UFO kavramı ve söz konusu kanıtlar genelde bu tanıma dahil olamazlar, bu nedenle büyük bir kısmı bilimsel çalışmalardan son derece uzak tutulur. Tarihin her döneminde olduğu gibi, bilimsel paradigmaları araştırmak için yeni yöntemler bulunabilir. Eğer bir yerde bir tuhaflık varsa, kaynağının bilimsel olarak sorgulanması için bu yöntemleri üretmek gerekir. Bu da Knuth gibi düşünen bilim insanlarının üstlendiği bir görevdir. Ayrıca bu çalışmaların komplo teorileriyle bir ilişkisi yoktur. Son derece gerçekçi bir uzaylı istilası filmini izlerken hissedilen heyecan, bu bilimsel çalışmalar sırasında da hissedilebilir. Bu durum onların bilimden uzak bir konu olduğunu göstermez, tam tersine heyecan verici ve ilgi uyandırdan bir konuyu derinlemesine incelemek, insanlığı daha çok aydınlatacaktır.

Belki de günü geldiğinde UFO’ların gerçekten de birer yanılgı olduğunu anlayacağız, ancak konuyu ciddiye almadan tabu ve önyargılarla hareket ederek bunu anlamamız da zor olacak.

Teknoloji Haberleri