Evangelist ne demek? Ne anlama geliyor? Evangelist kimlere denir?

Siyasilerin sık sık kullandığı Evangelist kelimesi herkes tarafından sık sık araştırılıyor. Peki evangelist ne demek? Ne anlama geliyor? Evanjelizm ne demektir? Evangelist kimlere denir? Siyasiler bu kelimeyi hangi anlamda kullanıyor.

Evangelizm ne demektir? Evangelizm ne anlama geliyor? Evangelist kimlere denir?Evangelistler kimdir? Evangelistler kim Evangelist ne demek?Evanjelizmin sözlük anlamı, “kutsal kitaba yönelmek” tir. Kelimenin kaynağı Yunancada “iyi haber” veya “müjde” anlamına gelen “evangelion” dur. Ancak bugün için evanjelizm, Amerika’daki Hıristiyan toplumunun en tutucu ve radikal kanadını ifade eder.

EVANGELİZM NE DEMEKTİR, NE ANLAMA GELİYOR?

Evangelizm merkezli bu akımın mensuplarına ve zamanla liberal Protestanlar haricindeki tüm Protestanlara Evangelik denmeye başlanmıştır (20. yüzyılın sonları, 21. yüzyılın başı). Ayrıca Martin Luther, reformları esnasında kurduğu kilise hareketi için bu ismi kullanmıştır. Bu nedenle Kıta Avrupası’nda Evangelik sözcüğü, Protestan veya Lutherci olarak algılanır.

Peki nedir Evangelizm?     

Bu Hıristiyanlık yolunun kökenleri Martin Luther'e ve Protestanlığın kuruluşuna kadar gidiyor. Luther kendi kurduğu kiliseye "Evanjegelik Kilise Hareketi" diyordu. Protestanlık faizi reddeden Katoliklere karşı faizi serbest bırakıyor, "ahiretten" çok bu dünya ile ilgili düzenlemelere vurgu yapıyor, çalışmayı, ticareti ve üretimi kutsuyordu. Protestanlığın bu görece modern girişimleri bir reform hareketi olarak değerlendirildi. Ancak Protestanların en önemli farkı ilk beş kitabını Tevrat'ın oluşturduğu 39 kitaptan oluşan Eski Ahit'e inanmalarıydı. Eski Ahit, özellikle ABD'nin kuruluşunda farklı yorumlara ve anlayışlara yol açtı. Bu, bakış açılarında "kıyamete" ve "Mesihçiliğe" ayrı bir değer vermelerini sağlıyordu. Özgür iradenin "Tanrı" tarafından çizilen kaderin dışına çıkamayacağını öngören Evangelistler, bu kaderi hızlandırmak için Hıristiyanların ellerinden geleni yapması gerektiğini savunuyor. Ve Armageddon'la, yani "iyi" ile "kötü" arasındaki o büyük savaşla gelecek olan kıyameti ve Mesih'i hızlandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Seçilmiş insanlar olduklarına inandıkları Yahudilerin, bir kıyamet koşulu olarak desteklenmesi gerektiğini düşünüyorlar. 70'li yıllardan itibaren yeniden dirilen ve muhafazakarlaşan Evangelizm aradan geçen otuz yıl içinde Hıristiyanlığın en hızlı büyüyen "Kilisesi" oldu. Ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler pek de yabana atılmamaları gerektiğini gösteriyor.       

2004 yılında toplam sayıları 500 milyona ulaştı. Hıristiyan nüfusun 4'te birini oluşturuyorlar. 2050 yılında tüm Hıristiyan nüfusunun yarısı olacakları tahmin ediliyor. 70 milyon kişilik nüfusla en çok Amerika'da yaşıyorlar. Amerika'nın ardından en yoğun bulundukları ülke Brezilya (30 milyon).

Evangelistlerin şu anki güçlü durumu 1970'li yıllarda ortaya çıkan yeni-Evangelizm akımıyla oldu. Şili'de Hıristiyanlar'ın 4'te biri Evangelist. Fas'ta halkı Evangelist yapmak için çalışan 150 misyoner var. Kaliforniya'da ünivesitede ders olarak okutuluyor.  Onlara göre İncil Tanrı'nın kitabı, İyi ve Kötü arasındaki savaş (Armageddon) dünyanın dengesini oluşturuyor, dünyanın sonu geliyor, dünyada yaşanan her şey, yapılan her savaş Tevrat'taki efsanelerde, İncil'de anlatılıyor, İsrail vadedilmiş toprak ve günün birinde tüm Museviler İsrail'e dönüp Evangelist olacak... Onlar protestanlığın Evangelist mezhebine bağlılar...      

Irak Savaşı aslında hiç de görüldüğü gibi değil, ardında birçok dini etken olan bir savaştı. Ve olup bitenleri sadece Evangelistler anlıyordu. Evangelistler Amerika'yı tamamen ele geçirdikten sonra asıl hedefe yani dünyayı evangelistleştirmeye yönelmişti. Bu da onların inanışına göre durdurulamaz bir dönemdi. Bu dönem tamamlanacak, bu uğurda ölünerek de İsa'nın yanına yükselinecekti.

ABD Başkanı George W. Bush, sabahın erken saatlerinde kalkıp dini kitaplar okuyor. Kabine toplantıları da dualarla başlıyor. Bush kendisine sorulan basit soruları bile İncil'den örnekler vererek cevaplıyor. "Yaradan" kelimesini dilinden düşürmeyen Başkan, görevinin kendisine Tanrı tarafından verildiğine inanıyor.Fransız Le Nouvel Observateur Dergisi Amerika Başkanı George W. Bush'un dünya üzerinde yaşayan 500 milyon " Evangelist"in en önemli dini liderlerinden biri olduğunu yazdı.

Vallik dönemlerinde Bush'u tanıyanlar onun kendisi hakkında "kutsal bir görev aldığını" söylediğini anlatıyorlardı. Zaten konuşmalarından bir kısmı da Evangelist kilisesinin ateşli savunucularından Michael Garson tarafından yazılıyordu. Vali olarak başarı kazanan Bush için yeni adımlar atma zamanı gelmişti. " Yaratan beni seçti" diyen Bush, Evangelist kilisesinin desteğiyle başkanlık yarışına da büyük bir hızla geldi. Başarısız olması hemen hemen imkansızdı çünkü Bush'a yapılan maddi yardımların dışında medya desteği de inanılacak gibi değildi.  

Evangelist televizyon kanalı "The Family Channel" (Aile Kanalı) da rahipler, "Yaratanın bana 2004 seçimlerinin tam bir patlama olacağını söylediğini duyuyorum. Bush çok kolay bir şekilde seçimleri kazanacak... Yaradan onu destekliyor çünkü o iyi bir Hıristiyan. Yaratan onun dünyanın başına gelmesini istiyor... " şeklinde konuşuyorlardı. Dedikleri de oldu ve ülkede yaşayan yaklaşık 70 milyon Evangelist Bush'a destek verdi, Bush da Beyaz Saray'ın kapılarını fazla zorlanmadan aralamış oldu. Fakat Bush'un başkan seçilmesi onun söylemini değiştirmedi, aksine daha da belirginleştirdi. Fransa'yı  "iyi-kötü" savaşı için yanında isteyen Bush, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'a yazdığı mektupla Cumhurbaşkanı'nı tam anlamıyla şoke etmeyi başarmıştı! "Magog ve Gog" kavramlarından yani İyi-Kötü savaşından bahsetmişti. Chirac, bu felsefeyle bir savaş başlatılamayacağını söyleyip Bush'un yanında yer almayacağını kati bir dille ifade etti.  

Bush daha gün doğmadan kalkıyor. Tek başına Beyaz Saray'ın sakin bir köşesine çakiliyor. İstihbarat raporlarını ya da haber özetlerini okuduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. O dini kitaplar okuyarak güne hazırlanıyor. En çok okumayı sevdiği kitap ise İskoç asıllı gezici rahip Oswald Chambers'in " Dini Nasihatler" isimli kitabı. Chambers din dünyasında Haçlı düşüncesini öven düşünceleriyle tanınıyor.

Peki Beyaz Saray'daki kabine toplantıları sizce nasıl geçiyor?

Kabine toplantıları tahmin edeceğiniz gibi dualarla başlıyor. Kabine üyeleri Eski ve Yeni Ahit'ten seçtikleri pasajları okuyup, tartışıyor. Toplantılarda sigara ya da içki kullanılmıyor. Güne bu şekilde başlayan Bush, kendisine sorulan basit devlet konularına bile verdiği cevapları İncil'den verdiği örneklerle destekliyor. Bush ve Evangelist düşünceyi medyada ilk inceleyenlerden biri hiç kuşkusuz Amerikan Newsweek Dergisi oldu. "Bush ve Yaradan" isimli bir dosya hazırlayan dergi, Bush'un vaaz kitapları okuduğunu, en çok sevdiği kitabın yazarı Oswald Chambers'ın "1917 yılında Mısır'da Türk askerlerine karşı savaşan Anzak 'lara moral verdiğini yazmıştı. Bush'un aldığı politik olsun ya da olmasın tüm kararlarının ardında Billy Graham ve oğlu Frank Graham'ın olduğunu belirten dergi, "Bush, Başkan olmasını da, Irak Savaşı'nı da Allah'ın iradesine bağlıyor. Bu görevleri yerine getirmek için Başkan olduğuna inanıyor" diye yazmıştı. 

Gündem Haberleri