Rize'nin İkizdere ilçesi Ayvalık köyünde yaşanan sağanak yağış sonrası 6 gün önce heyelan meydana gelmişti. 3 yıl boyunca evin inşaatı için uğraşan Tozkoparan ailesinin evi, inşaat bitiminden iki gün sonra meydana gelen heyelan nedeniyle zarar gördü.
KALP KRİZİ GEÇİRDİ
Heyelandan sonra eşi Ömer Tozkoparan'ın kalp krizi geçtiğini söyleyen Ayşe Tozkoparan, olayın ardından çocuklarının şehir dışından geldiğini fakat henüz tahliye kararı olmadığı için heyelan tehlikesi altındaki evde kaldıklarını ifade etti.
3 YIL ÇALIŞTILAR 2 AKŞAM OTURDULAR
3 yıl boyunca çalışarak inşa ettikleri evde sadece iki gün kalan Tozkoparan ailesinden Ayşe Tozkoparan, “3 senede yaptığımız eve 2 günlük taşınmıştık. Hemen alt kısmı koptu. Yani 2 gün oturabildik, 3. gün evimizin altı kayma yaptı. Eşim ise burayı görünce kalp krizi geçirdi. Şimdi de hastaneden geliyorum, eşim anjiyo oldu. Şimdi mecbur burada kalmak zorundayız biz." dedi.
"YETKİLİLERDEN YARDIM İSTİYORUZ"
Olayın ardından eşinin kalp krizi geçirdiğini dile getiren Ayşe Tozkoparan, "Çocuklarımın hepsi eşimin kalp krizi geçirdiğini duyunca geldi. Hepsi burada. Tahliye kararı henüz verilmedi. Ben mecbur kalmak zorundayım burada, eşim rahatsız. Bir evimiz daha olsaydı zaten buraya bu kadar parayı gömmezdik. Burada da bir sakatlık yoktu. Onu da bilsek zaten bu binayı burada yapmazdık. Biran önce yetkililerden biz yardım istiyoruz. Sadece benim evimde değil, 3 ev mağdur durumda” ifadelerini kullandı.
"ESKİDEN BERİ TAŞ DÖKÜLÜYORDU"
Ayşe Tozkoparan'ın akrabalarından olan Şenol Tozkoparan, 2 gün önce yaşanan heyelanda 2 dakika ile ölümden döndüğünü ifade ederek, “6 gün önce burası bir gürültü ile 2 parça halinde koptu. Eskiden beri taş dökülüyordu ama tek tük taşları temizliyorduk. Arabamı normalde kopan yerin altında park ederdim ve 2 dakika olmuştu oradan ayrılalı. O nedenle annem hemen aradı beni, taşın altında kaldım zannetti. 2 dakikayla kurtuldum diyebilirim yani” şeklinde konuştu.
"BURADA BİR ÇALIŞMA YAPILMASI LAZIM"
Gidecek yerlerinin olmadığını ve heyelana rağmen risk altındaki evlerinde kalmaya devam ettiğini ifade eden Tozkoparan, “Evlerimizde kalıyoruz mecburen, gidecek başka bir yerimiz yok. Babamızdan, dedemizden bir burası kaldı bize. Resmi kanaldan bize gelen bir tahliye kararı falan yok henüz. Jandarma ve Kaymakam Bey uyardı ‘Evlerinizde kalmayın’ diye ama henüz gelen bir karar veya tebligat yok. Burada bir çalışma yapılması lazım. En azından dökülmeye devam eden taşların temizlenmesi lazım” diye kaydetti.
"KORKUDAN TELEFONU BİLE AÇAMIYORDUM"
En ufak bir seste korktuğunu, balkona çıktığını söyleyen 67 yaşındaki Hanıme Tozkoparan heyelanın oğlunu yolcu ettikten sonra bir anda meydana geldiğini belirterek, “Sabah kahvaltı ettik ve oğlum evden çıkarak ilçe merkezine doğru gitti. Ses duydum ve balkona çıktım. Baktım ki taşlar aniden dökülmeye başladı. Çığlık attım. Oğlum altında kaldı diye çok korktum. Geçtim içeriye hemen telefon ettim ama telefonu açamıyordum bile korkudan. O hale geldim. Allah’tan altında değildi, öyle telefon ettim o da bana sordu ‘sana bir şey oldu mu’ diye. Bende ‘Yok dedim’ çok şükür. Evde kalıyoruz ama korkuyoruz. En ufak bir seste balkona çıkıyorum. Araba geçse panik oluyorum. Evimizde korku ile kalıyoruz” ifadelerini kaydetti.