FAHRİ KORUTÜRK KİMDİR?
Doğum tarihi : 15.Ağustos.1903 Ölüm tarihi : 12.Ekim.1987
Fahri Korutürk kaç yaşında öldü : 84
Kilo & Boy :
Burcu : Aslan
Meslek : Cumhurbaşkanı, Asker, Diplomat
Fahri Korutürk doğum yeri : İstanbul
Ölüm yeri : İstanbul
FAHRİ KORUTÜRK BİYOGRAFİSİ
Türkiye Cumhuriyeti'nin altıncı cumhurbaşkanı olup 17 Nisan 1973 - 6 Nisan 1980 tarihleri arasında görev yapmıştır.
Fahri Korutürk, 15 Ağustos 1903 tarihinde İstanbul’da Babıâli kâtiplerinden Erzincanlı Osman Sabit Bey ile Nesrin Hanım'ın oğlu olarak doğmuştur. Tam adı Fahri Sabit Korutürk’tür. Annesini küçük yaşta kaybedince üvey annesi Nuriye Korutürk'ün gözetiminde büyüdü. 1916 yılında girdiği Mektebi Fünûn-u Bahriye-yi Şahane (Deniz Harp Okulu)’yi 1923’te bitirdi ve teğmen olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na katıldı.
Fahri Korutürk, 1 Mart 1923 - 15 Ekim 1924 tarihleri arasında Yavuz savaş gemisinde görev aldı ve torpido kurslarına katıldı. 1925 yılında Gedikli Zabit Namzet Mektebi’nde (Deniz Astsubay Hazırlama Okulu) sınıf subaylığı ve matematik öğretmenliği yaptı. Aynı okulda 1926 yılında denizaltı kurslarına katıldı.
1927 yılında Hamidiye ve 1928 yılında Mecidiye kruvazörlerin de bölük komutanlığına atandı. 1929 yılında 1. İnönü Denizaltı Gemisi’nde top ve vardiya subayı oldu. 1930 yılında girdiği Deniz Harp Akademisi’ni kurmay yüzbaşı olarak 1933 yılında bitirerek Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nda görevlendirildi. Korutürk, yurtdışında ilk olarak 1935 yılında Roma Deniz Ataşesi vekili olarak görev yaptı. 1936 yılında Berlin Deniz Ataşeliği’ne atandı. Aynı yıl imzalanan Montrö Antlaşması için düzenlenen Boğazlar Konferansı’nda askerî uzman olarak bulundu.
1938 yılında yurda dönünce Denizaltı Gemileri Kurmay Başkanlığı, 1940 yılında Dumlupınar Denizaltı Gemisi Komutanlığı ve 1941 yılında 1. Denizaltı Filotillası komodor vekilliği yaptı. Bir yıl sonra yeniden Berlin Deniz Ataşesi oldu ve bu görev süresince Stockholm Kara Ataşeliği görevini birlikte yürüttü.
Fahri Korutürk, 1943 yılında 2. Denizaltı Filotillası komodoru oldu ve bir yıl sonra Deniz Harp Akademisi tabiat bilgisi öğretmenliğine atandı. 1945’te Deniz Harp Akademisi Komutanlığı görevine getirildi. Tuğamiralliğe yükseldiği 1947 yılında Denizaltı Filo Komutanlığı’na atandı. 1953 yılında tümamiral olarak Harp Filosu Komutanlığı’na getirildi. 1954 yılında Deniz Eğitim Komutanlığı, 1955 yılında Genelkurmay Haber Alma Dairesi Başkanlığı ve aynı yıl Donanma Komutanlığı görevlerinde bulundu. 1956 yılında koramiralliğe yükselerek Boğazlar ve Marmara Deniz Kolordu Komutanlığı’na atandı. Deniz Harp Okulu Komutanlığı, İstanbul Deniz Saha Komutanlığı gibi görevlerde bulundu.
1957 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanı oldu. Bu görevi sürerken 1959 yılında oramiralliğe yükseltildi. 27 Mayıs 1960’tan sonra Moskova Büyükelçiliği görevine atanmasıyla birlikte, 27 Ağustos 1960 tarihinde askerlikten emekliye ayrıldı.
Korutürk, Moskova Büyükelçiliği’nden sonra da 1964 yılında Madrid Büyükelçiliği’ne atandı. 1965 yılında meslekten büyükelçi olmadığını ileri sürerek bu görevinden istifa ederek ayrıldı.
1963 yılında, Türkiye’nin 5. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından Cumhurbaşkanlığı kontenjan senatörlüğüne getirildi ve bir süre sonra kontenjan grubu başkanı oldu.
Cevdet Sunay’ın 1973 yılında yedi yıllık görev süresinin dolması üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından yapılan seçimde, gösterilen adaylar gerekli oyu sağlayamayınca, Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyan Fahri Korutürk, parlamentodaki partilerin üzerinde birleştikleri tek aday olarak 17 Nisan 1973 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin 6. Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Fahri Korutürk, Cumhurbaşkanı olarak, 1973 Ekim ayında yapılan genel seçimlerden sonra zor bir dönem geçirmek durumunda kalmıştı. Siyasi partilerin hiçbirinin TBMM’de salt çoğunluğu sağlayamamış olması ve dolayısıyla koalisyon konusunda sağ ve sol cephelerin katı bir anlaşmazlığa düşmeleri hükümetin kurulmasını güçleştiriyordu. Bu konunun üç ay kadar sürüncemede kalması Devlet Başkanı Korutürk’ün hem siyasi parti liderlerini ikna etmek için çaba harcamasını, hem de kamuoyunu yatıştırmak için sık sık açıklamalar yapmasını gerektiriyordu.
Sonunda, Bülent Ecevit Başkanlığındaki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Necmettin Erbakan Başkanlığındaki Milli Selamet Partisi (MSP) işbirliğiyle, hükümet kurma sorunun çözümlenmesinde Korutürk’ün önemli rolü oldu.
Devrinde Kıbrıs Harekâtı gerçekleştirilmiş ve anarşi tüm hızıyla yayılmıştır. Kendisi bu devirde özellikle devletin itibarını yeniden tesis için uğraş vermiştir. Yine bu devirde Boğaziçi Köprüsü de açılarak hizmete girmiştir.
Korutürk, Türkiye’nin 6. Cumhurbaşkanlığı görevini 6 Nisan 1980 tarihinde yasal süresi dolana kadar sürdürdü ve 1980 Nisan ayında Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrıldı.
Süleyman Demirel'in başbakanı olduğu hükümet başta iken, Meclis anlaşamadığından yeni Cumhurbaşkanını seçemedi. Yerine, Senato Başkanı İhsan Sabri Çağlayangil Cumhurbaşkanlığı vekâlet etmeye başladı. Görevi 12 Eylül 1980’e kadar devam etti.
Fahri Korutürk, Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrıldıktan sonra 12 Eylül 1980’e kadar Cumhuriyet Senatosu’nda tabiî senatör olarak yer aldı. Korutürk’ün Cumhurbaşkanlığı döneminin Türkiye’nin çalkantılı bir dönemi olması, onun devlet başkanı olarak rolünü kilit konumuna getirmişti. Bu dönemde kurulan koalisyon hükümetlerinin oluşumu ve yaşaması için Korutürk büyük çaba harcadı. Ancak yine 1970’li yıllarda Türkiye’de anarşi ortamı tüm hızıyla yayılmıştı. Cumhurbaşkanlığı sırasında izlediği politika, bazı kesimleri tarafından olumlu karşılanırken bir kesimi tarafından tepkiyle karşılanmıştır.
Almanca, İngilizce ve İtalyanca bilirdi.
Fahri Korutürk, 1 Mart 1944 tarihinde, eski Milletvekili ve Mesen Salah Cimcoz’un kızı ve Moralı İbrahim Paşa’nın torunu ressam Emel Korutürk ile evlenmiş, bu evlilikten üç çocuğu dünyaya gelmişti. Soyadını Atatürk’ün verdiği Korutürk’ün “Atatürk’le Karşı Karşıya” adlı bir kitabı vardır.
Fahri Sabit Korutürk, 12 Ekim 1987 tarihinde 84 yaşında kalp krizi sonucunda İstanbul'da vefat etti. Ankara Devlet Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Oğulları Osman Korutürk ve Salah Korutürk ile gelini Zergün Korutürk de büyükelçi olarak görevler yapmışlardır.
Fahri Korutürk’ün soyadını alması :
Cumhuriyet’in ilk döneminin Ankara Ulus’taki en önemli restoranı Karpiç’dir. Fahri Sabit Bey, 32 yaşında genç bir bahriye subayı olarak bir akşam Karpiç’te yemek yemektedir. Sene 1935’tir. Soyadı Kanunu 1934’ün Temmuz ayında çıkmasına rağmen Fahri Sabit Bey, kendisine bir soyadı henüz almamıştır. O akşam Karpiç’e Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK gelir. Atatürk’ün yanındakiler sivil giyimli Fahri Bey’in görünümü nedeniyle bir yabancı olduğunu düşünür. Atatürk, onun bir Türk olduğunu anlar ve soyadını sorar. Fahri Bey, “Henüz soyadı almadım” deyince de, “Biz bu memlekette bir takım inkilaplar yaptık ve bunların korunmasını şahsiyet sahibi Türk gençliğine emanet ettik. İşte bu gençlerden biri de sensin. Sana Korutürk soyadını versek ne dersin?” diye sorar. Fahri Bey, “Bunu şükranla kabul ederim. Bu soyadını taşımak hayatımın en büyük şerefi olacak” der. Böylece Korutürk soyadını alır.